"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Meleklerin kaydettiği: Huzur

Hüseyin Ferdi Olur
28 Şubat 2013, Perşembe
Uzun zamandır görmediği arkadaşına, “Nerelerdesin, görünmüyorsun?” dediğinde; “Yalnız kalmak istiyordum. Bir tatil kasabasında tek başıma yaşamaya başlamıştım, dışarı bile çıkmıyordum” cevabını aldı.

“Yalnız biliyor musun?” dedi... “Yine de peşimden gelen birşeyler vardı huzura erişmemi engelleyen...”
O sırada Ezan-ı Muhammedînin (asm) huzur dolu sadası yükseliyordu semaya doğru, adam o huzuru da içine çekemedi.
Yazıcı melekler o ânı kaydetmekle yetindiler.

Aynı vakitte yaşlı bir teyze abdest alırken, mutadı olduğu abdest duâlarını okuyordu.
Bedeni zayıflamıştı, ama ruhu gençti. Yüzüne nurlu bir tebessüm yayıldı. Rabbinin huzuruna çıkacak olmanın huzuru ile abdestini tamamladı.
Yazıcı melekler bu tabloyu tebessümle kaydettiler.

O sıralarda bir başka genç, odasına kapanmış Rad Sûresi’nin 28. âyetini okuyordu:
“Onlar ki, inanmışlar ve Allah’ı anmakla kalpleri huzur ve doyum bulmuştur; çünkü bilin ki, kalpler gerçekten de ancak Allah’ı anarak huzura erişir.”
Ne zamandır aksattığı tesbihatına yeniden başlamaya karar verdi.
Yazıcı melekler bu ânı ışık hızıyla kaydettiler.

Akşam işten çıkıp eve geldiğinde, gün boyu ev işlerinden bunalan eşine sofrayı hazırlamakta yardım etti.
Genç bayanın gözlerindeki mutluluk görülmeye değerdi.
Çorbaları koyarken kocasına “Seninle beraber olduğum için çok mutluyum” dedi.
Adam ne zamandır üzerinde düşündüğü Rum Sûresi’nin 21. âyetini okudu:
“Size kendi nefsinizden huzura kavuşabilesiniz diye eşler yaratıp, aranıza sevgi ve merhamet koyması da onun âyetlerindendir. Bunda, düşünen toplum için âyetler vardır.”
Kendilerine böyle huzurlu bir yuva veren Allah’a hamdederek çorbalarını yudumladılar.
Yazıcı melekler bu tabloyu hayranlıkla kaydetti.

Bir işyerinde Şeytan, huzuru bozmak için çalışanlar arasında haset tohumları ekerek vesveselerini yayıyordu.
Aynı ortamda bulunan birinin kalbine melekler ilham üflediler ve genç adam olaya müdahale edip arkadaşlarının arasını buldu.
Yazıcı melekler bu hareketi takdirle kaydettiler.

Bir öğlen namazı çıkışı, hoca ve talebesi, camiden insanların çıkışını izliyorlardı.
Hoca, talebesine; “Bak insanların yüzlerine; istisnasız hepsinin yüzlerinde manevî bir sevinç, bir huzur var. Bu Allah’ın büyük bir mucizesidir” dedi.
Yazıcı melekler bu tefekkürü de kaydettiler.

Bir başka genç, haftalardır üzerinde düşündüğü Kehf Sûresi’ni bir kez daha okumak için açtı mushafını.
Kehf Sûresi 10. âyetteki “Mağaraya Sığınma” metaforu dikkatini çekti.
“Hani, o gençler mağaraya sığındıkları zaman, ‘Ey Rabbimiz!’ demişlerdi, ‘Bize katından bir rahmet bahşet; ve içinde bulunduğumuz (haricî) şartlar ne olursa olsun bizi doğruluk bilinciyle donat!” Modern hayatın seküler dayatmaları karşısında sığınacak bir mağaramız olmalı diye düşündü.
Bu düşüncelerle 16. âyete geldiğinde yine aynı metaforla karşılaştı:
“Bunun içindir ki, şimdi siz onlardan da, onların Allah’tan başka tapındıkları bütün o asılsız şeylerden de uzaklaşıp şu mağaraya sığının ki, Rabbiniz rahmetini size ulaştırsın ve sizi durumunuza göre ruhlarınızın ihtiyaç duyabileceği şeylerle donatsın!”
Sığınılan o mağaranın, Kur’ân ve Sünnetle şekillenen bir hayat biçimi olabileceğini düşündü. Ruhuna yayılan bir huzur hissetti, mushafını kapattı ve tefekküre daldı.
Yazıcı melekler kayıt işlemlerini başarıyla tamamladılar.

Okunma Sayısı: 1165
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı