Kastamonu Lahikası - page 379

Beşincisi:
geçendeki ramazandaki hastalık gibi, bu
hastalık dahi, fedakâr kardeşlerimin şefkatlerini heyeca-
na getirip, benim hesabıma a’mal-i uhreviyelerinin bir
nevi zekâtını vermek; nâkıs, kusurlu sermayemi birden
ona, belki yüze ve bine çıkarmaya sebep olmasıdır.
Altıncı faydası:
Hastalara, yirmi beş deva-i imanî ve-
ren risalenin ilâçlarını nefsimde tatbik ederek, ayn-ı ha-
kikat olduğunu tasdik edip, asap ve sinirden gelen ziya-
de hassasiyetimden kıymetsiz, fânî işleri, lüzumsuz ve
endişeli meraktan ve faydasız ve zararlı alâkadan bir de-
rece kurtulmaya sebep olmasıdır.
Umum kardeşler ve hemşirelerimize birer birer selâm
ve selâmetlerine dua…
Ve dualarını rica eden kardeşiniz
Said Nursî
ì@í
161
·
Aziz, SıddıkKardeşlerim!
size, hastalığın dokuz faidesinden bakî kalan üçünü
yazıyorum ki; o hastalığın bir meyvesi sabık Arabî fıkra-
dır.
Yedinci faidesi: Risale-i Nur
’un ehemmiyetli bir şakir-
dinin ehemmiyetli bir hatasını tamir etmesidir. Şimdilik
bu ehemmiyetli faideyi izah etmek münasip değil.
K
astamonu
L
âhiKası
| 379 |
uzak olma.
sermaye:
varlık, servet.
sıddık:
çok doğru, dürüst, hakkı
ve hakikati tereddütsüz kabulle-
nen.
şakirt:
talebe, öğrenci.
şefkat:
karşılıksız sevgi besleme,
içten ve karşılıksız merhamet.
tasdik:
doğrulama, onaylama.
tatbik:
uydurma, uygulama.
umum:
bütün.
ziyade:
çok, fazla.
alâka:
ilgi, ilişki. bağ.
a’mal-i uhreviye:
ahirete ait
iş, hareket ve ibadetler.
arabî:
Arapçaya ait, Arap dili
ile ilgili.
asap:
sinirler.
ayn-ı hakikat:
hakikatın aslı,
gerçeğin tâ kendisi.
aziz:
izzetli, muhterem, say-
gın.
bâkî:
geri kalan.
deva-i imanî:
imanî deva,
imanla ilgili ilâç, imandan ge-
len ilâç.
dua:
Allah’a yalvarma, niyaz.
ehemmiyetli:
önemli.
faide:
fayda.
fânî:
ölümlü, geçici.
fedakâr:
kendini veya şahsî
menfaatlerini hiçe sayan, fe-
da eden.
fıkra:
kısım, fasıl, bölüm.
hassasiyet:
hassaslık, dikkat-
lilik, ihtimamlılık.
hemşire:
kız kardeş, bacı.
izah:
açıklama, ayrıntıları ile
anlatma.
kıymet:
değer.
münasip:
uygun.
nakıs:
noksan, eksik.
nefis:
kötü vasıfları kendisin-
de toplayan hayırlı işlerden
alıkoyan güç.
nevi:
çeşit, tür.
Risale-i nur:
Nur Risalesi, Be-
diüzzaman Said Nursî’nin
eserlerinin adı.
sabık:
geçmiş.
selâm:
barış, rahatlık, sela-
met ve esenlik dileme.
selâmet:
salimlik, eminlik,
kurtuluş, korku ve endişeden
1...,369,370,371,372,373,374,375,376,377,378 380,381,382,383,384,385,386,387,388,389,...478
Powered by FlippingBook