Mektubat - page 75

harekâta mazhar olur, tasaffi eder, kuvvet bulur, inkişaf
eder, inbisat eder, kendi mukadderatını yazmasına mü-
teharrik bir kalem olur, vazifesini ifa eder, ücret-i uhrevi-
yeye kesb-i istihkak eder.
İşte, münakaşanızın içindeki üç sualinizin muhtasar
cevapları bu kadardır. İzahları otuz üç adet sözlerdedir.
AzizKardeşim,
sen bu mektubu eczacıya ve münakaşayı işitenlerden
münasip gördüklerine oku. Benim tarafımdan da, yeni
bir talebem olan eczacıya selâm et, de ki:
Mezkûr mesail gibi dakik mesail-i imaniyeyi, mizansız
mücadele suretinde cemaat içinde bahsetmek caiz değil-
dir. Mizansız mücadele olduğundan, tiryak iken zehir
olur; diyenlere, dinleyenlere zarardır. Belki böyle mesa-
il-i imaniyenin itidal-i demle, insafla, bir müdavele-i efkâr
suretinde bahsi caizdir.
Ve de ki: eğer senin kalbine bu nevi mesailde şüphe-
ler gelirse ve sözlerden de cevabını bulmazsan, hususî
bana yazarsınız.
Hem eczacıya de ki: Merhum pederi hakkında gördü-
ğü rüya için hatırıma şöyle bir mana geldi ki: Merhum
pederi doktor olmak münasebetiyle, çok salih ve müba-
rek, belki velî insanlara faydası dokunmuş ve ondan
memnun olan ve menfaat gören o mübareklerin ervah-
ları, onun vefatı hengâmında kuşlar suretinde, en yakın
Mektubat | 75 |
o
n
i
kinci
m
ekTup
münasip:
uygun.
müteharrik:
hareket eden.
nev:
çeşit.
peder:
baba.
salih:
dinin emirlerine uyan, iyi
ve hayırlı işler yapan.
sual:
soru.
suret:
biçim, tarz.
şüphe:
tereddüt, kuşku.
talebe:
öğrenci.
tasaffi:
saflaşma, durulaşma.
tiryak:
ilâç.
ücret-i uhreviye:
ahirete ait üc-
ret.
vazife:
görev.
vefat:
ölüm.
velî:
Allah dostu.
aziz:
muhterem, saygın.
bahis:
bir şey hakkında söz
söylemek.
caiz:
yapılmasında sakınca ol-
mayan şey.
cemaat:
topluluk.
ervah:
ruhlar.
faide:
fayda.
harekât:
hareketler.
hatır:
zihin, akıl.
hengâm:
zaman, sıra.
hususî:
özel.
ifa:
yerine getirme, yapma.
inbisat:
yayılma, genişleme.
inkişaf:
açılma, meydana çık-
ma.
insaf:
adaleti ve hakkı düşü-
nerek davranma.
itidal-i dem:
soğukkanlılık.
izah:
açıklama.
kesb-i istihkak:
hak kazan-
ma.
mana:
anlam.
mazhar:
kavuşma, erişme,
ayna olma.
menfaat:
fayda, kâr.
merhum:
rahmete kavuş-
muş, ölmüş.
mesail:
meseleler, konular.
mesail-i imaniye:
imanî me-
seleler, dini konular.
mezkûr:
adı geçen.
mizansız:
ölçüsüz.
muhtasar:
kısaltılmış, özet.
mukadderat:
Allah tarafın-
dan ezelde takdir olunmuş
şeyler.
mübarek:
bereketli, hayırlı.
mücadele:
tartışma, fikrî çe-
kişme.
müdavele-i efkâr:
karşılıklı
fikir alışverişinde bulunma.
münakaşa:
tartışma, çekiş-
me.
münasebet:
alâka, vesile.
1...,65,66,67,68,69,70,71,72,73,74 76,77,78,79,80,81,82,83,84,85,...1086
Powered by FlippingBook