"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Kontrollü 15 Temmuz”

Cevher İLHAN
17 Temmuz 2024, Çarşamba
Sekiz yıldır hâlâ devletin derin dehlizlerinde kalan “15 Temmuz” soruları bütün ağırlığıyla devam ediyor. Bir yığın soru cevapsız kaldığından şüpheler daha da katmerleniyor.

Cumhurbaşkanı, “15 Temmuz’a ‘oyun’, ‘tiyatro’, ‘danışıklı-dövüş” diyenleri “çirkin iftira” atmak”la suçlayıp “kıyamete kadar affetmeyeceğiz” diye tehdit ediyor; lâkin “15 Temmuz’da Türkiye üzerine oynanmak istenen kanlı oyunun, tezgâhlanmak istenen büyük tiyatro”nun perde arkası sekiz yıldır özellikle iktidardakilerce kasten karanlıkta bırakılıyor.

“15 Temmuz” gerçekten bir “darbe girişimi” ya da “önceden haber alındığı halde bile bile önlenmemiş bir hâdise” mi; yoksa yüzlerce asker ve sivilin, yüz binlerce vatandaşın kıyım ve tasfiyesini “hedef” alan bir “tertip” ve “tezgâh” mı, bilinmiyor.

Ve “demokratik parlamenter sistem”in yerine “tek kişilik ucûbe otoriter rejim”e zemin hazırlayan bir “mizansen” olduğuna dair istifhamlar artıyor.

SORULAR HÂLÂ CEVAP BEKLİYOR…

Evvela “15 Temmuz”un “istihbaratı”nı aldığı halde dönemin MİT Müsteşarı’nın Cumhurbaşkanına cevap vermemesi, telefonlarına çıkmaması muamması duruyor. Bu husustaki sorular hâlâ cevap bekliyor. 

Zira istifhamların başında Cumhurbaşkanı’nın 15 Temmuz’u “eniştesinden öğrenmesi”, MİT Müsteşarının “ciddi bir ihbar sözkonusu, sizinle görüşmemi tamamlamayabilirim” dediği -o gece MİT’teki yemekte bir arada olduğu- devrin Diyanet İşleri Başkanı’nın “eşinden öğrenmesi” garabeti geliyor. (T24, 28.7.17)

Keza dönemin Başbakanı’nın “bilgiler ne bana, ne de Cumhurbaşkanına intikal etmedi. Müsteşar da o anda darbeyle ilgili bir şey söylemedi. Ben kendisine sordum, ‘darbe oluyor, ne yapıyorsun?’ dedim, bana ‘bir şey yok, normal, çalışıyoruz’ dedi” ifadeleriyle şaşkınlığını bildiriyor. (Fikret Bila, Hürriyet 15 Temmuz eki)

Bu haliyle Putin’in danışmanlarından Alexandr Dugin’in 15 Temmuz istihbaratını Cumhurbaşkanı ile başbakana 14 Temmuz’da ilettiği haberi yeniden sorgulanıyor. 

Gerçekten “15 Temmuz” emir komuta dahilinde yapıldıysa dönemin Genelkurmay Başkanı’nın neden yargılanmayıp “dere geçilirken at değiştirilmez” tuhaf gerekçesiyle göreve devam ettirildiği, sonra da Savunma Bakanı olarak atandığı; şâyet emir komuta dışı bir grupça hazırlanmışsa günlerce, hatta aylarca hazırlığı gereken böyle bir cunta yapılanmasından Genelkurmay’ın, askeri istihbaratın nasıl haberinin olmadığı soruları soruluyor.

Ancak en çarpığı, Meclis komisyonunda 142 saat süren 22 toplantıyla tamamlanan ve Komisyon Başkanı’nın özetini 26 Mayıs 2017’de açıkladığı, iki yıl basılmayan 652 sayfalık “TBMM 15 Temmuz Darbe Girişimi Araştırma Komisyonu Raporu”nun muhalefet şerhleri ve ekleriyle önce gizlenmesi, ardından tümüyle ortadan kaldırılıp kaybettirilmesi.

“MECLİS RAPORU”NDAKİ GERÇEKLERDEN KORKULUYOR

Ve AKP’li Komisyon Başkanı’nın 12 Temmuz 2017’de AKP’li Meclis Başkanı’na makam odasında bütün medyanın, ilgililerin ve kamuoyunun önünde “uluslararası camiada en doğru ve gerçekçi biçimde 15 Temmuz darbe girişimini aydınlatacak rapor elimizdedir” övgüsüyle Meclis Başkanı’na “teslim” ettiği “15 Temmuz raporu”nun yine AKP’li Meclis Başkanvekili’nin “Komisyon tarafından Başkanlığımıza sunulan bir rapor bulunmamaktadır” diye göz göre göre “inkâr” edilmesi (gazeteler, 25.9.19), bizzat AKP siyasi iktidarınca “15 Temmuz”un arka plânının üstünün örtüldüğünü ortaya koyuyor. 

Görünen o ki daha başta Cumhurbaşkanı’nın “komisyondan bir şey çıkmaz” izharıyla ifşa olan ve muhalefetin bütün itirazlarına rağmen 4 Ocak 2017’de çalışmaları sonlandırılan Meclis komisyonuna Genelkurmay eski Başkanı Başbuğ ve Özkök’le MİT eski Müsteşarı Taner’in gelip ifâde vermelerine karşı, bütün ısrarlı çağrılara rağmen dönemin Genelkurmay Başkanı ile MİT Müsteşarı’nın -tepeden tâlimatla- ifadeye gönderilmemeleri vahameti açığa çıkarıyor.  

Belli ki Bilhassa muhalefet partilerinin eklediği “şerhler”de belgeledikleri “15 Temmuz’, öngörülen, önlenmeyen ve sonuçları kullanılan kontrollü bir darbedir” tesbitinden korkuluyor.

Okunma Sayısı: 2746
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Burhan Kula

    17.7.2024 19:49:09

    Yüzbinlerce darbeyle alakasız masum KHK larla hapse atıldı işinden aşından edildi zulme uğradı, ve bu zulüm hala devam ediyor, sonra da bu toplumda niye huzur yok, e bu kadar zulmün olduğu yere ALLAH huzur verir mi?

  • Kerim Soyten

    17.7.2024 12:50:05

    Allah gerçeği ortaya çıkarır. Hak gelir, batılın beynini parçalar.

  • Erhan

    17.7.2024 11:48:57

    Yani o 250 tane general darbe yapmasını bilmeyecek de! adil öküz mü darbe yönetecek? onu mu demek istiyorsunuz. Çok enteresan, adamların hayatı Hava, Kara, deniz harp okullarında geçmiş çocukluktan beri harp için eğitilmiş, yetişmişler, onlar darbe yapmayacak, yapamayacak, bir tane sivil gidip darbe yönetecek, hey yavrum hey! O fotoğraf gerekliydi!

  • Arda Yıldız

    17.7.2024 11:11:55

    Fethullah Gülen de tiyatroyu çok iyi bilir. 28 döneminde başörtülü kızların direncini kırmak için yaptıkları unutulmayacaktır. Risale-i Nurları sadeleştirmek için gösterdiği taassub hala hafızamızda.

  • A.Yılmaz

    17.7.2024 05:30:05

    Kontrollü olması işin içinde gülen cemaatinin olmadığı anlamına gelmiyor tabi. Ama Gülenistler böyle iddia ediyorlar. Peki o zaman Adil Öksüz darbenin karargahında ne iş tutuyordu? Bu soruya cevap vermeden darbeyle gülencilerin işi yoktu denilemez.

  • Kâzım

    17.7.2024 01:46:52

    Bir topluluğa duymuş oldukları kin ve nefretten dolayı, masumları cezalandıran savcı ve hakimleri de ekleyelim kıymetli ağabeyimiz. 🤗🥰💐🌹🙏

  • Kâzım

    17.7.2024 01:24:11

    Bizim iki elimiz de; devlete kılıç çekenlerin, biz aldandık bizden başkası aldanamaz deyip kendisi gibi aldananları hakim ve savcıların vicdanlarına terk edenlerin, vatanını ve peygamberini herkesten çok sevenlere terörist iftirası atanların yakasında olacak inşallah ! 🤗🥰💐🌹🙏

  • Erhan

    17.7.2024 00:56:25

    O meşum gecede İkiyüzelli can gitti, Bilemedik bu işi yapanlar kimdi? Menfur olaylar nasıl oldu da bitti, Atı alan üsküdarı çoktan geçmişti, komisyon kurulsa Gerçekler şimdi ortadaydı, Belki hainler kahraman Kahramanlar haindi, Böyle olmaması için kullanılacak tek olgu dindi, Yanına bir söylem daha yerleştirdiler yerli ve milli. Allah’ım sen ülkemizi koru.🤲

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı