HİLMİ:
1891 senesinde Kastamonu’ya ba€lı Tepelice köyünde dünyaya geldi 27 Ocak
1960’ta vefat etti. Nur Risalelerinde kendisinden Hilmi Sema Erkal, Küçük Şeyh,
Kastamonulu Küçük Şeyhlerin Hilmi, gibi isimlerle de bahsedilmektedir. Bediüzzaman
Hazretlerinin Kastamonu’da kaldı€ı 1936-1941 yılları arasında onun hizmetinde bulundu. O
yıllarda, bahar ve yaz mevsimlerinde Bediüzzaman Hazretleri Karada€’a ve Hacı ‹brahim
Da€larına çıkarken Hilmi Bey de yanlarında bulunur, talebelik ve hizmet ederdi. 1943 yılında
sevk edildikleri Denizli Hapsinde de yine Bediüzzaman Hazretleriyle beraber kalmış ve ona
hizmet etmiştir. Hilmi Bey Bediüzzaman Hazretlerinin ifadesiyle hanımı ve evlâdıyla sekiz
sene Risale-i Nur’un hizmetinde bulunmuş ve birçok insanın Risale-i Nur’u tanımasına vesile
olmuştur.
HOCA HASAN EFENDI:
Şamlı Hafız Tevfik Efendinin Bursa’daki hocasıdır. Hafız Tevfik
kendisinden Ziyaeddin Mevlâna Şeyh Halid’in eserlerinden ders almıştır.
HOCA HAŞMET:
Tonuslu Haşmet Hoca olarak da anılır. 1894 yılında, Yozgat’ta dünyaya
geldi, 1969’de vefat etti. Medrese tahsili gördü. Arapça, Farsça ve Fransızcayı biliyordu.
‹mamlık, vaizlik ve müftülük görevlerinde bulundu. Yozgat’ta bulunan Nohut Da€ı
ete€indeki Camızlık Camiinde imamlık ve vaizlik yaptı. 1952 yılında ‹stanbul Fatih’teki
Reşadiye Otelinde Bediüzzaman’ı ziyaret edip kendisiyle görüştü. Bir Cuma günü cemaatla
vedalaşıp artık vaaz edemeyece€ini, vefat edece€ini bildirmişti. Bir sonraki vaaz vaktinde
vefat etti. Emirda€ ve Kastamonu mektuplarında ismi geçmektedir.
HÜLÂGÛ:
‹ran’da hüküm süren ‹lhanlılar devletinin kurucusu olan Hülâgû Mo€ol
‹mparatoru Cengizhan’ın torunudur. 1217 yılında do€du 1265’de kırk sekiz yaşında öldü.
Geniş bir co€rafyada büyük bir tahribat ve katliam yapan Hülâgû tarihe zalim bir insan
olarak geçti. Küçük yaşta iken babası ölen Hülâgû'nün e€itimi annesi tarafından Budist
rahiplerine bırakıldı. Hülagû’nün dedesi Cengiz'in yakın arkadaşları olan bu rahipler
Hülagû’yü Budist inançlarına göre yetiştirdiler. Mo€ollar, hem merkezi otoritelerini
güçlendirmek hem de batıdaki sınırlarını genişletmek maksadıyla Hülâgû'yu Yakındo€u'ya
komutan olarak gönderdiler. Görevini tamamladıktan sonra merkezleri olan Karakurum'a
dönmesi gereken Hülâgû, Mo€olların başında bulunan Mengü Han'ın ölmesi ve şartların
de€işmesi sebebiyle geri dönmeyerek nüfuzu altında bulundu€u topraklarda ‹lhanlı
devletini kurdu. Hülagü, ‹smailîleri ortadan kaldırdı; Mısır ile Suriye’yi zaptetti; Urfa, Harran,
Halep ve Antakya’yı da ele geçirdi; Ba€dat’ı işgal edip Abbasî Halifeli€ine son verdi.
Ba€dat’ın işgal edilmesi ve Abbasî Halifeli€ine son verilmesi ‹slâm tarihi ve medeniyeti
açısından bir dönüm noktası niteli€i taşımaktadır. Burada tarihte eşine az rastlanır bir
katliam yapılmış, camiler ve kütüphaneler tahrip edilmiş, kitaplar Dicle Nehrine atılmıştır.
Bu hadise ile ‹slâm âlemi a€ır bir darbe almış, ‹slâm medeniyeti duraklama dönemine
girmiştir.
HULEFA-İ RAŞİDÎN:
Do€ru yolda olan dört büyük halife. Hz. Ebu Bekir, Hz. Ömer, Hz.
Osman, Hz. Ali.
HULÛSÎ BEY:
Asıl adı Hulûsî Yahyagil’dir. 1896 yılında Elazı€ Harput’ta do€du; 26
Temmuz 1986 yılında Elazı€’da vefat etti. ‹lk e€itimini hususî olarak Elazı€ Camii ‹mamı Sarı
Hafız’dan aldı. Hulûsi Beyin Babası Yahyazâdelerden Mehmet Efendi, alaylı bir zabit idi.
Kendisi ise askerî e€itimine Elazı€ ve Erzincan’da başladı, Kuleli Askeri Okulunda devam etti.
Ardından Harbiye Mektebine geçti. Burada okurken Birinci Dünya Savaşı çıkınca, kısa bir
Ş
AHIS
B
İLGİLERİ
| 448 | SİKKE-İ TASDİK-İ GAYBÎ