"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Olumsuzlukta bile nasıl hayırlar var?

Ali FERŞADOĞLU
23 Eylül 2024, Pazartesi
MEB tarafından yurtdışına öğretmen olarak gönderilen kardeşimiz, “Hizmet için evimi, rahatımı bırakıp gittim. İşe başlamadan bir sürü haksızlıklar karşılaştım. Bu reva mı? Ne yapmalıyım?” diye sordu. Öncelikle şu tavsiyede bulunduk:

“Her zaman ve zemininde haklı yollardan, haklı kalarak hakkınızı arayın! Sebeplere uyarak gerekli girişimlerde bulunup çalışmaları yapın! Ne olursa olsun üzülmeyin, sonuca razı olun. Tevekkül de budur. Sebeplere uyduktan, şartları yerine getirdikten sonra ‘El hayru fi mahtarahullah/ Allah’ın kullarını sevkettiği ve onlar için seçtiği her şeyde hayır vardır.’ deyin, sonucu Allah’tan bekleyin.”

Aslında olumsuz gibi görünen hadiselerde ve durumlarda bile hayır olabilir. Biz hazır kareye baktığımız için, o anda menfî gibi görünebilir. Oysa, her şeyde bir hayır vardır. Tabiî ki, bir hadise meydana geldikten sonra böyle diyeceğiz. Dolayısıyla olumsuz olaylardan bile ders ve ibretin yanında mutluluk payı çıkarabilmeliyiz.

Kaldı ki, bizim hayır gördüğümüz bir iş şer, şer gördüğümüz de hayır olabilir. Yani, hâdisenin bir ciheti, dışı fena ve çirkin gibi gözükse de; öbür cephesi, içi, derunu, arkası iyilik ve güzellik olabilir.

Delikanlının biri damdan düşmüş; bacağı kırılmış; canı fena hâlde yanmıştı. Uzun bir müddet yatağa mahkûm olur. Gemiş olsun ziyaretine gelenler; “Üzülme, bunda da bir hayır vardır!” diye teselli ediyordu. “Yahu, bacağım kırıldı; bunun neresinde hayır vardır?” diye karşılık veriyordu. Bir müddet sonra seferberlik ilân edilmiş; bütün gençler çağırılmıştı. Gidenler bir daha geri dönmedi. Onun ayağı kırık olduğundan almadılar. Gidenlerin bir kısmı geriye dönmemiş, dönenlerin bir kısmı da bacağını kaybetmişti! Bunun üzerine, “Elhamdülillah, iyi ki bacağım kırılmış, bunda da büyük hayır varmış!” demiş.

Kim bilir istediğin ve sevdiğin yere gidemezsen, gittiğin yer senin için çok daha hayırlı olur; seversin. Şu örnek de çarpıcıdır: 1978’de aynı okuldan mezun olduğumuz bir arkadaşımız, Samsun İslam Entitüsüne girmek için imtihana girer ve kazanamaz. Buna çok üzüldüğünü görünce, “Bunda da bir hayır var, üzülme!” dedik. “Ne hayrı olacak, kaybettim işte!” dedi.

Ertesi yıl, İstanbul İslam Enstitüsü imtihanlarına girdi ve kazandı! Ve şöyle dua etti, “Elhamdülillah, iyi ki geçen sene kazanamadım!” 

El hayru fi mahtarahullah.

Okunma Sayısı: 278
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı