"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Camilerimiz; Cumasız ve Teravihsiz

Zekeriyya Kocalan
28 Nisan 2020, Salı
İlk Cuma, cemaat olur ümidiyle camiye gitmiştim.

Kapılar kapalıydı. Açamadım. Allah’ın evine giremedim. Öyle kalakalmıştım Allah’ın evinin önünde. Hüzünlendim. Cami benden daha hüzünlüydü sanki. Dolup taşan, “Allahü ekber, Allahüekber” diyen, Rabbini rükûsuyla, secdesiye tesbih eden misafirleri yoktu. Zikirsiz bir gün geçirecekti… Onun hüznü beni daha da hüzünlendirdi. Bütün hücrelerimle çaresizliğimi hissettim…

Ben Allah’ın evine geldim. Ama sanki Rabbim kapıyı kilitlemiş, bizi istemiyor, bize küsmüştü. Bizden Cuma’da emrettiği kulluğumuzu istemiyor gibiydi. Halbuki ben Cuma kılacaktım. Cuma namazı kılmaya gelmiştim. Müslüman kardeşlerimle yan yana, omuz omuza Rabbimin emrini yerine getirecektim.

Ve Cumalar geçti. Camileri cami yapan cemaattir. Camileri cami yapan namazlar yok. Zikirler yok. Tesbihler yok… Kur’ân-ı Kerîm tilâvetleri yok… Kaç Cumadır cemaatinden mahrum. Camilerimiz garip kaldı. Biz de camilerimizden, Cumalarımızdan, teravihlerimizden mahrum kaldık..

Ve Cumalar birbirini kovaladı. Ramazan geldi. Ama gariplik, hüzün devam ediyor.

İnsanlar Rabbimizin; “Kişinin kardeşinden, annesinden, babasından, eşinden ve çocuklarından kaçacağı gün kulakları sağır edercesine şiddetli ses geldiği vakit, işte o gün onlardan herkesin kendini meşgul edecek bir işi vardır.” 1 buyurduğu gibi herkes birbirinden uzak durmakta. Herkes birbirinden kaçmakta. Bunun sebebi koronavirüs. Rabbim’in yarattığı gözle görünmeyen küçücük bir varlığı ve memuru. Uyarı memuru. Zayıflığımızı ve acizliğimizi gösteren İlâhî memur. “Dünyayı ben yarattım edasında olanları, ben, ben” diyenleri “insanlara zulmedenleri, Rabbini unutanları” uyaran memur.

Çobanın otlattığı sürüsü başkasının tarlasına girmek istediğinde önlerine bir taş atarak, “oraya gitmeyin” uyarısı gibi. Onun için koyunlar taş atıldığında hemen geri dönerler. Bunun gibi Allah’ta insanları depremle, hastalıkla vs. ile uyarır. Bileceğiz ki bütün bunlar Allah’tandır.

Onun için bu uyarıları Peygamber Efendimiz gibi karşılamalıyız ve demeliyiz. O mübarek insan bir sıkıntı olduğunda “Şüphesiz Allah’tan geldik ve Allah’a döneceğiz“ derdi. 2

Üstad Said Nursî, “Sana düşmanlık vaziyetini alan mikroptan tâ taun ve tufan ve kaht (kıtlık) ve zelzeleye kadar bütün eşyanın dizginleri, o Rahîm-i Hakîm’in elindedirler. O Hakîm’dir, abes (boş, faydasız, lüzumsuz) iş yapmaz. Rahîm’dir, rahîmiyeti çoktur. Yaptığı her işinde bir nevi lütuf var.” sözüyle ne güzel anlatmış salgın hastalığın durumunu. 3

İbrahim Hakkı ise şöyle der:

Hak şerleri hayr eyler/ Zan etme ki gayr eyler/ Ârif ânı seyr eyler/ Mevlâ görelim neyler/ Neylerse güzel eyler.

Deme şu niçin şöyle/ Yerincedir ol öyle/ Bak sonuna sabr eyle/ Mevlâ görelim neyler/ Neylerse güzel eyler…

Allah görelim netmiş, netmişse güzel etmiş… İnsan istediği gibi hayat sürmek için yaratılmadı. Yaratılışının bir gayesi var. Rabbim bizlere seslenir İlâhî kitabında: ”İnsan, kendisinin başıboş bırakılacağını mı zanneder.”  4

“Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakının ve herkes, yarın için önceden ne göndermiş olduğuna baksın. Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır. Allah’ı unutan ve bu yüzden Allah’ın da kendilerine kendilerini unutturduğu kimseler gibi olmayın. İşte onlar fasık kimselerin ta kendileridir. Cehennemliklerle Cennetlikler bir olmaz. Cennetlikler kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.“ 5

Bu uyarıları dikkate almalıyız. Gereğini yerine getirmeliyiz. Yani tevbe etmeliyiz. Rabbim âyetinde bize şöyle seslenir: “Ey kendilerine yazık eden günahkâr kullarım; sakın Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin! Unutmayın ki Allah, tövbe edildiği takdirde bütün günahları bağışlar! Çünkü O çok bağışlayıcı, çok merhametlidir. “ 6

Dipnotlar: 

1- Abese Sûresi; 33-37. 

2- Mesnevî-i Nuriye, Habbe. 

3- Sözler; 32 .Söz, 3. Mevkif. 

4- Kıyame; 36 .

5- Haşr Sûresi; 18-20. 

6- Zümer; 53.

Okunma Sayısı: 1949
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı