‡
104
·
(2)
/
?p
ór
ªn
ëp
H o
í`u
Ñ°n
ùo
j s
’p
G m
Ar
Àn
T r
øp
e r
¿p
Gn
h
(1)
@ o
¬n
fÉn
ër
Ñ°o
S /
¬p
ª°r
SÉp
H
(3)
o
¬o
JÉn
c
n
ôn
Hn
h $G o
án
ªr
Mn
Qn
h r
ºo
µ`r
«n
?n
Y o
?n
Ó°s
ùdn
G
Aziz, SıddıkKardeşlerim!
sizin mübarek ramazan-ı şerifinizi tebrik ediyoruz. Ce-
nab-ı erhamürrâhimîn bu ramazan-ı mübarekenin hür-
metine, rahmeten lilâlemîn olan resûl-i ekrem Aleyhis-
salâtü Vesselâmın ümmetine rahmetiyle imdat eylesin,
âmin. Âsâr-ı gadab-ı İlâhî olan afat ve dalâletlerden mu-
hafaza eylesin, âmin. Ve risale-i nur Şakirtlerini neşr-i
envar-ı kur’âniyede muvaffak eylesin, âmin.
Hizbü’l-Azam-ı Kur’ânî’
nin gelmesini iştiyakla bekliyo-
ruz…
Saniyen:
Hafız Ali’nin mektubunda, kahraman süley-
man rüştü’nün gelmesini tebşir ediyoruz. Biz de ona,
“Binler safalarla geldin” deyip ve üç cihetle onu ve ma-
sumlarını tebrik ediyoruz. Ve Hasan Atıf’ın, demirci
Mehmet namını verdiği Bedevî kardeşimize yazdığı uzun
mektubu buradaki kardeşlerimize ihlâs noktasında
ehemmiyetli tesiri var. İhlâs risalesinin sırrını ve düstur-
larını yerleştirmeye çalışması, bizi çok mesrur eyledi. Ce-
nab-ı Hak, onun gibi halis kardeşleri çoğaltsın. Ve Atıf’ın
o mektubunda Medrese-i nuriyedeki kahramanlardan
kıymettar bir iki yüksek ihtiyarın
Risale-i Nur
’a parlak ir-
tibatları bizi sürur yaşıyla ağlattırdı.
afat:
afetler, büyük belâ ve musi-
betler.
aleyhissalâtü vesselâm:
‘salât ve
selam onun üzerine olsun’ anla-
mında Hz. Muhammed’e dua.
âmin:
Yâ Rabbi! Öyle olsun, ka-
bul eyle!” anlamında duanın so-
nunda söylenir.
âsâr-ı gadab-ı ilâhî:
Allah’ın ga-
zabının belirtileri.
aziz:
izzetli, muhterem, saygın.
bedevî:
göçebe.
Cenab-ı Erhamürrâhimîn:
inayet
ve rahmet, yardım ve lütuf sahip-
lerinin en merhametlisi olan, şe-
ref ve azamet sahibi olan yüce
Allah.
cihet:
yön.
dalâlet:
iman ve İslamiyetten ay-
rılmak, azmak.
düstur:
kaide, esas, prensip.
ehemmiyetli:
önemli.
halis:
samimî, her amelini yalnız
Allah rızası için işleyen.
hizbü’l-âzam-ı Kur’ânî:
Risale-i
Nur’ların temelini teşkil eden ve
tefsirinin yapıldığı Kur’ân ayetleri-
nin bir araya toplandığı eser.
hürmet:
saygı.
ihlâs:
samimiyet, bir ameli başka
bir karşılık beklemeksizin, sırf Al-
lah rızası için yapma.
imdat:
yardım.
irtibat:
bağ, münasebet.
iştiyak:
aşırı isteme, çok fazla ar-
zu etme.
kıymettar:
kıymetli, değerli.
masum:
suçsuz, günahsız, saf, te-
miz.
medrese-i nuriye:
nur medrese-
si; Risale-i Nur’ların okunduğu
yerler.
mesrur:
sevinçli, memnun.
muhafaza:
koruma.
muvaffak:
başarmış, başarılı.
mübarek:
feyizli, bereketli, kutlu.
nam:
ad.
neşr-i envar-ı Kur’âniye:
Kur’ân-
ı Kerîm’in nurlarının yayılması,
neşredilmesi.
rahmet:
Allah’ın kullarını esirge-
mesi, onlara maddî ve manevî ni-
metler vermesi.
rahmeten lilâlemîn:
bütün âlem-
lere rahmet olan, Hz. Muhammed
(
ASM
).
ramazan-ı mübareke:
mü-
barek Ramazan ayı, bereketli
Ramazan ayı.
ramazan-ı Şerif:
mübarek,
şerefli Ramazan ayı.
Resul-i Ekrem:
çok cömert,
kerîm olan peygamber, Hz.
Muhammed (asm).
Risale-i nur:
Nur Risalesi, Be-
diüzzaman Said Nursî’nin
eserlerinin adı.
safa:
rahat ve huzurlu olma,
gönül şenliği.
saniyen:
ikinci olarak.
sıddık:
çok doğru, dürüst,
hakkı ve hakikati tereddütsüz
kabullenen.
sır:
gizli hakikat, bir şeyin dik-
kat ve tecrübe ile anlaşılan
en ince yanı.
sürur:
sevinç, mutluluk.
şakirt:
talebe, öğrenci.
tebşir:
müjde verme, müjde-
leme.
ümmet:
Müslümanların ta-
mamı; bütün Müslümanlar.
1.
Her türlü kusur ve noksandan münezzeh olan Allah’ın adıyla.
2.
Hiçbir şey yoktur ki Onu övüp Onu tesbih etmesin. (İsra Suresi: 44.)
3.
Allah’ın selâmı, rahmeti ve berekâtı üzerinize olsun.
| 216 | K
astamonu
L
âhiKası