"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Daima yapıcı oldu, talebelerine müsbet hareketi ders verdi

23 Mart 2025, Pazar
Bediüzzaman Said Nursî, İslâm dünyasında fikirleri ve eserleriyle derin izler bırakmış büyük bir âlim, son müceddiddir.

Suriyeli şehit âlim Prof. Dr. Said Ramazan el-Butî, Üstadın tebliğ metodunu anlatırken, “İslâm dünyasında silâha sarılmadan, şiddet kullanmadan dava yürüten bir insan yok. Arap ve İslâm dünyasının örnek alabilecekleri şahsiyet Üstad’dır. Hiçbir şekilde silâhla mücadele etmiyor, asayişi ihlâl etmiyor, siyasete girmiyor ve kendi davasını kendi üslûbuyla anlatmakla beraber düşüncelerinde son derece kararlı, hiçbir şekilde taviz vermiyor” demişti.

Onun en belirgin vasıflarından biri, müceddid olarak tahribi değil, tamiri esas alması ve hareketlerini “müsbet hareket” düsturu çerçevesinde şekillendirmesidir. Said Nursî, hayatı boyunca yıkıcılıktan ve menfî tavırlardan kaçınmış, İslâm’ı ve toplumun manevî dinamiklerini koruyarak ihya etmeye çalışmıştır. “Din hayatın hayatı, hem nuru, hem esası. İhyâ-yı dinle olur şu milletin ihyası” demiştir.

İman hakikatlerinin ve İslâmın güzelliklerinin fiilen yaşanması hâlinde sair dinlerin tâbilerinin de İslâm’ı seçeceklerini ifade etmiştir.

Müceddid, İslâm’ı asrın idrakine uygun olarak yeniden canlandıran, yanlış anlamaları tashih eden, fitne ve tahribat yerine ihya ve tamirat yapan kişidir. İslâm düşüncesinde “tecdid” kelimesi, “yenileyen, yeni bir şekil veren, yeniden güçlendiren” manasına gelir. Müceddidler, dinin aslına uygun biçimde yenileme faaliyetini yaparken, dinî esasları zamanın şartlarına göre yeniden yorumlayarak, ortaya çıkan bid’atları temizleyerek ve inancı güçlendirerek ümmete rehberlik ederler. Bediüzzaman da “bin yıllık yarayı” tedavi etmiş, “elmas kılınca saykal (cila)” vurmuştur.

Bediüzzaman Said Nursî’nin “müsbet hareket” prensibine özel vurgusu, onun tamir odaklı müceddid rolüyle uyumludur; zira o, mevcut İslâmî temelleri güçlendirmeyi ve korumayı esas almıştır.

Müceddidde bulunması gereken vasıflar arasında, yaşadığı dönemin içtimaî hastalıklarını doğru teşhis etme, bunlara çözüm yolları bulma, fikrî ve amelî ıslahat yapma, dinî temel hükümler ile çağın bilim ve teknolojisini bilme, zararlı akımlarla mücadele etme sayılabilir. Üstadın, aklın nurunun fen ilimleri, vicdanın ziyasının din ilimleri olduğunu belirterek, ikisinin birlikte okutulmasıyla hakikatın tecellî edeceğini söylemesi tecdid örneğidir.

MÜSBET HAREKET METODU

Bediüzzaman tahrip karşısında tamiri esas almış, hep yapıcı olmuştur. Hayat serencamı bunun örnekleriyle doludur. 1908’de İkinci Meşrutiyet’in ilânında İstanbul’da bulunan Bediüzzaman, kendisinin “Eski Said” olarak ifade ettiği bu devrede siyasî ve sosyal olaylara aktif olarak katılmış, Volkan Gazetesinde yazılar yazmış ve İttihad-ı Muhammedi Cemiyeti’nin kurucuları arasında yer almıştır.

Meşrutiyetin güzelliklerini Doğuda aşiretlere, Selanik’teki “Hürriyete Hitap” nutkuyla da Batıdaki ahaliye ders vermiştir.

Bir nutukla hamalları isyandan vazgeçirmiş, 31 Mart Vakası sırasında isyanın bastırılması yönünde çaba göstermiş ve askerlere hitap ederek onları itaate davet etmiştir. 31 Mart Vakası’nda bütün kuvvetiyle yatıştırıcı rol oynayan Said Nursî, ömrü boyunca hiçbir zararlı cemiyete girmemiş, menfî hiçbir harekette bulunmamıştır. 

Cumhuriyetin ilânıyla birlikte, yeni rejimin zorla benimsetmeye çalıştığı, tepeden inmeci inkılaplar karşısında, Bediüzzaman, imanın temellerini güçlendirme ve modern çağın getirdiği şüphelerle mücadele etmeyi en önemli vazifebilmiştir. Hayatının bu devresinde uzun yıllar sürgün ve hapis hayatı yaşamış olmasına rağmen, bu şartlar altında dahi Risale-i Nur Külliyatı’nı telif etmeye devam etmiştir. Bediüzzaman’ın Risale-i Nur’u telif etmeye odaklanması ‘daha derin, kalıcı ve yapıcı bir tesir’ meydana getirme stratejisinin en güzel örneğidir. İnancın fikrî ve manevî temellerini ele alarak, toplumun uzun vadeli iyileşmesine katkıda bulunmayı gaye edinmişti. Sürgün, tarassud ve hapishane yılları, bu yapıcı çabanın en verimli dönemi olmuştur.

Özetle; Bediüzzaman, müceddid olarak, daima yapıcı bir yol izlemiştir. Meselâ:

• İslâm Birliği ve ırkî cereyanlara karşı tavrı: Osmanlı’nın çöküş sürecinde ve Cumhuriyet’in ilk yıllarında, Müslümanların ayrışmasına yol açabilecek ırkçı yaklaşımların karşısında olmuş “Ben imanın cereyanındayım” diyerek siyasî kutuplaşmalara girmemiştir.

• Şeyh Said Hadisesi karşısındaki tutumu: Said Nursî, müsbet hareket anlayışı gereği bu kalkışmaya destek vermemiş, “Dahilde kılıç çekmek caiz değildir” diyerek, çatışma ve kaos yerine ilim ve irşadı tercih etmiştir.

MÜSBET HAREKETİN TEMEL PRENSİPLERİ

“Müsbet hareket,” Bediüzzaman Said Nursî’nin hayatı boyunca uyguladığı ve talebelerine de tavsiye ettiği en önemli esaslardan biridir. 

Müsbet hareket, ilim, irfan, tebliğ, ikna, sevgi ve şefkate dayanan bir hizmet metodunu ifade eder. 

Bediüzzaman’ın ortaya koyduğu “müsbet hareket”in temel prensiplerinden bazıları şunlardır:

• Sadece Allah’ın rızası için çalışmak.

• İman hizmetine odaklanmak.

• Kendi vazifesini düşünüp, Allah’ın vazifesine karışmamak.

• Asayişi muhafaza etmek.

• Daima sabır ve şükür içerisinde olmak.

• Yıkmak yerine inşa ve tamir etmek.

• Zorlama ve çatışma yerine ikna ve ispat yolunu kullanmak.

• İnsanlar ve Müslümanlar içinde muhabbet (sevgi) ve uhuvveti (kardeşliği) esas almak.

• Başkalarına düşmanlık beslemeden kendi yoluna odaklanmak (Kendi mesleğinin muhabbetiyle hareket etmek).

• Olumsuzluklardan kaçınmak ve olumlu etkileşime odaklanmak (Menfî şeylerle meşgul olmamak).

• İman hakikatlerine herkesin muhtaç olduğunun şuuruyla hareket etmek. (Muvafık ve muhalifte Nura müştaklar bulunması).

Bediüzzaman’ın talebelerine verdiği son dersin “müsbet hareket” üzerine olması da, bu düsturun onun metodolojisindeki en önemli unsur olduğunu ve bizlere bir vasiyet mahiyeti taşıdığını göstermektedir. 

İzzet ATİK - Yeni Asya Medya Grup YK Başkanı

Okunma Sayısı: 788
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı