"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Sen enâyi değilsin!

İbrahim Aktaşcı
10 Temmuz 2024, Çarşamba

“Cellat uyandı yatağında bir gece,

‘Tanrım’ dedi. ‘Bu ne zor bilmece.’

Öldürdükçe çoğalıyor adamlar,

Ben tükenmekteyim öldürdükçe…”

Bugünkü köşe yazımız “öldürdükçe çoğalanlar” için.

Kötülerden hepimiz şikayetçiyiz. Peki kötülere hiç, “sen niçin böyle kötü oldun” diye sorduk mu?  

Hani meşhur bir film repliği vardır: “Yaptım, yaptım ama bir sor bakalım niye yaptım?”

“Niye yaptın” diye sorduğumuz her kişinin hikâyesinde şöyle bir savunma tarzı dikkatimizi çekiyor:  

-Ben eskiden böyle değildim. Kurallara uyar, hak yemezdim. Ama baktım ki kuralları çiğneyen herkesin yanına kâr kalıyor. Kötüler mükâfatlandırılırken, iyiler yerinde sayıyor. Ben de iyi olmayı bıraktım, ben enâyi miyim?

-Herkesin çekinmeden girdiği ters yöne girmek varken, üstelik onlara ceza da yazılmıyorken, niçin yolumu iki kilometre uzatayım. Ben de girerim. Ben enayi miyim?

-Cüzdanıma sahte/yırtık para karışmış. Bir punduna getireyim de ben de başkalarına yedireyim. Ben enâyi miyim?

-Arabamı satacağım. Aracımın kusurlarını ilana yazmayacağım, sorarlarsa belki söylerim. Malının ayıbını gizleyenler bir-iki günde araçlarını satıyorken, ben niçin aylarca bekleyeyim? Ben enâyi miyim?

-Etrafta çöp tenekesi yok, zaten herkes çöpünü yerlere atmış. Niçin elimdeki çöpü taşıyayım, ben de bir kenara atarım. Ben enâyi miyim?

-Herkes krediyle ev-araba alıyor. Parasını faize yatırıyor. Servetine servet katıyor. Ben ise “bankaya bulaşmayayım” derken iyice fakirleşiyorum. Ben enâyi miyim?

Örnekler çoğaltılabilir. Şimdi nefsimize soralım:

“Ben enâyi miyim” diyerek ve kötülerle rekâbet edebilmek gerekçesiyle, başka hangi kuralları çiğniyoruz? Hangi kanunlara aykırı hareket ettik ve hangi haramlara bulaştık?

Pekâla; kurallara uyup da kendimizi enâyi gibi hissetmeyelim ve kötülerle aramızdaki haksız rekabete son verebilelim diye yan yollara saptık da istediğimizi alabildik mi?

Maalesef hayır. Şairin dediği gibi; bizler hakkı öldürdükçe çoğalıyor bu kötülük, biz ise tükenmekteyiz öldürdükçe.

Nasıl mı tükeniyoruz? Bir kere başkasına yırtık para yedirince, bizim artık, bize yırtık para veren başkarına itiraz etmeye hakkımız yok. Ters yönden gitmeyi alışkanlık hâline getirdiysek, kuralı çiğneyen başkalarını ikaz için kornaya dahi basamayız. Zira “önce kendine bak” derler adama.

Yani kötülerle rekâbet edebilmek için kuralları çiğnedikçe, kötülük daha da çoğalıyor.  

O hâlde, “iyiler iyi olarak kalabilsin ve kendilerini enâyi gibi hissetmesinler” diye öncelikle bize âdil bir sistem ve düzen gerek.

Yok hayır, bu düzen kötüleri mükâfatlandırmaya devam ediyorsa da yine de hakkı çiğnemeyelim. Çünkü biz enâyi değiliz. Çünkü biz imân ediyoruz ki bu hesabın görüleceği başka bir âlem var:  

“Evet, görüyoruz ki; alelekser, gaddar, facir zalimler lezzetler, nimetler içinde pek rahat yaşıyorlar. Yine görüyoruz ki, masum, mütedeyyin, fakir mazlûmlar zahmetler, zilletler, tahkirler, tahakkümler altında can veriyorlar. Sonra ölüm gelir, ikisini de götürür. Bu vaziyetten bir zulüm kokusu gelir. Halbuki kâinatın şehadetiyle, adalet ve hikmet-i İlâhiye zulümden pak ve münezzehtirler. Öyleyse, adalet-i İlâhiyenin tam mânâsıyla tecellî etmesi için haşre ve mahkeme-i kübraya lüzum vardır ki, biri cezasını, diğeri mükâfatını görsün… Demek, bir mahkeme-i kübrâya bırakılıyor, tehir ediliyor; yoksa, bakılmıyor değil.”

Okunma Sayısı: 1778
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Zeliha

    10.7.2024 12:12:21

    Sistemde sistem. Ahlaki bozan zaten karışıklık değil mi? Ya daa bunu bilerek mi yapıyorlar? E o zaman zarar da etsek biz enayi değiliz. Kimseyi aldatmayız. Aldansak ta doğruluk dürüstlük yolunda kaybettiklerimiz sadaka hükmünde değil midir?

  • HÇeşitcioğlu

    10.7.2024 11:47:38

    Güzel. Denemiş sosyal gerçek; temiz bir arabayı sokağa park edip kameraya alıyorlar. Epey zaman sonra ilk çizik atılyor ve sonra hızla çoğalıyor. Mesele ilk çiziği attırmamak atana cevap vermek. Kötü emsal emsal oluyor. İdealde olmamalı.

  • Erhan

    10.7.2024 08:55:48

    Zalim zilleti ile mazlum izzet ile ölüp gidecek ve her şey böylece bitecek, yok öyle!! demekki bir mahkeme-i kübra var, sahibi tek, savcısı tek, hakimi tek, tanığı tek, burada yaptıklarımızın hesabını orada vereceğiz tek tek ve her şey oraya bırakılıyor, unutmamak gerek.

  • Oğuz Yiğitet

    10.7.2024 03:10:59

    İyiki ahiret var, iyiki ahiret iman akidesini Üstadımız bizim dem ve damarlarımıza öylesine zerk etmiş ki, adeta ahiretin salonlarında gezer gibi bir dar-ı ceza ve mükâfat kurulacağına o kadar gönlümüz mutmainki bu gaddar facir ve zalimlerden haklarımız alınıp iade edileceğine öylesine kesin inancımız varki; ı İste onun için iyiki Ahiret var diyoruz....

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı