Onuncu Sözün İkinci Zeyli
Baştaki ayetin mu’cizâne işaret ettikleri dokuz tabaka
berahin-i haşriyeye dair “dokuz Makam”dan
Birinci
Makam:
o
ór
ªn
ër
dG o
¬n
dn
h @ n
¿ƒo
ëp
Ñr
°üo
J n
Ú/
Mn
h n
¿ƒo
°ùr
ªo
J n
Ú/
M $G n
¿Én
ër
Ño
°ùn
a
s
»n
ër
dG o
êp
ôr
îo
j @ n
¿ho
ôp
¡r
¶o
J n
Ú/
Mn
h Év
«p
°ûn
Yn
h p
¢Vr
Qr
’Gn
h p
äGn
ƒ'
ªs
°ùdG »p
a
Én
¡p
Jr
ƒn
e n
ór
©n
H n
¢Vr
Qr
’G »p
«ëo
jn
h u
»n
ër
dG n
øp
e n
âu
«n
ªr
dG o
êp
ôr
îo
jn
h p
âu
«n
ªr
dG n
øp
e
(1)
@ n
¿ƒo
Ln
ôr
îo
J n
?p
d'
òn
cn
h
olan fıkradaki ferman-ı haşre dair buradaki gösterdiği
bürhan-ı bâhiri ve hüccet-i katıası beyan ve izah edilecek
inşaallah.
(HaşİYe)
Hayatın yirmi sekizinci hassasında beyan edilmiştir ki:
Hayat, imanın altı erkânına bakıp ispat ediyor, onların
tahakkukuna işaretler ediyor.
evet, madem bu kâinatın en mühim neticesi ve maye-
si ve hikmet-i hilkati hayattır; elbette o hakikat-i âliye, bu
fânî, kısacık, noksan, elemli hayat-ı dünyeviyeye münha-
sır değildir. Belki, hayatın yirmi dokuz hassasıyla mahiye-
tinin azameti anlaşılan şecere-i hayatın gayesi, neticesi ve
o şecerenin azametine lâyık meyvesi, hayat-ı ebediyedir
HaşİYe:
o makam daha yazılmamış ve hayat meselesi haşre münase-
beti için buraya girmiş. Fakat hayatın ahirinde kader rüknüne işareti
pek ince ve derindir.
ayet:
Kur’an’ın her bir cümlesi.
azamet
: büyüklük.
berahin-i haşriye:
haşre dair de-
liller, burhanlar.
beyan:
açıklama, bildirme, izah.
bürhan-ı bâhir:
büyük ve geniş
delil.
dair:
alakalı, ilgili.
elem:
dert, üzüntü, maddî-mane-
vî ıztırap.
erkân:
rükünler, esaslar.
fânî:
ölümlü, geçici.
ferman-ı haşr:
ölülerin kıyamet-
te diriltilmesi emri, toplanma, bir
araya gelme buyru€u.
fıkra:
kısım, bölüm.
hakikat-ı âliye:
yüce, ulu gerçek.
hâssa:
bir şeye mahsus olan
özellik, nitelik.
haşiye:
dipnot.
hayat-ı dünyeviye:
dünyaya ait
olan hayat.
hayat-ı ebediye:
ebedî ve son-
suz hayat, ahiret hayatı.
hikmet-i hilkat:
yaratılış hikmeti.
hüccet-i katıa:
kat’i ve kesin de-
lil, hiç bir şüpheye mahal bırak-
mayan delil.
iman:
inanç, itikat.
inşaallah:
‘Allah izin verirse’
manasında kullanılan bir dua.
ispat:
do€ruyu delillerle gös-
terme.
izah:
açıklama, ayrıntıları ile
anlatma.
kâinat:
evren; yaratılmış olan
şeylerin tamamı, bütün âlem-
ler.
madem:
..den dolayı, böyle
ise.
mahiyet: bir şeyin aslı, esası,
tabiatı, niteliği.
makam:
yer, mevki.
mâye:
temel, asıl, esas, öz.
mu’ciz-âne:
mu’cizeli bir şe-
kilde.
mühim:
önemli, ehemmiyet-
li.
münhasır:
sınırlanmış, sınırlı.
şecere-i
hayat: hayat a€acı.
tabaka:
derece, kat.
tahakkuk:
gerçekleşme,
meydana gelme, olma.
zeyil:
ek, bir eserin devamı
olarak yazılan kısım
1.
Akşama erdiğinizde ve sabaha kavuştuğunuzda Allah’ı tespih edin. • Göklerde ve yerde
olanların hamd ve senası Ona mahsustur. Gündüzün sonuna doğru ve öğle vaktine erişin-
ce de Allah’ı tespih edip namaz kılın. • Ölüden diriyi, diriden ölüyü O çıkarır. Ölümünden
sonra yeryüzünü O diriltir. Siz de kabirlerinizden böyle çıkarılacaksınız. (Rum Suresi: 17-19.)
d
okuzuncu
Ş
ua
| 242 | MuhakeMat