"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“İslâmî kesimlerin Bediüzzaman’a ilgisizlikleri kabul edilemez”

Ali FERŞADOĞLU
15 Mart 2021, Pazartesi
Geçmiş dönemlerde Bediüzzaman ve Risale-i Nur hakkında çok orijinal ve müsbet fikirler serdeden Yusuf Kaplan, “Bediüzzaman neden yanlış anlaşılıyor?” isimli videosunda da şu değerlendirmelerde bulunup kamuoyu ile paylaşmış:

● Bediüzzaman Said Nursî, Kur’ân dilini kullanıyor ve Kur’ân’ın zihin haritasını çözmüş. 

● “Bediüzzaman’ın dili tasavvufun dili mi, kelâmın dili mi, tefsirin dili mi, felsefenin dili mi? Hiçbiri ve hepsi.”

● Bediüzzaman’ın tefekkür dili kendine özgü.  

● Bediüzzaman’ın dili Kur’ân’ın dili. 

● Bediüzzaman Türkçe’nin Kur’ân Arapçası ile irtibatını kurmasını ve korumasını sağlayan bir külliyat yazmış. 

● Bu kadar muazzam metinler İslâm dünyasında pek yok. 

● İslâmî kesimlerin Bediüzzaman’a ilgisizlikleri kabul edilemez. 

Kendi ifadeleriyle, “Dili Kur’ân’ın dili, tasavvufun dili, kelâmın dili, tefsirin dili, felsefenin dili olan Risale-i Nur” sıradan, klâsik bir tefsir değildir.  

Tefsir, hadis, kelâm, fıkıh, tasavvuf ve sair ilimler literatüründe geçen bütün kelime ve mefhumları bütün boyutlarıyla ele alır, izah ve ispat eder. 

Kur’ân ve Sünnet-i Seniyye’nin bu zamandaki iman, ibadet, ahlâk, ukubat meselelerini;  

Sosyal hayat düsturlarını, hizmet metotlarını;  

İçtimaî, siyasî ölçü, prensip, stratejilerini izah ve ispat eden;   

Ruh/duygu ve nefis terbiyesini gerçekleştiren, bütün suallerimizi cevaplandıran,  

Manevî, hissî, sosyal, fen ilimleri, teknik ve teknoloji ilimlerinin harmanlandığı ve keşiflerinin bulunduğu bir tefsirdir.  

Risale-i Nur baştan sona istikbale de yönelik bir psikoloji kitabıdır, aynı zamanda bir din psikolojisidir. İnsanı ruhunu ve duygularını derinlemesine keşfeder…  

Elbette istikbalin de derin ulumunu ihtiva eden böyle bir Külliyatı anlamak kolay değil… 

Okunma Sayısı: 2317
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • ali fergana

    15.3.2021 22:11:16

    Risale-i Nur düşünce alemini, tefekkürü açan bir anahtardır. Kainat kitabını okutan bir gözlük(dürbün)tür. Tabi anahtarı kapıyı takıp açanlara, gözlüğü takıp gözünü kapatmayanlara. Yoksa sadece anahtara yada gözlüğe sahip olmak işe yaramaz.

  • ahmet aydın

    15.3.2021 20:39:40

    Allah razı olsun abim

  • celalettin

    15.3.2021 11:56:42

    Allah razı olsun.

  • celalettin

    15.3.2021 11:56:23

    Allah razı olsun.

  • mevlüt kılınçkan

    15.3.2021 04:21:05

    Ancak Kur'anda ''istiğna kelimesi iki yerde olumuz olarak geçer. Biri (Abese suresi 5-6-7 ayetlerde) "Kendini sana(resule) (dine-imana ) muhtaç görmeyene gelince sen ona yöneliyorsun. Oysa ki sen onun temizlenip arınmasından sorumlu değilsin" buyrulur. Diğeri ise: 'Alak Suresi 6.ve 7. ayetlerde "Gerçek şu ki insan kendini yeterli görerek azgınlık yapar" buyrulur. İşte bu iki ayette geçen 'İstiğna' Ahlakı Seyyieden(kötü ahlak)dir. Kafir ve azgın kişinin ahlakı olarak anlatılmıştır. İşte kendini bu anlamda yeterli görenler bir çeşit Kafir ve Azgın kişi ahlakına sahip oldukları için Risalei Nurlardan istfadeleri mümkün olmaz.

  • mevlüt kılınçkan

    15.3.2021 04:03:14

    Benim bildiğim bir fazilet olarak 'İstiğna' bir güzel ahlak ilkesidir ki: bir insanın Allah'ın(cc) kendisine verdikleri ile yetinip kanaat ederek kimseden maddi anlamda bir şey talep etmemesidir. 'Ahlakı Hamîde'dendir. Devamı sonraki yorumda...........

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı