Sikke-i Tasdik-i Gaybi - page 446

Bunun üzerine Bediüzzaman Hazretleri “Hafız Ali benim bedelime berzah âlemine
seyahat eyledi” demiştir. Risale-i Nur’da birçok yerde ismi geçen Hafız Ali’nin Emirda€,
Kastamonu ve Barla Lâhikalarında pekçok mektubu bulunmaktadır.
HAFIZ MUSTAFA:
Asıl adı Hacı Hafız Mustafa Üstün’dür. “Hacı Aziz, Hafız Mustafa, Şeyh
Mustafa, Aziz’in Mustafa” olarak da bahsedilmektedir. 1890 yılında E€irdir’de dünyaya geldi
ve yine aynı yerde 1959 yılında vefat etti. Hafız Mustafa altı yaşında hafız oldu. ‹stiklâl
Harbinde vatan savunmasına katıldı. Gazi olan Hafız Mustafa savaştan sonra kendisine
ba€lanmak istenen gazi maaşını almayı kabul etmedi. Risale-i Nur’da bir çok yerde
kendisinden ve hizmetlerinden bahsedilir. Hafız Mustafa vefat etti€inde Bediüzzaman
Hazretleri onun 20 sene boyunca ikinci bir Hafız Ali olarak vazifesini tam yaptı€ını, âlem-i
nura ve berzaha, Hafız Ali ve Hasan Feyzi gibi kardeşlerinin yanına gitti€ini belirtir.
HAFIZ MEHMET:
1877 yılında Isparta’nın Sav köyünde dünyaya geldi, 15 Ocak 1947
tarihinde vefat etti. Hafız Mehmet, Bediüzzaman Hazretlerinin Isparta’ya geldi€ini duyunca,
selâmını ve hürmetlerini iletmesi için o€lunu onun ziyaretine gönderir. Ziyaret esnasında
o€lu, ayrıca babasının kendisinden dua istedi€ini de söyleyince Bediüzzaman Hazretleri ona
hitaben şöyle der: “Baban askerlik yapmadı€ı için bilmez. Askerlikte karavanayı
uzatmayana yemek vermezler. O da bize seher vaktinde dua etsin, biz de ona ederiz.”
Selâmın cevabı gelince, gerçekte askerlik yapmayan bu zat bütün gayret ve kuvvetiyle
Nurları yazmaya başlar. Hafız Mehmet’in ciddiyetle Risale-i Nur’a sahip çıkması, Sav
köyündeki kadın-erkek, çoluk-çocuk herkesin Risale-i Nur ile meşgul olmasına vesile olur.
Risale-i Nur’un birçok yerinde Sav köyünden Medrese-i Nuriye olarak bahsedilmesi, Hafız
Mehmet’in bu ilk gayretleri sonucudur. Hafız Mehmet’in vefatını Savlı Nur Talebeleri
Bediüzzaman Hazretlerine bir mektupla bildirirler. Bediüzzaman Hazretleri ise karşılı€ında
taziye mahiyetindeki şu cevabı gönderir: “Sizleri ve umum Risale-i Nur Şakirtlerini ve
bilhassa Medrese-i Nuriye’nin talebelerini ve bilhassa o merhumun akrabalarını, Medrese-i
Nuriye’nin mübarek üstadı Hacı Mehmet’in vefatı nedeniyle taziye ediyoruz. Ve Nurlar
hesabına bütün ruh-u canımızla biz dünyada kaldıkça ona dua-yı rahmet etmeye ve Hafız
Ali ve Hasan Feyzi ortasında daima bütün manevî kazançlarımıza hissedar etmeye kat’î
karar verdik.”
HALİL İBRAHİM:
1897 senesinde dünyaya gelen Halil ‹brahim Çöllüo€lu, 1956’da vefat
etti. Milâs’ta dedelerinden miras kalan tarihî Çöllüo€lu Hanında hancılık ve otelcilik yaparak
geçimini temin ederdi. Âlim ve şair bir zat olan Halil ‹brahim’in Sikke-i Tasdik-i Gaybî,
Lem’alar, Kastamonu Lâhikası ve Emirda€ Lâhikalarında şiirleri bulunmaktadır. Bediüzzaman
Hazretleri onun şiirlerindeki Risale-i Nur’a dair güzel tabirlerin ihlâsından kaynaklandı€ını
belirtmektedir. 1943 senesinde Denizli Hapishanesine sevk edildikten sonra Bediüzzaman
Hazretleriyle birlikte dokuz ay kaldı. Denizli hapsinin o zor şartlarında sarsılmayan bu
talebesi hakkında Bediüzzaman, “Milâslı Halil ‹brahim hakikaten Risale-i Nur’un demir gibi
metin ve sarsılmaz bir şakirdidir. O kasaba onunla iftihar etmeli” şeklinde takdirkâr ifadeler
kullanmaktadır.
HASAN EFENDİ:
Bakınız HOCA HASAN EFEND‹.
HASAN (R.A.):
Hz. Peygamberin torunu, Hz. Fatıma ile Hz. Ali'nin büyük o€ludur. Hicrî 3.
yılda Medine'de dünyada geldi. ‹smini bizzat Hz. Peygamber vermiştir ve kula€ına ezan
okumuştur. Hz. Hasan babasının hilâfetinde yanında bulunmuş, babası şehit edilince
Ş
AHIS
B
İLGİLERİ
| 446 | SİKKE-İ TASDİK-İ GAYBÎ
1...,436,437,438,439,440,441,442,443,444,445 447,448,449,450,451,452,453,454,455,456,...560
Powered by FlippingBook