Üstadım, sadece ,”üstadım” içimden söyleyip susasım var.
Gönülden Üstadım demek öyle güzel bir duygudur ki gönül bunu dile dökemez. Size üstadım demeye hep çekinirdim çünkü talebiniz olamayacağımı düşünürdüm ama bir gün öyle bir sabaha uyandım ki gönlümden üstadım kelimesi artık düşmedi. Üstadım bu uhuvvet topluluğunda Kur'an hakikatlerini gönlümde bir nur penceresi tarafından açıldığını hissettim. Gönlüm nurlarla doldu.
Saliha ablam dersinde bir gün “zaman cemaat zamanı” dediğinde neden böyle bir düşünce bizden büyük talebelerde var ne manası var diye düşünürdüm. İlk başta anlamadım hakikati. Bu yıl ilk defa bana nasip olan İstanbul Risale-i Nur yaz okuma programında, Saliha ablamla görünen nur penceresi bu programla birlikte uhuvvetli ablalarım, kardeşlerimle açıldı. Gönlüm önünde hiç görmediğim çiçeklerle süslendi.
Üstadım, çok zor dehşetli anlaşılmaz ve karanlık bir zamanlardan geçiyoruz. Bu zorluklarla yazılan hakikat sözleri bu zamanda gönül penceremin gece vakti kapkaranlığında bir ayın saf parlaklığıyla hakikatler göründü. Çiçekleri gördüm ve bu güzellikte yalnız olmadığımı hissettim. Karanlığın içindeki hakikatler penceremi süsledi. Cenab-ı Hakkın bizden razı olacağı, Peygamber Efendimize iyi bir ümmet nasıl olunur? Ona olan özlemimiz hepsi gönül penceremde gündüz gibi parlattı o aydınlığın güzelliğini daha çok görmeye başladım. Üstadım kıskandığım bir durum var, talebelerinle mektuplaştığın dönemde ben de olmak isterdim; ama manevi taraftan cevap verildiğini biliyorum. Peygamber Efendimizin dönemindeymişim gibi hissediyorum bu nurları okudukça. Kalbim, fikrim, zikrim, bedenim hakikatleri içine içine alıyor.
Artık hiç korkmuyorum. Risale-i Nurların olduğu her yer evim. Yalnız değilim bir uhuvvetin içindeyim. Üstadım iyi ki bizden büyük talebelerinle tanıştım. Bu dünyada burada ittihad-ı İslamı yaşadım. Her yerde bir açık kapı olduğunu gördüm. Rabbim sizden de ve bugüne kadar yorulmadan Cenab-ı Hakkın rızasıyla ihlaslı uhuvvetli bir birliktelik oluşturduğu için Allah razı olsun.
Bu acip zamandan kaçıp Risale-i Nur kalesine sığınan ve Cenab-ı Hakkın kulu ve talebiniz olmaya çalışan Ruken'dir.