"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bakiyatü’s-Salihat mefhumu üzerine

Süleyman KÖSMENE
30 Eylül 2021, Perşembe
Bekir Bey: “29. Lem’a Altıncı Bab’ta Üstad Hazretleri beş bakiyatüssalihat olarak kelimeler veriyor. Bu kelimeleri seçmesinin hikmetleri nelerdir? Bakiyatüssalihat nedir?”

Bir Kur’ân Mefhumu  

Bakiyatü’s-Salihat, her nefesimizin, her işimizin, her ânımızın, her şeyimizin kalıcı olmasını isteyen, ahirete ve beka âlemine taşınmasını isteyen Kur’ân’a ait bir kavramdır. Baki kalacak ve ahirete tahvilli salih ameller demektir. Kur’ân’ın bizi ahirete çağırdığı mefhumlardan birisidir. İlgili âyetler şöyledir:

“Mallar ve evlâtlar, dünya hayatının süsüdür. Bakiyatü’s-Salihat ise, Rabbinin katında, sevap olarak da, ümit olarak da daha hayırlıdır.” 1

“Hidâyeti kabul edenlere ise Allah daha ziyade hidayet verir ve Bakiyatü’s-Salihat Rabbinin katında sevapça da, akıbetçe de daha hayırlıdır.” 2

Kur’ân’ın nezdinde biz beka yolcusuyuz. Aldanmakta fayda yok. Aldananlar da beka yolcusudur çünkü. Fâni dünyada hiç kalan yok! O halde işlerimiz de, nefeslerimiz de, hatıralarımız da ahirete yüz akıyla taşınmalı, ebediyete mal olmalı ve ebedileşmelidir. Kur’ân bunu istiyor.

Ne Yaptın Ey Âişe?  

Biz ise ahirete inansak da çoğu zaman anı ve günü yaşıyoruz. Oysa anımız ve günümüz imtihan gereği çoğu hazlarımızla örülmüş, nefsimizin emredici istekleriyle sarılmıştır. Bu hazları ve bu istekleri ahiret ve ebedî âlem hesabına yırtabilirsek biz kazanıyoruz. Yırtamıyorsak –maazallah- ahirette sıkıntımız var demektir.

Peygamber Efendimiz’in (asm) hane-i saadetlerinde bir kurban kesilmişti. Efendimiz (asm) bunun dağıtılmasını emir buyurdu.

Akşamleyin sordu: “Ne yaptın ey Âişe?”

Hazret-i Âişe validemiz: “Ya Resulallah! Hemen hepsini dağıttım. Sadece bir kürek kemiği kaldı” dedi.

Peygamber Efendimiz (asm): “Ey Âişe! Öyleyse, kürek kemiği dışında hepsi bize kaldı desene” buyurdu. 3

Demek oluyor ki, dağıtılan et bakiyatu’s-salihattan olduğu için dağıtanın baki malı hükmündedir. Dağıtılmayanın ise meçhuldür. Eğer Allah’ın adı anılır, hamde ve şükre vesile olursa –zikre, fikre ve şükre vesile olursa–yani başta Bismillahirrahmanirrahim denir, ortada bu kıymettar nimetleri Ehad ve Samed olan Allah’ın yaratıp ikram ettiği tefekkür edilir ve sonda Elhamdülillah denirse, o da bakiyatu’s-salihattan olur ve o da bize kalır demektir.

Üzerinde Allah adı anılmayan ve şükredilmeyen mal ise elimizde de olsa zayie gidip, telef olur gider. Günahı ise boynumuzda kalır.

Tesbih, Tehlil, Tahmid, Tekbir Kelimeleri

Peygamber Efendimiz (asm) buyurmuştur ki: “Bâkıyatü’s-Sâlihatı, çok söyleyin. Bunlar; tesbih (Sübhanallah), tehlil (La ilahe illallah), tahmid (Elhamdülillah), tekbir (Allahu ekber) ve temcid (La havle vela kuvvete illa billah)’dir.” 4

Nitekim Bediüzzaman Hazretleri 29. Lem’a’nın Altıncı Babını, “Meşhur beş bakiyatu’s-salihat olan Sübhanallah, Elhamdülillah, La İlahe İllallah, Allahu ekber, La havle vela kuvvete illa billahi’l-Aliyyi’l-Azim” 5 kelimelerinin beşincisine ayırmıştır. Bediüzzaman On Birinci Şuâ’nın Sekizinci Meselesinin Hülâsasında da bu mübarek kelimelerden adıyla bahsetmiş 6, risalelerin birçok yerinde de bu kelimeleri şerh, tefsir ve izah etmiştir.

Bu kelimelerle ilgili Hazret-i İbrahim’den de bir haber vardır. Peygamber Efendimiz (asm) buyurdu ki: “Mi’raca çıkarıldığım gece İbrahim Aleyhisselâm ile karşılaştım. Bana, “Yâ Muhammed!” dedi. “Benden ümmetine selâm söyle ve onlara bildir ki, Cennetin toprağı güzeldir, suyu tatlıdır! Cennette ağaçlarla dolu vadiler ve bahçeler vardır. Bunların dikili ağaçları ‘Sübhânallahi velhamdülillâhi velâ ilâhe illallahü vallâhü ekber’dir.” 7

Demek oluyor ki, tesbihatımız bakiyatu’s-salihat zikridir. Biz tesbihat yapmakla doğrudan Cennetin taşıyla, toprağı ile, suyu ile, ağacı ile, kerpici ile iştigal etmiş oluyoruz. Yani “Sübhanallah… Elhamdülillâh… Allâhü Ekber… Lâ İlâhe İllallah… “ kelimelerinin her biri ile-ki bir namaz tesbihatında toplamda 132 adet oluyor-Cennetin bahçelerine birçok ağaç dikmiş oluyoruz.

Dipnotlar:

1- Kehf Sûresi: 46. 2- Meryem Sûresi: 76. 3- Tirmizî, Kıyâmet, 33. 4- Taberani. 5- Lem’alar, s. 583. 6- Şuâlar, s. 257. 7- Tirmizî, Daavât, 59.

Okunma Sayısı: 1604
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Neslinur

    30.9.2021 08:18:33

    Yazılarınızda çok emek var. Teşekkür ederiz muhterem ağabey.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı