"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hoş geldin Ramazan

Ertuğrul BERK
05 Haziran 2016, Pazar 12:22
Mübarek ay, kutlu ay...

Hoş geldin Ramazan...

Dünyamıza dünyalar katar, cana can katar. Hayata hayat katar. Onun için yediden yetmişe herkes yolunu bekler onun... 

Çocuğun kulağına ve oradan kalbine ulaşan ninniler kim bilir neler der... Suya eğilmiş yaprak, kim bilir neler konuşur suyla... Yıldızlar bir araya gelip neler söyleşirler aralarında...

Günün, gecenin ve ikisi arasındakinin, yani ne varsa her şeyin payına düşeni aldığı ve tekrar içinde yaşayanlara doğru bıraktığı bir mübarek aydır Ramazan. Her mevsim bir ziyafet sofrasıdır insana. Her birinde görünmeyen âlemden arka arkaya kapılar açılır, çeşit çeşit meyveler, nimetler gönderilir. Rengârenk meyveler birbirinin peşi sıra belirmeye başlar ağaçların dallarında. Nereden geldiklerini Allah'tan başka kimse bilemez. Hiç yoktan ortaya çıkar gibi belirirler, olgunlaşırlar, her biri ayrı bir boyayla boyanır, her birine ayrı bir parfüm sürülür, ta ki görenlerin nefisleri kendilerine çekilsin diye. 

Kim gönderir onları, kim süsler? Bize kim sunar? Görünmeyen âlemlerden çeşmeler, musluklar açılır insan için. Kim açar?

Kiminden süt akar, kiminden bal...

Kiminden tatlı sesler çıkar, o ziyafet sofrasının şen bülbülü olurlar. Hiç de kulağımızı rahatsız etmezler çünkü zikirdir bu sesler. Her şeyi Yaratana kendi dillerince şükürdür bu sesler. 

Evet, kiminden süt akar, kiminden bal. Hem rızık olurlar, hem şifa sunarlar. Kim açar o çeşmeleri, kim o yeşil otları süte çevirir? Onu tanımak ve bilmek görevi düşer hepimize. Görünmeyen âlemlerin kapıları her gün peş peşe açılır, gökten rahmet yağar. 

Çocuk sorar: 

"Babaanne, uzaklardan görünen bu çizgi çizgi şeyler nedir?"

Babaanne: 

"Rahmet yağıyor evladım, rahmet." der.

Çocuk:

"Niye insanlar yağan rahmete koşmuyorlar? Ondan paylarına düşeni niye almıyorlar?" diye bir soru açar aklımıza. Bakalım rahmetin yağdığı bu aydan biz şimdi ne kadar istifade edebileceğiz...

Evet, rahmet, maddesiyle, mânâsıyla yağıyor şimdi. Rahmet yağıyor ki, yerden nimet fışkırıyor. Öyle bir ay, öyle bir ay ki, herkesi kuşatıyor ve diyor ki:

Geç kalmayın rahmetten istifade etmeye. Temizlenin, arının. Rahmetin coştuğu bu ayda sakın ola ki, gaflette kalıp bu sofralardan uzaklara düşmeyin. Rahmete yakın olun, yakın durun. İnsanın bütün duyguları rahmetten nasibini alır. O nimetlerden kana kana içer bu ayda. 

Kimden gelir o nimetler... Kim ardına kadar açar rahmet kapılarını? İnsan gafletle göremez on bir ay boyunca bu nimetlerin kimden gediğini. Ramazanla, oruçla anlar. Böyle büyük bir ziyafete çağrılıyoruz. Davete icabet vaciptir. 

Ey aklı başında olan insan, bu davetten uzakta kalma. Şimdi bir ay boyunca sorularına cevap var. Ramazanla beraber iki milyara yakın insan kendilerini yaratan ve yaşatanın kim olduğunu bu sofralarda ilan edecekler. Bütün nimetlerin ondan geldiğini duyuracaklar yedi kat semaya... Bir yudum suyu içmeyecekler. Bir lokma nimeti yemeyecekler. Emir dinleyecekler. Diyecekler ki: "Biz Allah'ın nimetleriyle doyarken nasıl mutlu isek, onun emriyle aç kalmak da öyledir bizim için." Gün boyu Onun izin verdiği anın gelmesini sabırla bekleyecekler. 

Neden mi? Görmedikleri Rablerine görmüş gibi inananlar, açlık günlerinin gelişini de dört gözle beklerler.

"Onun emriyle aç kalmak, onun nimetleriyle doymak kadar lezzetlidir ve güzeldir."

Bunu sözde değil, özde yaşarlar. Bu hakikati ders veren Rasul-i Ekrem'e (asm) gönülden bir salat-u selam getirirler. Ramazan-ı şerif, Kur'anın nüzul ettiği ay olduğu için Kuran'ı daha gönülden okumaya, anlamaya çalışırlar. 

Sonunda ne mi olur, ceset giymiş meleklerle karşılaşırsınız. 

Öyle bir ay ki, mutluluk bir değil, binlerle milyonlarla paylaşılır. Yeryüzü, gökyüzü bu ayda selamlaşır. İnsan Rabbine son defa ve belki de ilk defa bu kadar yakın olur...

Hoş geldin Ramazan... 

"O Ramazan ayı ki, insanları doğru yola ileten, apaçık hidayet delillerini içeren ve doğru ile yanlışı ayırt eden Kur'ân onda indirildi." (Bakara, 185)

Okunma Sayısı: 1142
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı