“Ölüm hayatın ikiz kardeşidir”
“Etrafımıza baktığımızda pek çok insanın, dünya hayatının geçici ışıltısına aldanıp istek ve arzularının peşinde yok yere ömrünü tükettiğini görüyorsunuz. Tıpkı bir yaprak misali savrulup duruyorlar hayat içinde. Bir gün ölecekleri gerçeğini unutup ölüm sonrası için kayda değer bir hazırlık yapmadıkları gibi değersiz ve anlamsız bir şekilde yaşıyorlar hayatlarını. Oysa ölüm, hayatın ikiz kardeşidir. Hayatla birlikte var edilmiştir. Alınan her bir nefesin yarısı hayat, yarısı ölüm için alınır. Ölüm bize bu kadar yakındır.”
***
“Ben hiç ölmeyeceğim”
Ölen bedendir, ruh ölmez. Ruh, Allah’ın hayat sıfatının tecellisidir. Ölmek yokluk değildir. Ölmek ruhla bedenin birbirinden ayrılmasıdır. Ruh ebediyen yaşar. Matematikteki sonsuz, dinde ebediyettir. Bu konuya dikkat çekmek için bir konferansıma şöyle başlamıştım: “Ben hiç ölmeyeceğim!” Müslüman hiç ölmeyeceğine inanmalıdır.
***
“Ölümü tefekkür ettikçe dirileceğiz”
Yaşam alanları, eğlence mekânları, alış veriş merkezleri, yeşil alanları derken, insanoğlu devasa gökdelenlerin gölgesinde hiç ölmeyecekleri üzerine hesap yapıyorlar…Hiç ölmeyecekmiş gibi yaşayanlar, hiç ölmeyecekmiş gibi tüketiyorlar… Belki ölümü tefekkür ettikçe dirileceğiz… İşte o zaman kaldırılan her cenazede kendi tabutunu taşıyan, kazılan her mezara kendini gömen kâmil insanlarımız olacak.