“Güzel değil batmakla gaib olan bir mahbub.
Çünki: Zevâle mahkûm, hakikî güzel olamaz. Aşk-ı ebedî için yaratılan ve âyine-i Sâmed olan kalb ile
sevilmez ve sevilmemeli.”
(Sözler, 2004, s.344)
Batıp giden ve kaybolan, hiç kavuşulamayıp görünmez olan sevgili güzel değildir. Çünkü zevâle mahkûmdur. Kalbin maşuku olup matlubuna çare olamaz batıp sönmesiyle. Zevâle, sönmeye ve yok olmaya mahkûm olan hakikî güzel olamaz ve lâyık da değildir güzelliğe. Çünkü hakikî güzel zevale mahkûm olmayan daimi güzeldir.
Ebedî aşk için, Allah’ın sevgisi için yaratılan ve Allah’ın Samed isminin belirdiği ve tecellî ettiği yer olan insanın kalbi ile mecazi ve zevale mahkûm olan güzel sevilmez ve sevilmemeli. Çünkü zevale mahkûm olan güzeli seven ve bağlanan ve de ebede müştak olan kalb zevale mahkûm olan güzelden ıztırap çeker ve inleyerek feryad eder.
|