Geçtiğimiz Cuma günü TÜİK tarafından Nisan ayına ait 3 önemli endeks açıklandı.
Pazardaki firmaların toplam ciro miktarını ölçen Toplam Ciro Endeksi, perakende ürünlerin satış miktarındaki değişimi gösteren Perakende Satış Endeksi ve sanayi üretimindeki değişimi gösteren Sanayi Üretim Endeksi…
Piyasanın ve pazarın ölçülmesi açısından çok önemli olan bu endeksler maalesef ülke ekonomisi açısından şiddetli bir kötüye gidişi işâret ediyor. Bu üç endeksin her biri yıllardır görmediği derecede düşük bir seviyede.
SANAYİ ÜRETİMİNİN ÜÇTE BİRİ ERİDİ
Açıklanan verilere göre sanayi üretimi yıllık bazda yüzde 31,4 oranında bir azalma göstermiş. Sanayi üretimimizin üçte biri kısa bir sürede erimiş. 2018 Nisan ayında yüzde 5,7 oranında artan, 2019 Nisan ayında yüzde 3,8 oranında azalan sanayi üretim endeksinin 2020 Nisan ayında yüzde 3l,4 oranında azalması ekonomik krizin sanayi sektörü açısından ne kadar derinleştiğini gösteriyor.
Sanayi üretim endeksinde mal gruplarına göre en fazla düşüş ise yüzde 49,3 ile (beyaz eşya gibi) dayanıklı tüketim mallarında olmuş. Anlaşılan o ki sanayi üretimimiz eriyor ve erimeye de devam edecek gibi görünüyor. Vatandaş sanayi ürünü almayı bıraktığı gibi üreticiler de yükselen maliyetler sebebiyle üretimlerini azaltmış durumda. Sanayi ürünlerinin arzının bu derece azalması, fiyatların zaman içerisinde artacağını gösteriyor.
KARNINI DOYURMAK İÇİN…
Perakende satış hacmine baktığımızda ise yıllık bazda yüzde 19,3 oranında eridiğini görüyoruz. En fazla düşüş ise yüzde 77,2 ile tekstil ve giyimde olmuş. Yıllık bazda gıda gurubunda ise yüzde 12,5 oranında artış olmuş. Yani vatandaş karnını doyurmak için giydiğinden, okuduğundan, teknolojisinden vazgeçiyor. Gıda enflasyonundaki artışı göz önünde bulundurduğumuzda bu durum gayet normal. Vatandaş karnını doyurmak için yalınayak, sırtı çıplak gezmeyi göze alıyor.
TÜRKİYE DAHA HIZLI…
Ciro Endeksi verilerine baktığımızda ise bilgi ve iletişim hariç bütün sektörlerde sert bir düşüş göze çarpıyor. Toplam ciro endeksi yıllık bazda yüzde 20,9 azalmış. Bilgi ve iletişim sektörü ise yüzde 12,9 oranında artmış. Telekomünikasyon şirketlerinin cirosu artarken diğer sektörler erimiş. En fazla azalış da yüzde 68,6 ile konaklama ve yiyecek sektöründe olmuş. Yıllardır neredeyse hiç eksiye düşmemiş olan ciro endeksi bu dönem ilk defa en sert düşüşünü yaşamış.
Vatandaş pazara çıkmıyor, kimse alışveriş yapmak istemiyor, herkes kıt kanaat geçinmeye çalışıyor. Virüs salgının elbette bu veriler üzerinde ciddî etkisi var fakat bu verilerin gösterdiğine göre hükümet böylesi olağanüstü bir durum için ihtiyatlı değilmiş. Virüsün ekonomiye olan etkisi iyi yönetilememiş.
Türkiye’nin şu anda önündeki en büyük risklerden birisi ise piyasa durgunluğu ve stagflasyon. Bu durumdan da dış borç almadan ve ekonomik olarak küçülmeden çıkmak mümkün görünmüyor, fakat dünya küresel bir krize giderken dış borcu nereden nasıl bulacağımız da tartışılır. Dünya ekonomik olarak batıyor ama Türkiye maalesef daha hızlı batıyor.