Burcu Nur Çakıroğlu: “Ben bir rahatsızlığımdan dolayı namazların sadece farzlarını kılıyordum. Şimdi çok şükür bu rahatsızlığım gitti. Ama bu sefer de böyle kılmaya alıştığım için sünnetleri çoğu zaman kılmıyorum. Nasıl tekrar alışabilirim? Namazlarımı nasıl şevkle kılabilirim?”
Borç ve Zimmet
Farzları terk etmemeniz fevkalâde güzel. Ancak farzıyla, sünnetiyle namaza alışmamız lâzım. Elbette önce farzlar! Çünkü mahşerde sorgu farzlardan olacak! Dolayısıyla farzlar bizim için temel yaratılış borcu ve vazifesi. Bediüzaman’ın ifadesiyle, farz namaz “borç ve zimmet”tirler.1
Zimmet, devlet memurluğunda çalışana imza karşılığı teslim edilen para, eşya veya emanettir. Namaz da bizim için ahiret namına borç ve zimmettir. Borç ve zimmet, uhrevî olunca üzerinde titremek gerekir. Dünyada hapis cezası gerektiren borç ve zimmet, ahirette başımıza acaba ne sıkıntılar açar? Onun için asgarî olarak farzları asla ihmal etmemek gerekir.
Sünnetler Tamamlayıcıdırlar
Sünnetlere gelince… Sünnetler tamamlayıcıdırlar. Farzlarda bir hata veya noksanlık vaki olsa sünnetler onun telâfisi hükmünde olurlar. Dolayısıyla farzlar için sünnetler garantördürler.
Dünyada bile bir yolculuğa çıktığımızda, bir iş kurduğumuzda mümkünse yedek sermayeli çalışmaz mıyız? Ne olur, ne olmaz! Zor gün var, dar gün var! Aslî kazancımız kifayet ederse ne ala! Kifayet etmezse şaşırmayalım; yedek akçeden harcayalım. İşimiz tökezlemesin! Demez miyiz?
Dünyada bu tedbirleri alırız da, ahiret için neden düşünmeyiz? Ahiret dünyadan daha mı değersiz? Veya daha mı garanti? Veya biz daha mı kendimizden eminiz?
Yok, yok! Bilâkis ahiret dünyadan daha değerli, daha kalıcı, daha gerçekçi, daha sarsıcıdır!
Öte yandan amellerimizin makbul olduğunun da hiç garantisi yoktur! Kusursuz olduğumuzu da söyleyemeyiz. Yedek tamamlayıcılara ihtiyacımız var! Daha emin, daha ümit verici adımlarla yürümek için hesabımızda yedek akçeler lâzım.
İşte farzların yedek akçeleri sünnetlerdir. Nitekim Peygamber Efendimiz (asm) şöyle bir mahşer resmi çiziyor: “Kul önce namazdan hesaba çekilecek! Eğer namazı tamamsa kurtulacak! Namazı tamam değilse hüsrana uğrayacaktır! Eğer farzı eksikse, Allah: “Kulumun nafile (sünnet) namazları var mı bakın!” buyurur. Bunun üzerine noksan olan farzları nafilelerle (sünnetlerle) tamamlanır. Diğer amellerindeki eksiklikler de bu şekilde tamamlanır.” 2
Dünyadaki Her Şeyden Daha Kıymetli
Sünnet namazlar ilâve feyiz kaynaklarımızdır. Resulullah’ın (asm) şefaatine ulaştıran ibadetlerdir. Kâinatın medar-ı fahri elimizden tutarsa eğer, inanın orada bundan büyük şeref olmaz!
Mümkünse Resulullah’ın (asm) sünnetine uymalıyız. Sünnette tembellik bile insana hasaret getirebilir. 3
Rabî’a bin Kâ’b (ra) anlatıyor: Geceleri Hz. Peygamber (asm) ile kalırdım. O’nun abdest suyunu getirir, ihtiyaçlarını görürdüm. Bir gün bana: “Dile benden!” buyurdu. Ben de: “Cennette seninle beraber olmak isterim.” dedim. “Bundan başka?” buyurdu. “Sadece bu!” dedim. O zaman: “Öyleyse çok namaz kılmakla bana yardımcı ol!” buyurdu. 4
Resulullah’ın (asm) hizmetinde bulunmak bile Cennette O’nunla (asm) beraber olmaya yetmiyor ve bunun için de namaz gerekiyorsa… Gerisini siz düşünün!
Sünnet namazlarla ilgili şu müjdeleri de göz ardı etmeyelim: “Sabah namazının iki rekât sünneti dünyadan ve dünyada var olan her şeyden daha hayırlıdır.” 5
“Her kim bir gün ve gecede, farz namazlar dışında on iki rekât namaz kılarsa, Allah ona Cennet!te bir ev bina eder. Bunlar şu namazlardır: Sabah namazından önce iki rekât, öğleden önce dört rekât, öğleden sonra iki rekât, akşamdan sonra iki rekât ve yatsıdan sonra iki rekât namazdır.” 6
Dipnotlar:
1- Sözler, s. 65. 2- Nesâî, Salât, 9. 3- Lem’alar, s. 139. 4- Müslim, Salât, 226. 5- Müslim, Misâfirîn, 96, 97; Tirmizî, Salât, 190. 6- Tirmizi; Salât, 189; Nesâî, Kıyâmül-Leyl, 66; İbn Mâce, İkâme, 100.