Ülkedeki diğer pek çok emsali gibi sağlık sisteminin de hâli içler acısı.
Öncelikle, kullanıcıları olan hastalar sistemden şikayetçi. Bütün vatandaşlar değil tabii, eskiden doktor bulamıyorken bugün dövebileceği doktor seçeneklerinin artmasından memnuniyet duyduğunu söyleyenler de var.
Özel hastanelere gitmek ateş pahası. Sadece muayene ücretleri bin liraları geçiyor. Kan tahlili, röntgen, ultrason gibi basit işlemlerin ücreti, asgarî ücretin yarısına tekabül edebiliyor. Yatış ve ameliyat masraflarına ise maaş yetmez. Özel sağlık sigortası olmayan ya da çalıştığı kurumdan sağlık yardımı almayan vatandaşlar için uğranabilecek yerler değil.
Devlet hastanelerinden randevu alalım diyenler aylarca beklemeyi göze alacak. Gastroenteroloji gibi ileri ihtisas bölümüne gitmek isteyenlerin vay haline! Doğrudan randevu alınamaz, bir dahiliye mütehassısının sevk etmesi gerekir. Dahiliye randevusu çantada keklik değil ki, onun için de 15 gün, bir ay kovalamak lazım.
Randevu demişken, püf noktalarını sayalım: 182’yi arayıp şansınızı deneyebilirsiniz ki büyük ihtimalle randevu bulamayacaksınız. Hemen internet sayfası veya mobil uygulaması üzerinden gitmek istediğiniz hastane, bölüm ve doktor seçimini yapıp randevu arayınız. Randevu yoksa, sistemde boşluk oluştuğunda size haber verilebilmesi için alarm oluşturabilirsiniz. O alarma çok da bel bağlamayın ama belli mi olur... 182’yi aradığınızda, randevu yoksa sistemde yeni kayıtların ne zaman açılacağı bilgisini öğrenebilirsiniz.
O günün sabahı için saat 09.58’e hatırlatıcı bir telefon alarmı kurmayı unutmayınız. 09.58 dediysem, hastane-bölüm-doktor seçimi yapıp ara butonuna basmaya hazır olacak kadar bir süre öncesine kurmanız yeterlidir. Sistemde yeni kayıtlar sabah 10.00’da açılıyor çünkü. Sistem saati 10’u geçince butona basıp hemen bulduğunuz ilk randevuyu kapıyorsunuz. Saatler arasında seçim yapma lüksünüz olmayabilir, metrobüste boş koltuk kapma yarışı gibi düşününüz. Saniyeler içinde randevular bitebilir.
Birine odaklanıp hemen seçmeniz şansınızı artıracaktır.
Aylar sürebilen ısrarlı takiple doktor karşısına çıkınca işiniz bitmiyor. Tahlil, görüntüleme veya tıbbî testler gibi işlemleri yaptırmanız gerektiği söylenecek ve yeni bir macera başlayacak. Tahliller yine aynı gün yapılabiliyor da görüntüleme gerekiyorsa geçmiş olsun! Kaç ay bekleyeceğiniz bahtınıza kalmış. Diyelim, üç ay sonrasına gün verildi, -bu arada hâlâ rahatsızlığınız devam ediyor- tedaviyi bırakın teşhis bile tamamlanmadı. İşlemin olduğu gün veya ona en yakın tarihe bir doktor randevusu almalısınız. En yakın tarih olarak işlemden 10 gün sonrasına gün bulabildiyseniz, buna da şükür dersiniz.
Sabırla o üç ayı da beklediniz, görüntüleme randevunuzun olduğu gün gidip işlem için sıra numarası aldınız ve sıra size geldi. Sürprize hazır olun; işlem talebinin üzerinden uzun zaman geçtiği için ilgili bölümün talebi yenilemesi gerektiği size söylenebilir. Bölüm sekreteryasına gidip durumu anlatırsınız, doktorun onay vermesi gerektiğini aktarırlar.
Poliklinik danışmasına gidip kayıt açtırmanız şarttır. Poliklinik danışması ana baba günü gibidir. Yine bir sıra numarası alıp beklersiniz ve sıranız geldiğinde kayıt açtırmak istediğinizi söylersiniz.
Randevunuz olmadan kayıt açamayacaklarını söylerler, baştan durumu anlatmaya başlarsınız.
Danışmadaki görevli muhtemelen ne yapılacağını bilemez ve bilen bir abla/abinin gelmesi beklenir.
Öyle-böyle, kayıt açarlar ve bölüm sekreteryasına gönderirler. Oradan işlem talebi yenilenir ve işlemin yapılacağı birime gidip tekrar sıra numarası alır ve işleminizi yaparsınız.
Sonucu doktorla görüşmek için randevu gününü beklerken, randevudan bir veya bir kaç gün önce, MHRS’den gelen bir SMS ile şok geçirebilirsiniz: Yakın zamanda aynı bölüm için bir hastane ziyareti gerçekleştirdiğiniz anlaşıldığından randevunuzun iptal edildiğini anlatmaktadır! Şaşırırsınız, çünkü böyle bir ziyaret gerçekleştirmiş olsanız ilk sizin haberiniz olurdu. E-nabız sistemini kontrol ettiğinizde görüntüleme/tahlil işlemi yaptığınız saatte bir doktor ziyareti kaydı işlendiğini görürsünüz. Hasta hakları ile görüşmeler hak getire, bir sonuç çıkmaz. CİMER’e yazarsınız, düzgün bir cevap alamazsınız.
Hastane danışma masalarındaki memurların insafı ve hasta yoğunluğuna göre, sizi arada bir yere sıkıştırırlarsa şanslısınızdır. Değilse yeni bir randevu kapma macerası sizi bekliyor. Gastroenteroloji bölümüne danışabilmeniz için size tanınan süre 3 ay idi, o süreyi aştıysanız veya provizyonu uzatmadıysanız ilk aşama olan dahiliyeden tekrar başlamanız gerekir.
Yukarıda anlatılan senaryo bir “Güldür Güldür Şov” skeci veya “Olacak O Kadar” parodisi değil.
Maalesef çoğu benim bizzat yaşadığım (randevu iptali hariç, onu ben yaşamadım) veya çevremdekilerin şahsen karşılaştığı olaylardır.
Vatandaşlar olarak, yurtdışına gitmek isteyen doktorlara sesleniyoruz:
“Doktor doktor kalsana
Randevuları açsana
Sıhhat elden gidiyor
Çaresine baksana”