"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Ye kuşağım, ye, ye, ye...”

Adnan NACİR
26 Eylül 2021, Pazar
Cumhurbaşkanımızın Dış İşleri Bakanımız tarafından karşılandığı ve iktidarın mini ortağı sayılan BBP genel başkanı ile toplantı imkânı bulduğu ABD gezisi çok konuşuldu.

Aslında ABD gezisi dediğimize bakmayın, BM toplantılarına katılmak üzere gidildiği için ABD erkânından kimsenin karşılamamış olması normal. Normal, ama gel de bu geziyi Viyana kuşatması gibi lanse eden medyanın seyircilerine anlat! 

O toplantılara giden başka ülkelerin yöneticilerini de muhtemelen ev sahibi ülkeden kimse karşılamamış ve bu duruma kimse içerlememiştir. Mesele, bizim Cumhurbaşkanı’nın her adımından büyük muzafferiyet hikâyeleri devşirmeye çalışanların çırpınışlarının komikliği. 

Tabiî, onca yol katedip, kalabalık bir heyetle oralara kadar gidilmişken, Biden bir nezaket gösterip görüşse iyi olurdu. Ziyaret öncesi görüşme isteklerine cevap da vermemiş ve konuyu muallakta bırakmış. Umut verip görüştürmemek de nedir? Biden aslında iyi, ama çevresi kötü (şimdi hemen adamı kötüleyip kendisiyle papaz olmayalım). Bizimkilerin Biden’siz kalması hususunda Amerikalı yetkililerin bi’ densizliği olduğu kesin!

Hamdolsun, ülkemizin itibarı korundu yine de. Düzinelerce arabadan oluşan konvoyumuz, olanca ihtişamıyla New York caddelerinde arz-ı endam eyledi. Çaaak diye çaktılar çakarları, New Yorker’lar şaşırdı, ardından çaaak diye bir daha, n’oolyoruz demelerine fırsat kalmadan bir daha çaktılar çakarları...

500 yıllık dış politikamızın dönüm noktası olarak bahsedilen Türkevi açılışı yapıldı. Rahmetli Demokrat Süleyman Demirel ve Dış İşleri Bakanı İhsan Sabri Çağlayangil’in girişimleri ile arsası alınan ve 1977-2013 yılları arasında hizmet veren bina yeniden inşa edilmiş. İnşa işlerini millî müteahhitlerimizden biri yapmış. Malûm, müteahhitlerimiz garantisiz iş yapmayı sevmez, Türkevi için günlük kaç Türk garantisi verildiği sorusu akla gelmiyor değil... 

Yurt dışında bu gelişmeler yaşanırken, yurt içinde kalacak yurt bulamayıp ev kiralamak isteyen ve kira fiyatlarını görüp isyan eden gençler seslerini duyurmak için “barınamıyoruz” hareketi başlattı. Parklarda bahçelerde oturdular ve pankartlar astılar. Genç, park, pankart kelimelerinin bir cümlede beraber bulunmasının altından darbe senaryosu çıkartan mahfillere yine iş çıktı. Halbuki ülkede öğrenci sayısı ve yurt sayısı belli. Kiralardaki arz-atalep dengesizliğine bir de enflasyon katkısını da ekleyince ortaya öğrencilerin veremeyeceği astronomik rakamlar çıkıyor. Enflasyonun hedefinin Erdoğan’ı devirmek olduğunu zaten biliyoruz. Enflasyon kelimesi içerisinde gizli bir “esnaf” kelimesinin konuşlandığını fark etmiş miydiniz? Fahiş fiyatların tek sebebi esnaf demek ki... Neyse, konudan sapmayalım.

Kimseye bir zararları olmadan parklarda oturan gençlerin bazılarına polis dağılma uyarısı yaptı. Gençlerin gidebilecekleri yurtları yok, Orhan Gencebay gibi içim üperdi, ya ev de yoksa? New York’lara yüz milyonlarca dolar harcamak tamam da, New Yurt’lara neden hiç yatırım yapılmıyor acaba?

Aslında, ülke semalarında seçim kokusu olmasa ve anketlerde düşen oy oranları görülmese, Z kuşağı denilen ve anarşik anarşik hareketleri olan gençlerin gözünün yaşına bakılır mıydı, bilmiyorum. Muhtemelen, barınma problemi yaşayan gençlere, Emniyet Teşkilâtımız nezarethane kapılarını ardına kadar açardı. N’eylersin ki, o kuşağın oylarına ciddî ihtiyaçları var. 

AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, muhalefet partilerini eleştirirken “kendileri de anket yaptırıyorlar. Bütün yapılan anketlerde onların ‘Z kuşağı’ dediği 18-30 yaş arasındaki gençlerde birinci parti Ak Parti’dir. Hem de açık ara Ak Parti’dir” ifadesini kullandı. 

İlahi, Numan Bey... Kuşaklardan bahsederken, yakışıyor mu size, öyle George’ların, Hans’ların icat ettiği tabirleri kullanmak? Bu memlekete kuşak ismi lâzımsa, onu da siz getirirsiniz, eminim. Şaaak diye bir kuşak çıkarırsınız, şaşırır millet, nedir bu “Vav” kuşağı diye... Sonra şakkadanak diye bir “He” kuşağı patlatırsınız, n’ooluyoruz demeden şakkadanak al sana bir “Lamelif kuşağı”, o da yetmezse bir “Ye” kuşağı... Bence, AKP gençliğini temsil edecek kuşak ismi, kesinlikle Arap alfabesinin son harfi olan “Ye”den almalı. Vav ve He kuşakları “yav, he he!” diyerek her sözünüzü kabul edebilir, ama bu Ye kuşağı ancak “ye kuşağım ye, ye ye...” ninnisiyle uyur, haberiniz olsun...

Okunma Sayısı: 2332
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Seyit Ali

    26.9.2021 13:45:34

    ABD erkânından kimsenin hiç karşılamamış olması bence A normal. A Normal, ama içeride geziyi Viyana kuşatması gibi lanse eden medya bence kraldan çok kralcı. ABD bize halayiki gibi görüyor. Ama şak-şakçılar işi hipnotize edip farklı gösteriyor. . . Bence ABD türk evi olması güzel ama oraya milyonlarca dolar harcanacagina içeride şu gariban öğrencilerin barınma sorununa yogunlasilsaydi daha güzel olurdu. Disarida bankeriz içeride cebimizde akrep var ama her şeyi Allah görüyor.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı