Doğu Ekspresİ ve Karadeniz- Mehmet Özkan-1

***

7 Nisan 2019 tarihinde ailemle birlikte Ankara’daki gençlik şölenindeydik. Gençlik şöleninin konusu milliyetçilikti. Anadolu’nun her tarafından gelen gençler çok güzel hazırlanmışlar. 7 Nisan Pazar günü milliyetçilik konusundaki çalışmaların sunumlarını yaptılar. Emeği geçenlerden Allah razı olsun. Bir dahaki sene herkesi Gençlik Şöleni’ne bekliyoruz. 

Bir gün sonra Ankara Tren Garı’ndan Doğu Ekspresi’ne bindik. Yataklı vagonda eşyalarımızı yerleştirdik. Türkçe ve İngilizce Risale-i Nurlar’dan valizimize fazlaca almıştım. Trende çalışan personelle ve restoranda çalışanlarla tanıştık ve samimî olduk. Bunların her birine Türkçe Risale-i Nurlar’ı verdik ve anlattık. Ayrıca bir genç kıza “Nerelisin?” diye sordum cevap vermedi. İngilizce olarak sordum. İngiliz olduğunu söyledi. 

Hemen bizim vagona koştum ve kendisine iki adet İngilizce Risale-i Nur eseri takdim ettim. Çok sevindi, Türkçe teşekkür etti. Ayrıca turla yolculuk yapanlardan tanıştıklarımıza Risale-i Nurlar’dan bazı cep kitaplarından da verdim. 

Kayseri-Sivas-Erzincan-Erzurum ve Kars’a kadar yolculuk devam etti. Kars’ta bizi tren garında Recep Kan kardeşimiz karşıladı. Kaz yemekleriyle meşhur lokantaya gittik. Kars’ta lokantalar çok donanımlı. Daha önce Bayındır’dan tanıştığımız Vanlı üniversite öğrencisi Bayram’a haber verdik, arkadaşı ile birlikte geldiler. Kucaklaştık sarıldık, epey hasret giderdik. “Haftada kaç gün ders yapıyorsunuz?” dedim “Bir gün” dedi. “Bundan sonra haftada iki gün yapın, arkadaşlarını çağır, birlikte ders yapın” diye tavsiyede bulundum. Recep kardeşimize de “Sen de gençlere destek ol” dedim. “Söz ağabey bundan sonra iki gün ders yapacağız” dediler. 

ÇILDIR GÖLÜNDEYİZ

Ertesi gün Kars ürünlerinden biraz alış veriş yaptık. Kars kaşarı, peynir, kaz, bal çeşitlerinden bir miktar alıp kargoyla Ödemiş’e gönderdik. Sonra Kars’ta bulunan Ani Ören Harabeleri’ni, kiliseleri, Selçuklu döneminde yapılan camiyi ziyaret ettik. Cami ve yanındaki çarşı harap bir şekilde, restore edilmesi gerekiyor. Buradan akan nehir Türkiye ile Ermenistan arasında sınır oluyor. 

Nehrin karşı tarafında Ermenistan bayrakları görünüyor. Öğle namazını köyde kıldık. Namazdan sonra Çıldır Gölü’ne gittik. Göl karşıdan yeşil beyaz görünüyordu, meğer daha don halinde çözünmemiş, turlarla ziyarete gelip gidiyorlar. Gölün üzerinde arabaların lastik izleri duruyordu. Recep kardeş bizi burada gezdirdi. Burada bulunan restoran sahibiyle tanıştık, samimî olduk. Risale-i Nurlar’dan bir iki kitap verdim ve mahiyetini anlattım. 

Sonra Kars’a geldik. Kars’taki tarihî taş binaları gördük, bunlar Ruslardan kalmış, caddeler düz ve geniş; görmek lâzım. Erzurum’a gitmek için terminale geldiğimizde bütün otobüslerin hareket ettiğini öğrendik. Recep kardeş, hava şartları müsait olmadığı halde bizi Erzurum’a kadar getirdi. Kendisinden Allah razı olsun, hiç unutmayacağım bir misafirperverlik gösterdi. 

Bir gün önce Erzurum’da üniversite görevlisi Aydın kardeşimizi aramıştım. Kendisi Manisa Celal Bayar Üniversitesi’nden tanıyorduk. Kahvaltıdan sonra biz Yakutiye Medresesi’ni, Ulu Camiyi, Çifte Minareli Medresesi’ni gezdik. Sonra Taşhan’a giderek alacaklarımızı aldık. Burada bir gençten fotoğraf çekmesini istedim. Nereli olduğunu sordum. “Urfalıyım, tıp fakültesinde okuyorum” dedi. 

Bu kardeşimize de Risale-i Nurlar’dan verdim. Sonra Aydın kardeşimizle buluşarak Erzurum’a gelip ‘cağ kebabı’ yemeden olmaz diye düşündük. Sonrasında Trabzon’a gitmek üzere terminale geldik ve Trabzon’a hareket ettik. Aydın kardeşimizden Allah razı olsun.

DEVAM EDECEK...