Ramazan Ayı’nın bir adı da Kur’ân Ayı’dır. Bu ayda bir harfine binler sevap verildiği için, mü’minler Ramazan ayında mümkün olduğu kadar fazla Kur’ân okumaya gayret ederler. Rahmet sağanağından azamî derecede istifade etmek için kalp ve gönül kapılarını sonuna kadar Kur’ân’a açarlar. Camilerde, mescitlerde ve evlerde mukabeleler okunarak, Ramazan ayında indirilmeye başlanan Kur’ân’a, yine O’nun kelâmı ile mukabele edilir.
Her Müslüman’ın Kur’ân okumayı bilmesi ve her gün bir miktar okuyarak Rabbi ile rabıtasını canlı tutması gerekir. Ramazanda okunan mukabele, bu rabıtayı kuvvetlendiren güzel bir sünnettir. Çocuklar da bu sünnete icabet ederek bu güzelliğin bir parçası olurlar. Tatlı dillerinden tatlı kelâmların dökülmesi, zaten sevimli olan çocukları daha sevimli hale getirir. Büyükler de onların peltek dillerinden çıkan Kur’ân lâfızlarını büyük bir takdirle ve sevinçle dinlerler.
Ramazan ayında Kur’ân okumanın faziletini çocuklara da anlatmak lâzım. Zaten onların fıtratı bunu anlamaya yakın ve yatkındır. İlköğretime yeni başlayan bir çocuk, bir yılda ancak okuma yazma öğrenirken, yaz tatilinde birkaç hafta Kur’ân kursuna giden bir çocuk Kur’ân okumayı kolaylıkla öğrenebilir. Kur’ân ayı olan Ramazan ayı ise, iyi bir fırsattır. Güzel bir lisanla, onları motive ederek, gerektiğinde ödüllendirerek Kur’ân okumalarını teşvik edersek, onlar da Ramazanda okunan mukabelelere iştirak ettikleri gibi, buna sebep olan büyükler de onların sevaplarına iştirak etmiş olurlar.
|