Sözler - page 152

Hatime
Geçen On ‹ki Hakikat, birbirini teyit eder, birbirini tek-
mil eder, birbirine kuvvet verir. Bütün onlar birden ittihat
ederek, neticeyi gösterir. Hangi vehmin haddi var flu de-
mir gibi, belki elmas gibi on iki muhkem surlar› delip ge-
çebilsin; tâ, h›sn-› hasinde olan haflr-i imanîyi sarss›n?
1
m
In
óp
MGn
h ¢m
ùr
Øn
æn
c s
’p
G r
ºo
µo
ãr
©n
H n
’n
h r
ºo
µo
?r
?n
N Én
e
ayet-i kerimesi
ifade ediyor ki, “Bütün insanlar›n halk olunmas› ve hafl-
redilmesi, kudret-i ‹lâhiyeye nispeten, bir tek insan›n hal-
k› ve haflri gibi asand›r.”
Evet öyledir. “Nokta” nam›nda bir risalede haflir bah-
sinde flu ayetin ifade etti¤i hakikati tafsilen yazm›fl›m; bu-
rada, yaln›z bir k›s›m temsilât›yla, hulâsas›na bir iflaret
edece¤iz. E¤er istersen o Noktaya müracaat et.
2
Meselâ:
3
'
¤r
Yn
’r
G o
?n
ãn
Ÿr
G !n
h
—Temsilde kusur yok—Nas›l
ki, nuraniyet s›rr›yla, güneflin cilvesi, kendi ihtiyar›yla ol-
sa da, bir zerreye sühuletle verdi¤i cilveyi, ayn› sühuletle
hadsiz fleffafata da verir.
Hem, fleffafiyet s›rr›yla, bir zerre-i fleffafenin küçük
göz bebe¤i, güneflin aksini almas›nda, denizin genifl yü-
züne müsavidir.
Hem, intizam s›rr›yla, bir çocuk parma¤›yla gemi su-
retindeki oyunca¤›n› çevirdi¤i gibi, kocaman bir diritno-
tu da çevirir.
akis:
çarpma, yans›ma.
asan:
kolay, hafif.
ayet:
Kur’ân’›n her bir cümlesi.
ayet-i kerîme:
Kur’ân’›n ayeti.
bahis:
konu
cilve:
güzel ve hofl bir biçimde
görünme.
diritnot:
büyük savafl gemisi.
elmas:
çok de¤erli.
ene:
ben, enaniyet.
had:
yetki, hak.
hadsiz:
s›n›rs›z, sonsuz.
hakikat:
sahih, as›l, esas.
halk:
yaratma, icat etme.
halk olunmak:
yarat›lmak.
haflir:
Allah’›n, ölüleri diriltip
mahflere ç›karmas›.
haflredilmek:
öldükten sonra di-
riltilmek.
haflr-i imanî:
iman›n flartlar›ndan
biri olan haflir, yani öldükten son-
ra dirilip toplanmaya inanma.
hatime:
nihayet, son söz.
h›sn-› hasin:
çok sa¤lam kale.
hulâsa:
k›saca, esas olarak.
ifade etmek:
anlatmak, aç›kla-
mak.
ihtiyar:
seçme, tercih, hür irade.
intizam:
düzgünlük, tertipli olma.
ittihat:
birleflme, fikir birli¤i etme.
kudret-i ‹lâhiye:
Allah’›n kudreti,
tasarrufu.
Mesnevî-i Nuriye:
Risale-i Nur
Külliyat›ndan bir eser.
muhkem:
sa¤lam, eksiksiz.
müracaat:
baflvurma, dan›flma,
baflvuru.
müsavi:
denk, eflit.
nam:
ad, isim.
neflretme:
yay›mlama.
netice:
son, sonuç.
nispeten:
k›yaslayarak, oranla.
nuraniyet s›rr›:
nurlu olufl, ayd›n-
l›k, insan›n akl›n›n eriflemedi¤i ‹lâ-
hî hikmet.
s›fat:
hâl, özellik, nitelik, vas›f.
s›r:
insan›n akl›n›n eriflemedi¤i
‹lâhî hikmet.
sur:
koruyucu duvar, kale duvar›.
sühulet:
kolayl›k vas›tas›, uygun-
luk.
fleffafat:
fleffaf, saydam olanlar.
fleffafiyet:
fleffafl›k, saydaml›k.
tafsilen:
uzunca, ayr›nt›l› olarak.
tekmil:
tamamlama, mükem-
mellefltirme.
temsil:
benzetme, örnek.
temsilât:
temsiller, örnekler.
teyit:
kuvvetlendirme, do¤rula-
ma.
vehim:
yanl›fl düflünce, zan.
zerre:
maddenin en küçük parça-
s›, atom.
zerre-i fleffaf:
küçük saydam
madde.
1.
Sizin yarat›lman›z da, diriltilmeniz de, tek bir kiflinin yarat›l›p diriltilmesi gibidir. (Lokman
Suresi: 28.)
2.
Nokta Risalesi, Mesnevî-i Nuriye’nin ahirinde neflredilmifl olup, Üstad›m›z›n sonuna koyduk-
lar› nota göre, o risalenin ‹kinci K›sm› bu Onuncu Söz ile Yirmi Dokuzuncu Söz, Üçüncü K›sm›
ise Nur’un ‹lk Kap›s› isimli risaledir.
3.
En yüce s›fatlar Allah’›nd›r. (Nahl Suresi: 60.)
152 | SÖZLER
O
NUNCU
S
ÖZ
1...,142,143,144,145,146,147,148,149,150,151 153,154,155,156,157,158,159,160,161,162,...1482
Powered by FlippingBook