"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Tesettür hutbesi

Kâzım GÜLEÇYÜZ
27 Temmuz 2024, Cumartesi
Diyanet’in Cuma hutbelerinden biri daha siyasî tartışma konusu oldu.

Geçen haftaki hutbede Kur’an’ın tesettür ayetlerinin hatırlatılması ve evlilikle ilgili tavsiyelerde bulunulması CHP Sözcüsü tarafından, Diyanet İşleri Başkanının şahsı üzerinden çok nezaketsiz ve haddini aşan ifadelerle eleştiri ve polemik konusu yapıldı.

Evvela şunu ifade edelim:

Bilhassa böyle hassas bir konuda CHP Sözcüsünün verdiği tepkide kullanılan “hadsizlik ve saçmalamak” gibi ifadeler, bumerang gibi, çıktığı adrese döner ve orayı vurur.

Dinin kesin bir emri olan tesettüre eski alışkanlıklarla Atatürkçülük ve laiklik adına dil uzatmak hiç kimsenin haddi değildir.

Ve “eski CHP” reflekslerinin dışavurumu niteliğindeki bu tarz çıkışlar, herkesten önce CHP’ye zarar verir. Partinin başörtüsü açılımını ve bunca zamandır inançlı ve mütedeyyin kitlelerle barışmak ve helalleşmek için sürdürdüğü gayretleri de boşa çıkarır.

Bunları belirttikten sonra Diyanet’e de söylememiz gereken birkaç husus var:

Dini de, dinin emir ve yasaklarını da, özellikle tesettür konusunu da günümüz toplumuna anlatmak için, yalnızca ilgili ayet ve hadislerin meallerini aktarmak ve klasik ilmihal kitaplarındaki bilgileri olduğu gibi tekrarlamak yeterli oluyor mu?

Kadınların pek katılmadığı ve çoğu erkeklerden oluşan bir cemaate kadın tesettürünün sınırlarını ifade etmenin anlamı ne?

Tesettür kavramına çok uzak ve soğuk hale getirilmiş ve camiyle de yolu kesişmeyen bir kitleye tesettür mesajı vermenin yeri ve zemini Cuma hutbesi mi olmalı?

Bu konuyu Üstad Bediüzzaman’ın Tesettür Risalesinde yazdığı şekilde fıtratın gerekleri ekseninde ikna edici bir üslupla işleyecek yeni ve farklı bir dile ihtiyaç yok mu ve bu dille verilecek mesajların çok farklı kanallardan hedef kitleye ulaştırılması gerekmiyor mu?

(Yeni Asya Neşriyat’tan çıkan “Örtünmek Hürriyettir” isimli kitabımız bu dilin nasıl olması gerektiğini gösteren güzel bir örnek.)

Diyanet’in bilhassa tek adam rejiminde iyice siyasallaştırılıp, en bariz örneklerinden birini 15 Temmuz hutbelerinde gördüğümüz bir kutuplaştırma aktörü haline getirilmesinin, başka konulardaki mesajlarını da etkisizleştirmesi ve dahası aksülamel yaptırması da işin bir başka önemli boyutu.

Diyanet bütçesiyle ilgili tartışmalar ayrı.

En büyük zararı dine olan bu atmosferden âcilen çıkılmalı ki, din hizmetleri asıl mecrasında sağlıklı bir şekilde devam edebilsin.

Okunma Sayısı: 3600
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • S.topuz

    28.7.2024 13:54:56

    ..."Meselâ: Bazı gafiller, hutbenin Türkçe okunmasını istihsan ediyorlar ki, halkın bilhâssa siyasî ahvalden haberleri olsun. Halbuki bu gibi ahval-i siyasiye yalandan, hileden, şeytanî fikirlerden hâlî değildir. Hutbe makamı ise, ahkâm-ı İlahiyenin tebliği için ittihaz edilmiş bir makamdır."... Bediüzzaman Said Nursi, Risale-i Nur Külliyatı, Mesnevi-i Nuriye - 92

  • emorey

    27.7.2024 21:53:29

    gençlerin seçimi faydalı yararlı olması için bilinçlendirilmesi gerekir toplum küçük yaştan eğitilmeli.

  • Kerim Soyten

    27.7.2024 20:50:43

    Tesettür konusu erkekleri de ilgilendirir zannediyorum. Kimimiz kız babasıdır kimimiz abidir, kardeştir...

  • Mehmet

    27.7.2024 18:36:05

    Bu vekilin çirkef sözleri en çok kime yaradı kime zarar verdi bakmak lazım. Günümüzün şiddetli ihtiyacı olan tesettür ve evlilik üzerine daha detaylı ve kaliteli hutbelere ihtiyaç var.

  • Mustafa Güreldi

    27.7.2024 16:02:34

    Cuma hutbesi üzerine, İlimlerle uyanmış bir nesli klasik usullerle ikna etmek mümkün olmadığını, İman zaafı içindeki bir nesli ayet ve hadis mealleriyle tatmin edilemiyeceği, Din ve fen ilimlerini kaynaştırarak ikna ve ispat ederek yapılması, Dinin taraf yapılmayarak toplumun ortak değeri ve temel ihtiyacı olduğunun vurgulanması, Diyanetin tarafsızlığı ve güveninin artırılması ...

  • Doğukan Pamir

    27.7.2024 14:56:48

    S. Topuz kardeşim, yorumunuzdaki bir cümle tashih muhtaç :"Çünkü Hocayı bir SIYASÎ figür imiş gibi görmeye veya tasavvur etmeye başlıyor maalesef" İşte bu cümle.... Çok azı hariç din görevlileri siyasal islamın siyasi figürüdür... İmiş gibi si fazladır... Elbette bunu bahane ederek mukaddesata savaş açanlar var... Münkirler bir bahane bir koz bekliyor

  • HÇeşitcioğlu

    27.7.2024 14:04:06

    Kur’ân-ı Hakîmin hakaikine ait bazı kemâlât, o hakaike dellâllık eden vasıtalara veriliyor. Şu ise yanlıştır. Çünkü MEHAZIN kudsiyeti, çok burhanlar kuvvetinde tesirat gösteriyor, onunla ahkâm-ı umuma kabul ettiriyor. Ne vakit dellâl ve vekil gölge etse, yani onlara teveccüh edilse, o me’hazdaki kudsiyetin tesiri kaybolur.“ (26. Mektup

  • Mustafa Said Kara

    27.7.2024 13:31:12

    Güzel bir konuya temas edilmiş. Buna ancak kemalistler itiraz edebilirdi. Ve öyle de olmuş.

  • S.topuz

    27.7.2024 12:47:55

    Siyaset direk veya indirek olarak Câmilerimize de sokulduğu, ya da bulaştırıldığı için, Hocalarımızın bahsettiği çok önemli konularda muhalif tarafın siyaset penceresinden ille de bir cevap vereçeği veya inadına itiraz edeceği bir his başlıyor kabarmaya! Çünkü Hocayı bir SIYASÎ figür imiş gibi görmeye veya tasavvur etmeye başlıyor maalesef! ..."Mütehayyir adam "Acaba nurla beni celbedip, topuzla dövmek mi istiyor?" diye telaş eder. Hem de bazan ârızalarla topuz kırıldığı vakit, nur dahi uçar veya söner." (Mektubat - 49) Allah c.c yâr ve yardımcımız olsun, birlik ve beraberliğimiz dâîm ve kâîm olsun inşaallah, Amiiin!

  • Kenan

    27.7.2024 12:16:54

    Diyanet sanki gençler evlenmek istemiyorlar gibi hutbe vermiş..Sor bakalım bir asıl sebep ne ?

  • [email protected]

    27.7.2024 06:28:38

    Çok güzel bir yazı olmuş Emeğinize sağlık

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı