Seçimler yaklaştıkça siyasetin kirli yönü de ortaya çıkmaya başladı.
Dini veya dinsizliği siyasete alet edenler kirli siyasetin öncülüğünü yapmaktalar. Ekonomideki sıkıntılar, gelir dağılımındaki adaletsizlik, işsizlik ve yoksulluk almış başını gidiyor. Adalete olan güven zedelenmiş, gasp, darp, hırsızlık, kadına şiddet ve cinayetler artmıştır. Torpili, rüşvet, yolsuzluk, işe göre değil adama göre iş ayyuka çıkmış.
Bunca sorunu bir kenara bırakarak “İrtica ile mücadele” adı altında dindarları hedef tahtasına koyanlar var. Müslüman ve ehlisünnet cemaati olunca “irtica”, “laiklik elden gidiyor” yaygarası ile itham edenler oluyor.
Çocuğuna Kur’an ve namazı öğretmeyi tehlike görüp “ülkenin beka” sorunu görenler var. “Hoş görü ve din özgürlüğü” sıra Müslüman’a gelince çatık kaşlar ve “gerici, yobaz” suçlaması...
Maalesef ülkemizde çözülmesi gereken sorunlar hep ötelenmiştir. Dindarlar üzerindeki baskı ve neticede oluşan korku oy vermede doğru karar verme önünde engel oluşmaktadır.
Artık yeter diyelim. Ülkenin sorunlarını gündeme getirin. İşsizliğe, yoksulluğa, adaletsizliğe çözüm bulun. Din üzerinden siyaset yapmayın. Dinsizliğinizi siyasete alet etmeyin. Ne zaman siyaset dinden elini çekerse o zaman her şey güzel olacak. Siyasi, ekonomi ve uluslararası ilişkilerde başarılı sonuçlar alınacaktır. Siyaset dinden elini çekerse kişiler değil projeler önem kazanacaktır. Siyaset dinden elini çekerse siyaset rant kapısı olmaktan çıkıp hizmet sektörü olacaktır. Siyaset dinden elini çekerse herkes kazanacaktır. Siyaset dinden elini çekerse seçimler beka sorunu olmaktan çıkıp rekabet etme halini alacaktır.