"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

VSYM: Virüs Seçme ve Yerleştirme Merkezi

Adnan NACİR
22 Mart 2020, Pazar
Ülkemize giriş yapan Koronavirus maalesef gün geçtikçe yayılıyor.

Her hal ü şart altında ayrışmayı ve siyasi/ideolojik çatışmalar yapmayı başarabilen bir millet olarak, bu virüs salgınında da ayrışacak hususlar bulduk, kavgasız kalmadık maşallah... Senin virüsün kötü benim virüsüm iyi yarıştırması yapılıyor adeta. Virüsün yayılmasının sebebini sadece umre ziyaretine giden vatandaşlarımıza mal eden mi ararsınız, camiye ve abdestli insanlara virüsün yaklaşamayacağını iddia edip, Diyanet’in kararına rağmen camilerde imamlarla kavga ederek cemaatle namaz kılmak isteyenler mi... Haddinden fazla panik yapanlar ile hiçbir şeyi umursamayanlar bir arada yaşıyoruz işte. 

Koca bakanın Meclis’te verdiği bilgilere göre 1 Mart sonrası yurtdışından 372 bin kişi gelirken, umre ziyaretinden dönenlerin sayısı ise 21 bin. Bu hassas zamanda yurtdışının neresinden olursa olsun gelen herkesin sıkı tedbirlerle kontrol altında tutulması gerekirdi. VİP girişinden geçip kontrolden kaçan kişilerin haberi çıktı, acaba bütün virüsler eşit, ama bazıları daha eşit miydi ki? Karantina uygulamasından kaçan umreciler haberleri de çok konuşuldu. Hele Erzurum’a doğru gitmekte olan umre yolcularının Samsun’da yakalandığı haberini duyunca önce Samsun’a ayak basıp millî mücadele başlatacaklarını ardından Erzurum ve Sivas’ta kongre düzenleyeceklerini düşündüm. Neyse ki, o işin aslını Habertürk’te Mehmet Âkif Ersoy 18 Mart tarihli köşe yazısında açıkladı, öyle ilk yansıdığı gibi değilmiş. 

İşin Aslı

Umreden dönenlerin karantina merkezlerine henüz alınmadığı ve sağlık taramasından sonra kendi evlerinde 14 gün beklemeleri istendiği tarihlerde İstanbul’a giriş yapan kafile, aynı gün Erzurum’a uçak bulunmadığı için bir sonraki günkü uçakla gönderilmek isteniyor. Bir sonraki gün ise artık umreden dönenlerin karantina merkezlerinde toplanması kararı çıkmış olduğu için bindirildikleri uçaktaki yolcuların şikâyeti üzerine uçaktan indirilip THY tarafından otobüslere bindirilip gönderiliyorlar. Korku, panik yanlış yönlendirme gibi sebeplerle polis, kafilenin yolunu Samsun’da kesiyor ve olay “karantinadan kaçan umreciler kıskıvrak yakalandı” şeklinde haberlerle gündeme yansıyor. 

ASLINDA SAYI...

Virüs ile ilgili resmî bilgilendirmeyi Sağlık Bakanı yapıyor, ama görünen o ki rakamların gizlendiğine ve yavaş yavaş açıklandığına dair bir inanış var. “Falanca hastanede/bakanlıkta çalışan bir tanıdığım var, gerçekte binlerce insana bulaşmış, ölü sayısı da çok fazla, ama gizliyorlar” tarzında cümlelerle başlayan ve kaynağı/doğrulaması belli olmayan ses kayıtları whatsapp gruplarında dolaşıyor. Test sayısındaki eksikliğimiz böyle iddiaların prim yapmasına sebep oluyor. Halbuki testler her sağlık merkezinde yapılabilse ve şeffaf bir şekilde test sonuçları anında açıklansa, kimse hurafelere meydan bırakmaz. Hangi bölgede ne kadar bulaşma hadisesi olduğu canlı olarak izlenebilse vatandaş da ona göre tedbirini alır. Paniği arttırmamak ve farkındalığı yüksek tutmak adına sadece sayılar veriliyor, ama bu da bazılarının paranoya seviyesinde teyakkuzda durmasını sağlarken, bazılarının  varlığını henüz tam olarak hissetmediği virüs meselesini hafife almasına sebep oluyor. Yani, birilerinin duvardaki bütün küçük çatlakları eliyle kapatmaya uğraştığı ve başka birilerinin de kapıyı açık tuttuğu bir oda düşünün. Bu odayı sıcak tutmak mümkün olur mu? 

İstediği kişideki virüs varlığını inkâr edebilenlerin olduğu ve virüsler arasında seçme yapılan bir yerde, Allah’tan virüs testlerini (Virüs Seçme ve Yerleştirme Merkezi) gibi bir kurum yapmıyor! Bu testleri VSYM yapsa ne olurdu? 

• Muhtemelen dört negatif sonuç bir pozitif sonucu götürürdü. 

• Teste katılanlar “istediğimiz virüsten başlayabilir miyiz?” diye sorardı. 

• Yarım saat süren testin ilk 30 dakikasında ve son 30 dakikasında çıkmak yasak olurdu. 

• Ortadoğu Başarı Puanı olarak herkese 100 puan verilirdi. 

• Test kitapçıkları kan gruplarına göre A, B, AB ve 0 olarak sınıflandırılırdı. 

• Birileri testten önce DNA kalıplarını çalıp kendi adamlarına verirdi. 

Okunma Sayısı: 2233
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı