Mart ayı işsizlik verileri açıklandı.
TÜİK’in açıkladığı verilere göre Mart ayında işsizlik oranı yüzde 13,2 oldu. Genç işsizlik oranı ise yüzde 24,6 olarak açıklandı. İşsizlik verileri 3 ay gecikmeyle açıklanabildiği için virüs salgınının etkisi henüz tam olarak işsizlik verilerine yansımadı. Yani şu an açıklanan işsizler aslında 3 ay öncenin işsizleri. Geçtiğimiz Mayıs ayı itibariyle kaç kişinin işsiz kaldığını henüz bilmiyoruz. Onu da nasipse Ağustos ayında öğreneceğiz.
Veriler 3 ay geç açıklanıyor, çünkü işsizlik hesaplamalarına göre kişinin 3 ay içerisinde işinin başına dönmesi durumunda aradaki süre işsizlik verilerine dahil edilmiyor. Bir kişinin işsiz sayılması için en az 3 ay boyunca işsiz kalmış olması gerekiyor. Yani ülkenin yarısı 1 ay işsiz kalıp işine geri dönse bile bu işsizlik verisi olarak sayılmıyor.
Dolayısıyla virüs döneminde çalışamayan kişiler “Yeni Normal Dönem”de işlerinin başına dönmeleri durumunda işsiz sayılmayacaklar. Fakat virüs salgınının bazı sektörleri ciddî şekilde etkilediği biliniyor. Özellikle turizm sektöründe ciddî bir küçülme yaşanıyor. Bazı şirketlerin kapanması ya da işçi çıkarmaları söz konusu. Dolayısıyla işsizlik önümüzdeki aylarda yükselmeye devam edecek gibi görünüyor.
“ÜMİDİMİ KESTİM, ARTIK İŞSİZ DEĞİLİM”
İşsizlik verilerindeki bir başka tuhaflık ise umudunu kesip iş aramayı bırakanların artık işsiz sayılmaması. Meselâ üniversite mezunu bir genç uzun bir süre iş aradıktan sonra iş aramaktan vazgeçip, ekonomi düzelene kadar evde oturmaya karar verirse o kişi artık istihdam verilerine dahil edilmiyor. Dolayısıyla aslında işsiz olmasına rağmen işsiz olarak sayılmıyor.
TÜİK verilerine göre iş bulma ümidi olmadığı için iş aramaktan vazgeçenlerin oranında yüzde 108 oranında bir artış var. 611 bin kişi ümidini kaybettiği için iş aramayı bırakmış. Bunların büyük çoğunluğunu da muhtemelen genç nüfus oluşturuyor. Bunların işsizlik rakamı içerisine dahil edilmesi durumunda ise işsizlik oranı yüzde 16,44 oluyor. İş aramadığı halde çalışmaya hazır olan 3 milyon 726 bin kişi var. Bunları da dahil ettiğimizde ise işsizlik oranı tam olarak yüzde 22,75 oluyor.
Öyleyse müjde! İşsizlikten yana çok fazla sıkıntı çekiyorsanız ümidinizi kesip iş aramayı bırakmanız durumunda resmî olarak işsiz sayılmıyorsunuz. Size işsiz diyenlere gönül rahatlığı ile “Ümidimi kestim artık işsiz değilim” diyebilirsiniz.
EN FAZLA ETKİLENEN SEKTÖRLER…
TÜİK’in açıkladığı “İşgücünün Genel Profili” verilerine göre istihdamda en fazla azalma yüzde 11,2 ile tarım sektöründe olmuş. Bunu da yüzde 16,1 ile inşaat sektörü takip etmiş. Sektörel kayma, yani bulunduğu sektörden başka sektöre geçme oranı ise yine yüzde 18,7 ile inşaat sektöründe olmuş.
İnşaat ve tarım sektörü hem işgücü hem de üretim açısından gittikçe eriyor. GSYH içerisinde azımsanmayacak oranlara sahip bu iki sektörün erimesi ve daralması, hem kredi veren bankaları hem de ekonomiyi zorda bırakacaktır. Özellikle inşaat sektörü alarm veriyor. Tarım sektörü ise can çekişiyor.