"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“15 Temmuz” manipülasyonu

Cevher İLHAN
19 Temmuz 2024, Cuma
“15 Temmuz”un fırsata çevrilerek “tek adam otoriter rejimi”ne zemin hazırlama ve siyasi rant sağlama hesâbıyla “tertiplendiği”ne dair değerlendirmeler gün geçtikçe açığa çıkıyor.

Maksadın, Meclis’in yasama ve denetim işlevinin ıskartaya çıkarılması, yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı ortadan kaldırılarak Sarayın ve “siyasetin sopası” haline getirilmes olduğu anlaşılıyor.   

En vahimi de Meclis’in bombalanması; sokak ortasında mâsum insanların infaz edilmesi; ve “15 Temmuz”un ardından “20 Temmuz darbesi”yle çıkarılan “tek imzalı” OHAL KHK’larıyla dünyanın hiçbir demokratik ülkesinde itibar edilmeyen asılsız sahte ihbarlarla, hukukta olmayan “istihbarat jurnalleri”yle, sorgusuz-sualsiz ihraçlarla yüz binlerce vatandaşın uğradığı haksızlıkların ısrarla dayatılmaya devam edilmesi “proje”nin amacını ortaya koyuyor.

“BAŞARISIZ OLSUN” DİYE YAPILMIŞ BİR ASKERÎ PLÂNLAMA”

Mâlum darbeler sabaha karşı dayatılırken, “15 Temmuz hâdisesi”nin insanların en uyanık olduğu saat olan “prime time”ın tercih edilmesi; yine bütün darbelerde siyasiler, iktidar ve hatta muhalefet liderleri, yerel parti yönetimleri derdest edilirken, Cumhurbaşkanından Başbakana, bakanlardan milletvekillerine hiçbir yetkilinin gözaltına alınmasına teşebbüs bile edilmemesi;

Binlerce güvenlik personelinin son model silahlarla koruduğu Saraya giden üçü rütbeli on üç asker daha kapıdan girmeden gözaltına alınır ve “darbe Erdoğan’a karşı yapılıyor” denilirken, Meclis’i bombalayan lazer teknolojili füzeleri olan son model savaş uçaklarının 450 bin metrekarelik Saray bahçesinin uzak bir köşesini bombalamaları;

TRT’nin sadece beş asker tarafından basılması, gece yarısı bildiri okutan “darbeciler”in TRT personeli ve halk tarafından yakalanması, âdeta “canlı yayın”da “darbenin önlendiği” havasını pompalamak için bir oyunun oynandığı istifhamlarını kuvvetlendiriyor. 

Keza en küçük bir terör olayında medyaya yayın yasağı getirilirken “darbe girişimi” gibi fevkalâde vahim bir vak’ada neden sosyal medya mecraları kapatılmadı, niçin internet yavaşlatılmadı?

Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı eski Komutanı’nın mahkemede “Ben ‘fetö’cü değil, Atatürkçüyüm. Bu plânlama “başarısız olsun” diye yapılmış amatörce askerî bir plândır. Oyun ve aldatmacadır. Kimin işine yarıyorsa o yapmıştır” ifadesi neden yeterince incelenmedi?

Ya da Mahkeme Başkanının “Akıncı’da emir komuta kimdeydi?” sorusuna, “Yöneten yoktu, tam bir curcunaydı; kimin kime ne emir verdiği belli değildi, çok kavgalar vardı” cevabının perde arkası aralanmayıp “15 Temmuz Hâdisesi” karmaşık halde ortada bırakıldı? Ve Cumhurbaşkanı neden “dere geçerken at değiştirilmez” dedi?

“ÖNGÖRÜLÜP ÖNLENMEYEN ‘DARBE’NİN SONUÇLARI KULLANILDI…”

15 Temmuz akşamı “öğleden sonra TSK’nin içinde bir hareketlilik mevcuttu” diyen ve 16’da darbe girişimini MİT’ten resmen öğrendiğini açıklayan Cumhurbaşkanı, neden işi “oluru”na bıraktı? Niçin erken saatlerde daha tek bir asker kışladan dışarı çık(arıl)madan televizyonlara çıkıp darbeyi deşifre etmedi de altı buçuk saat bekledi?

Özetle olup bitenler, “15 Temmuz”un bir “kalkışma”yı önlemek için değil, bazı emekli komutanların da dile getirdikleri “komuta kademesi yerinde duruyor, bırakalım suç işlesinler ki ‘suçüstü’ yapalım, sonra tepelerine bineriz ve kolayca tasfiye ederiz” komplosuyla, bile bile yol verilen bir “darbe girişimi”nin başarısızlığa uğratıldığı” algı ve propagandasının siyasi maksatlarla manipüle edildiğini ortaya koyuyor.

Ve “20 Temmuz OHAL darbesiyle “darbecileri cezalandırma” perdesinde “bir cemaat” bahanesiyle bütün dini cemaatleri-“unsurları” “tasfiye”yi hedef alan, yüz binlerin tam bir haksızlık ve hukuksuzlukla ihracı ve yargısız infazı, bütün karartmalara rağmen Meclis raporunda muhalefetin belgeleriyle şerh koyduğu “15 Temmuz, öngörülüp önlenmeyen, ancak sonuçları kullanılan kontrollü bir hâdisedir” tesbitini teyid ediyor. 

Okunma Sayısı: 2462
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Burhan Kula

    19.7.2024 21:10:47

    20 TEMMUZ OHAL SÜRECİ VE KHK zulmü bu memleketin tarihine kara bir leke olarak geçmiştir. Mazlum ve mağdurlardan yana olanlara selam olsun, 15 temmuzu da yapanlara da yaptıranlara da lanet olsun.

  • Erhan

    19.7.2024 14:20:01

    Kamil bey, 250 general darbe yapmayacak/yapamayacak bir tane sivil darbeyi yönetecek, o fotoğraf verilmeliydi ki insanları ikna etmek için kullanılsın, o sivili bırakan hukukçular emekli ve bazıları halen görev başındaymış, ne kadar enteresan. Bir general nasıl yetişiyor okumanızı tavsiye ederim.

  • Salih baş

    19.7.2024 13:02:22

    Asım bey Yahudiler ister İngilizler planlar ABD'liler oynar .bu üçlü istemediği müddetçe Türkiye de yaprak kımıldamaz

  • Kamil Gemici

    19.7.2024 12:55:59

    Gülenciler tuzağa düşmüş olabilir evet. Darbe yapabileceklerini sanmaları büyük bir hata idi. Gülenin darbe girişiminde net bir şekilde dahli olduğu açık. Adil Öksüz orda onu temsil ediyordu. Nur mesleği darbecilikten uzaktır.

  • Kübra Nur ÇAKIROĞLU

    19.7.2024 11:46:16

    Kaleminize sağlık.

  • Oğuz Yiğitet

    19.7.2024 11:40:28

    Tam da "kalıbımı basarım" dedirten harika bir yorum. Tebrikler, dualar...

  • Abidin.Özturk

    19.7.2024 10:58:24

    Saklanı görmek, derin bir feraset gerektirir! Bunu basarmışsınız!Sağolunuz...

  • Asım

    19.7.2024 06:03:52

    Meclisin 15 temmuz amatör darbe tatbikat göterisi soruşturma raporu nerden rapor bilerek kasten yok edildi muhalefet neden sürekli gündemde tutup üzerine gitmiyor 22 yıldır ülkeyi yöneten ve herşeyi berbat etmesine rağmen bir türlü yönetimi bırakmayan bu ucube sistemin ülkemizin başına bela olmasından muhalefetin zayıf ve yetersiz kalışı yokmu,80 ihtilalinden sonra darbecilerin icazetiyle kurulan anavatan partiside 10 yıl ülkeyi idare etmiş fakat Rahmet li Demirelin üstün siyasi becerisiyle yanayatan partisi olarak siyasi hayata veda etmişti,malesef muhalefet cenahında Demirel gibi bir liderin olmayışı AKP'nin ömrünü uzattıkça uzattı mesele budur.

  • Erhan

    19.7.2024 05:52:43

    Allah, yazan, çizen, oynayanın, iki cihanda da yüzünü kara etsin. Olayların enişteden öğrenilmesi, Meclis tutanaklarının iç edilmesi, bazı beylerin ifadeye gitmemesi, olaylar nedeniyle devletten uzaklaştırılması gereken insanların bakan yapılması, dere geçerken at değiştirilmemesi, atı alanın üsküdarı geçmesi, akıllı olanların yurtdışına çıkması, olmayanların bu tuzağın içine düşmesi, kimilerine kışlaya gelin, kimilerine kışladan çıkın emirleri ile ortalığın karıştırılması,vs.vs. Yaşananların gerçek yüzünü ortaya koymuyor mu? Her kes görmek istediği, yaşadığı gibi inanmak istediğinden ortalık toz duman, birde müslümanız, çok yazık, bu yüzden iki yakamız bir araya gelmiyor, bir türlü iflah olmuyoruz. Zulüm kimden gelirse gelsin, arkasında imansız, vicdansız, merhametsiz, zalim bir güç vardır.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı