Konya Ovası’nda yaygın olarak üretilen pancar, mısır ve buğday için önemli oranda suyun kullanılması, yağışların ve su miktarının azalmasının bölge tarımının geleceğini risk altına soktuğu bildirildi.
Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Babaoğlu, yaptığı açıklamada, Konya Kapalı Havzası’nda yer altı suyunun azaldığını, göller ve sulak alanların kuruduğunu ancak sulamada harcanan su konusunda bir düşüş yaşanmadığını söyledi. Ovanın kuraklıktan en fazla etkilenen bölge olduğunu ve son yıllarda bunun tarımsal üretime etkisinin açıkça görüldüğünü ifade eden Babaoğlu, bu durumun ova genelinde bazı tedbirlerin alınması gerekliliğini ortaya koyduğunu bildirdi. Konya ve çevresinde, bölge şartları ve ürünlerin pazarlama durumu gibi sebeplerden dolayı suyu en çok tüketen bitki türlerinin tarımının yapıldığını dile getiren Babaoğlu, şunları kaydetti:
‘’Üretim alanları dikkate alındığında Konya’da pancar, mısır ve buğday üretimi için önemli oranda su kullanılıyor. Bu suyun kaynağı yer altı ve üstü kaynaklardır. Buna yağışların ve havzadaki su miktarının azalması da eklendiğinde bölge tarımının geleceğinin ciddî risk altında olduğu söylenebilir. Öncelikle bu yüksek su isteyen pancar, mısır ve buğday grubu bitkilerin üretilmesinin kısıtlanması gerekiyor. Bunun yerine su tasarrufçusu olan aspir, kanola, soya, kapari, sorgum, kısa gün mısırı (70 günlük silajlık mısır) gibi ürünlerin üretimine ağırlık verilmelidir. Bu ürünlerin üretilmesiyle bölgede su tüketimi oldukça azalacaktır.’’
Babaoğlu, bu ürünlerin enerji üretimi için önemli bitkiler olduğunu belirterek, tarımda bu yönde yapılanmayla ovanın kuraklıkta bile enerji bitkileri üretim merkezi olabileceğini bildirdi.
KURAKLIĞA KARŞI ENDEMİK
TÜRLER KORUNMALI
Kuraklığa karşı kuru tarım tekniklerinin geliştirilmesi, kurak şartlarda toprak ve suyun korunması, doğrudan anıza ekim, organik maddeyi arttırma, teraslama, erozyon kontrolü, tuzlu toprakların iyileştirilmesi, sulama sistemlerinin geliştirilmesi gibi çalışmalarla toprağın korunmasının sağlanmasını teklif eden Babaoğlu, ‘’En önemlisi de dünyada başka yerde bulunmayan ovaya özgü 100 endemik bitki koruma altına alınmalıdır. Çünkü bunlar ileride kuraklık ve tuza tolerans bakımından çok işimize yarayacak’’ dedi.
Babaoğlu, bunların yanı sıra ova ve ülkedeki su kaynaklarının, toprakların korunması, tarımsal üretimin kuraklığa rağmen devam etmesi için yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:
-Kuraklığa dayanıklı ürünler geliştirilmeli ve üretimi yaygınlaştırılmalı.
-İçme suyu kaynakları garantiye alınmalı.
-Beyşehir Gölü Havzası, organik tarım bölgesi ilân edilmeli ve desteklenmeli.
-Kaçak kuyular tesbit edilmeli ve kontrol altında tutulmalı.
-Salma sulama kesinlikle yasaklanmalı.
-Kapalı sistem sulama için daha fazla teşvik verilmeli.
-Bitki türüne göre su kotaları oluşturulmalı.
-Ekim alanlarının kurak dönemde azaltılması ele alınmalı.
-Mısır ekim alanları daha fazla arttırılmamalı.
-Toprağın organik gübre maddesi arttırılmalı.
-Konya sanayisinin tarıma dayalı oranı (yüzde 46) kademeli olarak düşürülmeli.
|