medenî ilimler şeklinde tasnif eden Farabî 100’den fazla eser bırakmıştır. Eserlerinden
bazıları: el-Medinetü’l-Fazıla, es-Siyasetü’l-Medeniye, ‹hsâü’l-Ulûm, v.d.
FEYZİ (MEHMET FEYZİ PAMUKÇU):
1912’de Kastamonu’ya ba€lı Müderris Atabey
köyünde do€du. Bediüzzaman Said Nursî’nin 1936 yılında Kastamonu’ya sürgün
edilmesinden iki yıl sonra kendisiyle tanıştı. Altı yıl boyunca Üstada hizmette bulundu. Nur
Risalelerinde ve özellikle de Kastamonu Lâhikası’nda Bediüzzaman Mehmet Feyzi’yi Risale-i
Nur’un faal bir kâtibi olan Hüsrev Altınbaşak adındaki talebesine benzeterek, “Küçük
Hüsrev” lakabıyla bahseder. Arapça tahsili de olan Mehmet Feyzi Pamukçu, Üstatla birlikte
Risale-i Nur’ları baştan sona kadar okudu. Denizli (1943) ve Afyon (1948) hapishanelerinde
Üstatla beraber tutuklu kaldı. Nur Talebeleri arasında ehl-i ilim bir zat olan Mehmet Feyzi,
1990 yılında Kastamonu’da vefat etti.
FİRAVUN:
Eski Mısır’da krallara verilen ünvandır. Fakat bu unvan ‹slâmî kaynaklarda Hz.
Mûsa ile mücadele eden Mısır kralı için kullanılmaktadır. Eski Mısır’da mülkü ve yönetimi
elinde bulunduran fravunlar aynı zamanda ilâhların yeryüzündeki temsilcileri sayılıyor ve
ibadetler onlar adına yapılıyordu. Hazret-i Mûsa ile mücadele eden Firavun da aynı şekilde
ilâhlık iddia eden, zalim, kibirli, ve inatçı bir kişiydi. Kendi halkını eziyor özellikle
‹srailo€ullarına büyük zulümler yapıyordu. Cenab-ı Hak ilâhlık davasından ve yaptı€ı
zulümlerden vazgeçmesi ve ‹srailo€ullarını serbest bırakması için ona Hz. Mûsa’yı ve kardeşi
Hz. Harun’u gönderdi. Kendisinden istenilenleri kabul etmeyen Firavun, kendi zulmünden
kurtulmak için Mısır’dan çıkan Hz. Mûsa ve ‹srailo€ullarını kovalarken ordusu ve
taraftarlarıyla birlikte Kızıldeniz’de bo€uldu.
-G-
GALİP BEY:
Asıl adı Ahmet Galip Keskin’dir. 1900 yılında Yalvaç’ta do€du, 1940’ta
Konya’da vefat etti. Mesle€i ö€retmenlik olan Galip Bey aynı zamanda hattat ve şairdi.
Güzel hattıyla risaleleri yazarak hizmet eden Galip Bey, Risale-i Nur ve Bediüzzaman
Hazretleri hakkında yazdı€ı manzumelerle bilinmektedir. Eskişehir Hapsinde Bediüzzaman
Hazretleriyle beraber bulunan talebelerindendir.
GAVS-I AZAM:
Bakınız ABDÜLKÂDIR-‹ GEYLÂNÎ.
GAVS-I GEYLÂNÎ:
Bakınız ABDÜLKÂDIR-‹ GEYLÂNÎ.
-H-
HAFIZ AHMET:
Bakınız: MUHACIR HAFIZ AHMET
HAFIZ ALİ:
1898’de ‹slâmköy’de dünyaya geldi 17 Mart 1944’de Denizli’de vefat etti. Tam
ismi Hafız Ali Ergün’dür. Hafız Ali hayatını vakfetti€i Risale-i Nur’ları el yazısıyla yazarak
ço€altan ve bu konuda büyük gayretler gösteren kahramanlardan biridir. Bediüzzaman
Hazretleri Nurların en çok yazılıp ço€altıldı€ı yerlerden bir tanesi olan ‹slâmköy’ü Nur
Fabrikası olarak vasıflandırmış, Hafız Ali’nin de ihlâs ve hizmetlerinden dolayı o fabrikanın
sahibi oldu€unu belirtmiştir. Bediüzzaman Hazretlerinin “Benim bedelime şehit oldu” dedi€i
Hafız Ali’nin vafatı ise şu şekildedir. 1943’de Bediüzzaman Hazretlerinin bulundu€u Denizli
Hapsine sevk edilen talebeler arasında Hafız Ali de vardır. Bediüzzaman Hazretleri hapiste
gizli düşmanları tarafından zehirlendi€i sırada Hafız Ali de aniden rahatsızlanıp hastahaneye
kaldırılır ve orada vafat eder.
SİKKE-İ TASDİK-İ GAYBÎ | 445 |
Ş
AHIS
B
İLGİLERİ