"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İslâm birliği ve dünyanın barış dengesi

Sami CEBECİ
18 Ağustos 2024, Pazar
İnsanlık tarihi boyunca sürüp gelen savaşlar ve barışlar yirminci asırda iki dünya savaşını netice verdi. Bu savaşlarda milyonlarca insan öldürüldü. Milyonlarca insan da sakat kaldı. Dünya hayatının bütünüyle fânî olduğu herkes tarafından görüldü.

Özellikle birinci ve ikinci dünya savaşlarında toplamda doksan milyona yakın insan öldü. Yüz milyonlarcası da sakat kaldı. Hırs ve düşmanlık başta olmak üzere, çok farklı sebeplere dayalı olarak henüz barışın gerçekleşmesi temin edilemedi

Her iki dünya savaşına şahit olan Bediüzzaman Hazretleri “Husumet [kin] ve adavetin [düşmanlığın] vakti bitti. İki harb-i umumî [iki dünya savaşı], adavetin ne kadar fena ve tahrip edici dehşetli zulüm olduğunu gösterdi. İçinde hiçbir fayda olmadığı tezahür etti. Öyle ise, düşmanlarımızın seyyiatı [fenalıkları], tecavüz olmamak şartıyla, adavetinizi celp etmesin. Cehennem ve azab-ı İlâhî kâfidir onlara.” (Hutbe-i Şâmiye, s. 135-136.) demektedir.

İki dünya savaşıyla haddinden fazla yorgun düşen insanlığın şiddetle genel bir dünya barışına ihtiyacı olduğu açık bir gerçektir. Böyle bir barışın tesisi için başta Birleşmiş Milletler başta olmak üzere birçok birlikler kuruldu. Ancak, hem Gazze- İsrail çatışmaları, hem de Rusya- Ukrayna savaşı gösterdi ki, ne Birleşmiş Milletlerin ve ne de Güvenlik Konseyinin bir yaptırım gücü olmadığı görüldü.

Peki, bu gidişatı kim durdurup genel dünya barışını sağlayabilir? Nice insanlar ve kuruluşlar devamlı barıştan bahsediyor fakat barış için bir çare de söyleyemiyor. Başta Amerika olmak üzere, Batılı devletler ise, bu savaşları körüklüyor. İsrail ve Ukrayna’ya silah ve bomba sevkiyatı yaparak bu kanlı savaşlara benzin dökerek, masum sivillerin ölümlerini hızlandırıyor.

Tek süper güç kalan Amerika Birleşik Devletlerinin karşısına, dünyanın barış dengesini temin etmek için mutlaka İttihad-ı İslâm hakikatini çıkarmaktan başka çare görünmüyor. Bu gerçeğe işaret eden Bediüüzaman Hazretleri “Kırk elli sene sonra, Arap taifeleri, Cemahir-i müttefika-i Amerika [Amerika Birleşik Devletleri] gibi, en ulvi bir vaziyete girmeye, esarette kalan hâkimiyet-i İslâmiyeyi eski zaman gibi küre-i arzın nısfında [dünyanın yarısında], belki ekserisinde tesisine muvaffak olmanızı Rahmet-i İlâhiden kuvvetle bekliyoruz. Bir kıyamet kopmazsa, inşaallah nesl-i âti [gelecek nesiller] görecek. (Hutbe-i Şâmiye, s. 146.)

İslâm Birleşik Devletleri anlamında bir İttihad-ı İslâm hakikati gerçekleştiği zaman, elli yedi İslâm devletinin karşısına hiçbir güç çıkamaz. Şimdilik parçalı bir vaziyette her Müslüman devlet kendi başına kaldığı için güç birliği olmuyor. İslâm İş birliği Teşkilâtı da istenilen neticeyi veremiyor. O hâlde, yapılması gereken tek çözüm, Türkiye, Azerbaycan ve Katar’ın başlattığı ve birimize yapılan bir saldırı hepimize yapılmıştır, diyerek güç birliği yaptıkları gibi, Mısır, Suud-i Arabistan ve Pakistan devletlerinden başlayarak, ardından Türk Devletler Teşkilatını dahil edip ve adına İslâm Birliği diyerek diğer Müslüman devletleri de bu birliğe bir an evvel dahil etmektir. 

Bu hakikati, Demokrat Parti iktidarına söyleyen Bediüzzaman Hazretleri “Şimdiki bu hükümetimizin hakiki kuvveti, hakaik-ı Kur’aniyeye [Kur’an hakikatlerine] dayanmak ve hizmet etmektir. Bununla, ihtiyat kuvveti olan üç yüz elli milyon [şimdi iki milyar] uhuvvet-i İslâmiye ile İttihad-ı İslâm dairesinde kardeşleri kazanır. Eskiden Hristiyan devletleri bu İttihad-ı İslâma taraftar değildiler. Fakat şimdi komünistlik ve anarşistlik çıktığı için, hem Amerika, hem Avrupa devletleri Kur’ân’a ve hem İttihad-ı İslâma taraftar olmaya mecburdurlar.” (Emirdağ Lâhikası, s. 577.)

Evet, yukarıdan beri anlatılan hakikatlere ve Bediüzzaman Hazretlerinin yaptığı tespitlere dayanarak ifade ediyoruz ki, dünyanın genel barış dengesinin temini ve İslâm devletlerinin de sıra ile başkaları tarafından yutulmaması için, en kısa zamanda İslâm Birliği kurulmalı, dünyanın da barış ve huzuru sağlanmalıdır.

Okunma Sayısı: 1811
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • S.topuz

    18.8.2024 23:18:08

    ..." İki dehşetli harb-i umumînin neticesinde beşerde hasıl olan bir intibah-ı kavî ve beşerin tam uyanması cihetiyle kat'iyyen dinsiz bir millet yaşamaz. Rus da dinsiz kalamaz, geri dönüp Hristiyan da olamaz. Olsa olsa küfr-ü mutlakı kıran ve hak ve hakikata dayanan ve hüccet ve delile istinad eden ve aklı ve kalbi ikna' eden Kur'an ile bir musalaha veya tâbi' olabilir. O vakit dörtyüz milyon ehl-i Kur'ana kılınç çekemez." Emirdağ-2 - 72 Alemi Islâma arka çıkmak ve müttefik olmak hem Rusya için , hem insanlık için hem de Alemi İslâm için gerekli ve şarttır! Yoksa bu Kânun ve Kural tanımayan Zâlimleri ve Kâtilleri durdurmak hayli güç ve çok zor olur, vesselam! 😪😭😢🙌🌹🤲🌹❤☝️🌙🕊🕊🕊🌍🇪🇺🇹🇷🇵🇸🇵🇸🇵🇸🇵🇸🇵🇸

  • Burhan Kula

    18.8.2024 01:03:12

    İslam birliği nasıl olacak çok merak ediyorum,o kadar çok ayrılık karşıtlık hatta düşmanlık var ki

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı