Birkaç ay önce “Gerekirse yarım kilo et yeriz. Domatesi iki kilo yerine iki tane alırız” diyen AKP milletvekili Zülfü Demirbağ, bugünlerde “Bu maaşla milletvekilliği yapılmaz. Utanıyorum, 15 gün sonraki maaşı bekliyorum. Yetmiyor. Milletvekili maaşlarına daha fazla zam yapılması lazım” demiş.
81 bin lira maaş alan adama bu sözleri söyleten ekonomi, 81 ilde, 2500 lira aylıkla geçinen emekli ile bugüne kadar 4250 lira asgari ücret alan çalışanlara neler söyletmez?
Vekilin şikayet ettiği durum için John Dalberg-Acton’dan ilhamen söylenebilecek söz: “Güç bozar, mutlak güç ‘mutfak’ bozar”. Kendisine tavsiyemiz, sıkıntıyı sistemde aramasıdır. Koca vekile tasarruf tavsiyesi veremeyiz elbette. Vekillik itibarlı bir meslektir ve itibardan tasarruf edilmez, biliyorsunuz. Sosyal medya üzerinde #geçinemeyenler diye bir hareket başlatabilirler. Daha çok ses getirmek istiyorlarsa başbakanlık önüne gidip pos cihazı fırlatabilirler. Tüh, o kurum yok değil mi şimdi... E-devlet sitesinin önüne sanal pos bırakabilirler belki. Olmadı, Tatyos Efendi’ye ait meşhur şarkı gibi şöyle bir şarkıyı CİMER’e gönderebilirler:
“Zamzedeyim deva bulmam/Fakirim, bir yuva kurmam /Enflasyondur hep çektiren /İnlerim hiç reha bulmam
Ödemeler beni terk etmiyor /Taksitler fasıla vermiyor /Nihayetsiz bu borçlara /Doğrusu maaş yetmiyor”
Devlet bütçesinden harcama yapan kurumlar başta olmak üzere, kamu kaynaklarıyla yapılan israfları gören vatandaşlar da muhtemelen şöyle der:
“Bizler muhtaçken üç kuruş paraya /Para yetişmez olmuş köşke saraya /Yazlık bitti derken, kışlığı da soktular araya /Millet simite talim, simitse beş liraya! /Araç konvoylarının var ucu, yok bucağı /Ne yapıyorlar acaba bunca uçağı? /Devlet önlemezse israfı kaçağı /İncir ağacını görecek milletin ocağı
Danışman olmuş kimin varsa dayısı /Danışmanların bilinmez bile sayısı /Kalırlar köşklerde, vermeden kira /Bundan iyisi mi, eh, Şam’da kayısı!
Rivayetler muhtelif, bitmiyor iddialar /Sarayda bin yüz küsur diyorlar, odalar /Boşalttıkları hazine sanma kendiliğinden dolar /Sahi, nereye gitti o yüz yirmi sekiz milyar dolar?
İsraf kalemleri çok, listeleri boy boy /İktidarınsa işi masalla goygoy /Arkadaş, bir daha bunlara verirsen oy /Ekmeği unut, artık boş laflarla doy!”
Karamsarlığa kapılmaya gerek yok. 25 yıl boyunca Ankara’da büyükşehir belediye başkanlığı yapmış olan Melih Gökçek müjdeyi verdi: Adıyaman’da, 6 milyar dolarlık jelibon rezervi bulunmuş! Gel de bunu neşeli bir şarkı ile kutlama: “Ne jelibon ki genç kalasın, bu dünyadan da zevk alasın. Müjdeler hep söylenir neşeyle, ne jelibon ki genç kalasın”
Hay Allah, ilkokulda söylediğimiz şarkıya gitti aklım... Jelibon şarkısı aslında şu:
Bir bilsen kim kanar /Jelibon rezervine /Dinleyenler inanır /O “ye$il” değerine
Jelli bon bon bon /Jelli bon bon bon /O jelli, jelli madenim belli /Aman jelli, jelli /Yüzümüz gülecek bundan kelli /Jelli bon bon bon /Jelli bon bon bon...