“15 Temmuz”un önceden haber alınıp bile bile önlenmediğine dair tesbitler, bir tek Meclis’in “15 Temmuz’u Araştırma Komisyonu Raporu’ndaki şerhlerde “öngörülüp önlenmeyerek sonuçları kullanılan kontrollü bir hâdise” tanımlanmasıyla kalmıyor, daha ilk gündeki ifşaatlarla belgeleniyor.

Bunların başında “15 Temmuz”da Boğaz Köprüsü’nde eşi Erol Olçok ile oğlu Abdullah Tayyip Olçok’u kaybeden Nihal Olçok’un açıklamaları geliyor. (Artı TV, gazeteler, 28.5.21)

“15 Temmuz öncesinde - AKP’nin reklam danışmanı- eşine 15 Temmuz’la ilgili hazırlaması gerekenler ve halka bir teşekkür pankartı siparişinin verildiği” iddiasıyla ilgili olarak, “Bütün Türkiye bunu biliyor. O billboardlar ne zaman, kimler tarafından hazırlandı ve nasıl asıldı? Ben gördüğümde çok şaşırdım. O hengâmede bunları kimler hazırladı. Hangi ara tasarlandı. Bunu hep sorguladım” sözleri, hâlâ sırf siyasi hesâplar uğruna onca yanıltma ve çarpıtmaya rağmen gerçekleri ortaya koymuş; “15 Temmuz”un hazırlanan bir “tertip” olduğuna dair beyânları vaziyeti ele vermişti.

Bu tesbitini, “15 Temmuz sabahında bütün Türkiye, ‘Korkma göklerden gelen bir karar var’la donatılmıştı” deyip sabaha kadar bilgisayar başında onları tasarlayan birileri vardır belki de. Ben hayal görmedim” sözleriyle teyid etmişti. Peşinden “Erol Olçak bilinmeden vurulduysa da 17 yaşındaki Abdullah’ın bir yıl sonra -yapacağı- şahidliğini ortadan kaldırmak için bilerek vuruldu” demişti.

Bundandır ki twitter hesabından, AKM ihalesinin iktidarın yandaşı bir müteahhide verildiğine dair haberi paylaşıp “İhale verildi, bu mudur? Neyle, neyi takas ettiniz?” paylaşımıyla “Kaça sattınız, 250 şehidi? Değdi mi, aldığınız verdiklerinize?” sert mesajıyla tepki göstermişti. (19.3.19)

Özetle, “Türk siyasetinin ellerini yıkama gecesi olabilecekken bir karanlık geceye dönüşmüştür ve o gece faili meçhul 251 cinayet işlenmiştir” diye yakınan Olçok’un “kim yaptı bu darbeyi?” sorusuna “bundan en fazla çıkar sağlayan kimse, onlar yaptı” yorumu fevkalâde vahim vaziyetin ifşası olmuştu.

TESBİT

  “15 Temmuz’u önceden haber aldılar!”

Bu konudaki kesin bilgi sahibi olduğunu belirten Nihal Olçok, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tam altı ay önce “15 Temmuz”u haber aldığını ifade eden Nihal Olçak’ın bir televizyonda, “AKP’nin yaptığı en güzel şey şu anda savunma. Her şeye bir savunmaları var ve her şeye algı yapıp, insanların algılarını belli noktalara getirme dürtüleri var ki zaten 15 Temmuz bunun sonucu” eleştirisi dikkat çekici.

“Ben bu soruları soracağım, bir gün ya bütün milletin gözü önünde soracağım ya da Ipsala’da, Kapıkule’de ‘Nihal Olçok basınla sorularını paylaşıyor’ dendiğinde ben biliyorum ki dünyadaki hiçbir basın örgütü buna sessiz kalmayacaktır” tepkisi bunlardan biri. (gazeteler, T24, 2.11.22)

“Herkes 15 Temmuz’un kahramanlıklarına soyunuyor. ‘15 Temmuz kahramanı’ denilen insanlar karşıma geçsinler” çağrısıyla “15 Temmuz”u 24, 25 ve 26. dönemde AKP milletvekilliği, Millî Savunma Komisyonu Başkanvekilliği, Plan ve Bütçe Komisyonu, NATO Parlamenter Asamblesi (NATOPA) Türk Grubu Üyeliği yapan emekli hava pilot tümgeneral Şirin Ünal vasıtasıyla daha 11 Haziran 2016’da Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “darbe olacağı’ haberi gittiğini açıkça belirtiyor.

Bu yüzden daha sonra İçişleri Bakanı’nın “Benim dönemimde fâili meçhul cinâyet yok” savunmasına cevaben, “Ben de var diyorum. Abdullah Tayyip Olçok’u kim vurdu” şeklinde Twitter’dan paylaşım yapan Olçok, “Niye kulağınızı tıkadınız? 24 Haziran’da doğum günü olan bir çocuğun öleceği 11 Haziran’da söylenmiş. Neyin acziyeti bu veya neyin özgüveni? Neye güvendiniz?” sorularını soruyor.

İKRAR

“Tavuklar tarda sayıldı” mı?

Yıllardır “15 Temmuz”un önceden plânlandığı ifşaatları birçok kanaldan deklare ediliyor.  

“15 Temmuz”dan yaklaşık üç ay önce “Tavuk ‘tar’da sayılır!” başlıklı yazıda gazeteci Fuat Uğur’un “Sanıyor musunuz ki devlet uyuyor. Hepsini tâkip ediyor. Emir yukarıdan geldiğinde harekete geçenler aynı zamanda kendilerini de ifşa etmiş olurlar. Devlet de onların zaten hizalanmasını beklemektedir ve büyük temizliğe başlar. Anadolu’da bir lâf vardır, ‘Tavuk tarda sayılır. Siz dolaşır, çalışırsınız. Sanırsınız ki devletin hiçbir şeyden haberi yok. Emir komuta ile ‘tar’ın, yani odunun üzerine sıralanıp hizalandığınızda öyle kolay sayılır ve avlanırsınız ki neye uğradığınızı şaşırırsınız. Devlet bazı hareketlerinizi göremeyebilir ama ortaya çıktığınız an hepinizi avlar” uyarısı bu vakıanın ikrarı. (Türkiye, 21.4.16) 

Bu ikrar, “15 Temmuz”a dair “net bir istihbarata önceden ulaşılamadı” söylemini geçersiz kılarken, “büyük tasfiye” için “15 Temmuz’da “hedeftekiler”in “tarda sıralanıp sayılmaları”nın beklendiğini açıkça gösteriyor.

Keza “15 Temmuz’a ait devlet arşivlerinde bulunup kamuoyuna yansımayan görüntüler” olduğunu bildiren yorumcuların, aylar öncesinden “tarihe darbeyi önleyen’ olarak geçmek için siyasi hesâplarla bir ‘darbe girişimi’nin başlatılıp önlenmesinin plânlandığı”nı yazmaları gerçeği su yüzüne çıkarıyor.

Bundandır ki Meclis’in “15 Temmuz Raporu’nda sözkonusu yazılara işâret edilerek “MİT için açık istihbarat kaynağı olduğu” nazara veriliyor; “bunların bildiklerini MİT’in bilmiyor olması düşünülemez” deniliyor.

Zira “tavukların tarda sayılması” için “15 Temmuz”un beklendiği her haliyle sırıtıyor.

SÖZÜN ÖZÜ

“Şedid bir istibdad ve tahakküm hükümfermadır” 

“Elhasıl: şedid (şiddetli) bir istibdad ve tahakküm, cehâlet cihetiyle şimdi hükümfermadır. Güya İstibdad ve hafiyelik tenasuh etmiş (yeniden başka şekilde dirilmiş.)” Bediüzzaman, (Divan-ı Harb-i Örfî, 91)