"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Risalelerdeki tevhid hakikati kalbime dokundu

09 Aralık 2019, Pazartesi 11:36
David Kim: “Eğer bir hakikat kalbime tesir etmez ise inanmayı istemem. Bu [Risalelerdeki tevhidî] hakikat kalbime dokundu. Bu yüzden İslâm’ı tercih ettim.”

Birinci Bölüm: Risale-i Nur’u tanıdı Müslüman oldu

***

Müslüman Olan Güney Koreli Jay David Kim - 2: Risalelerdeki tevhid hakikati kalbime dokundu

 

İslâm hakkında sizi en çok etkileyen şey neydi?

Bu da gerçekten güzel bir soru. En etkileyici şey “hayatın anlamı”ydı. Hayata dair benimsenen bakış açısıydı. Çünkü Kore’de bize hayatın bir yarış olduğu öğretilmişti. Sıkı çalış, iyi bir koleje git ve iyi bir iş sahibi ol gibi… Fakat İslâm size farklı bir şeyi öğretiyor: İyi bir işe sahip olmak gerçek bir başarı değildir. Gerçek başarı Allah’ın öğrettiği şeyleri takip etmektir. Ve sonra hesap günü, eğer O’nun (cc) sözlerini takip ederseniz Cennete gidebilirsiniz. İşte gerçek başarı budur. Biliyorsunuz…

Evet gerçekten bir insan için şu çok mantıklı değil: Yani bu dünyaya geliyorsun… Amacın ne? Bir telefon icad ediyorsun ve bu dünyayı terk ediyorsun. Senin amacın bu…

Evet, bu çok anlamlı değil. Bu beni çok etkiledi. “İşte, benim istediğim şey bu” dedim. Çünkü yolumu kaybetmiştim. Bu bana sanki karanlıkta iken birden ışığa kavuşmuşum gibi bir şey hissettirdi. Artık nereye gitmem gerektiğini görebiliyordum. Bu harika bir histi.

Bunun yanında araştırmalarınız sırasında sizi başka neler şaşırttı?

Pekçok şey. Aslında ilk olarak hijab/yani örtünme konusunda şok oldum. Çünkü ilk başta, İslâmın kadınlara baskı yaptığını düşünüyordum. İslâm’a karşı olmamın başta gelen sebebi bu idi. Fakat Endonezya’da iken “Neden hijab giydiklerini” sordum. Aldığım cevap gerçekten çok farklıydı. Çünkü onların şöyle cevaplar vereceklerini düşünüyordum: “Çünkü beni hijab giymeye zorluyorlar,” “Çünkü bu bir zorunluluk,” “Çünkü örtünmek zorundayım.” Fakat aldığım cevaplar bunlardan çok farlıydı. Onlar bana “Çünkü örtünmeyi ben seçtim, Hijabı seçtim, çünkü ben çok değerliyim. Allah bana kendimin ne kadar kıymetli olduğumu öğretti. O yüzden Hijab giyiniyorum, örtünüyorum. Çünkü mahrem yerlerimi herkese göstermek istemiyorum” gibi cevaplar veriyorlardı.

Ve bu cevaplar beni çok şaşırtmıştı. Aman Allah’ım bu önceden düşündüklerimden tamamen farklıydı. Ondan sonra anladım ve farkına vardım ki bu bir “iman/inanç” meselesi idi. Ve bu beni çok etkilemişti. Allah sizi hiçbir şey için zorlamaz. Allah’ın size söylediği emirlerini ve yasaklarını yerine getirdiğinizde daha değerli, daha sağlıklı ve daha mutlu olacağınızdır. Ve her zaman söylediklerinin bir hikmeti/sebebi vardır. Bu gerçekten inanılmaz bir şeydi benim için.

Nasıl hissettiğinizi biliyorum.

Allah bir şeyi size baskı yapmak için söylemez. O mutlaka sizi mutlu edecek bir şeydir, sonsuza dek mutlu edecek…

Kesinlikle doğru.

Evet, bu beni çok etkilemişti. Bunun gibi pekçok şey var.

Diğer dinlere dair bir araştırmanız olmuş muydu? Meselâ mensup olduğunuz Katoliklik ve benzerleri gibi…

Tabiîki. Önce Katoliklik üzerine çalıştım, çünkü ailem Katolik idi. Ve ardından Budizm, Hinduizm… Biz dinler konusunda hürriyete sahibiz. Neden diğer dinleri seçmediğime dair bir sebep var. Eğer bir İlâh varsa, o Her şeye Gücü Yeten’dir (Kadîr). Tek Olan’dır (Ehad). En büyük Olandır (Azîm). Herşeyden Yücedir (Aliyy). Bunları sadece İslâm öğretiyor. Sadece gerçek Tek Bir İlâh. Diğer dinlerde pek çok farklı tanrılar vardır. İşte bunu kalbimle anlamakta zorlandığım için İslâm’ı seçtim.

Evet, bu Risale-i Nur Külliyatı’nın ispat ettiği ilkelerden bir tanesidir. Yani bir ordu düşünün. Hangisi daha kolaydır, tek bir komutanla yönetilmesi mi, üç komutanla yönetilmesi mi? Tabiki tek komutanla yönetilmesi daha kolaydır, değil mi?

Evet, evet. Bu daha mantıklıdır. Anlaması kolaydır. Eğer bir hakikat kalbime tesir etmez ise inanmayı istemem. Bu hakikat kalbime dokundu. Bu yüzden İslâm’ı tercih ettim.

Kelime-i Şehadet getirmeden ve Müslüman olmadan önce, ailenizden ya da arkadaş çevrenizden tepki çekmekten korkuyor muydunuz?

Tabiki, kesinlikle. Bu yüzden uzun süre Kelime-i Şehadet getirmek konusunda tereddüt ettim. Gerçekten toplumdaki önyargılardan korkuyordum. Çünkü Kore’de bu konularda pek çok önyargı ve klişe vardır. Eğer “Ben bir Müslümanım” derseniz, bir iş bulmanız zordur.

Ve bugün, bugün sabah kuzenim anneme bir mesaj gönderiyor: “Oğlunuzun İslâm’a girdiğini gördüm. Onu ikna edin ve Katolikliğe geri dönmesini sağlayın lütfen” diyordu. Gelecekte ailemden ve toplumdan pek çok baskı ve itiraz geleceğini biliyorum. Benim inancım/ dinim bana aittir, kimse benim hayatımdan sorumlu değildir. Bu benim tercihimdir. Allah ile olan bağım sadece beni ilgilendirir.

Bu meseleyi bu şekilde hallettin, sadece bu şekilde yüzleşerek...

Evet doğru.

Günde beş vakit namazı eda ediyor musun?

Gerçekten beş vakit namazımı kılmaya çalışıyorum. Çünkü namaz kıldığım zamanları gerçekten seviyorum. 

Çünkü Allah ile irtibat kurduğumu ve ona yakınlaştığımı hissediyorum. Bu bana zihnen huzur veriyor. Evet, camide namaz kılmayı da gerçekten seviyorum. Yani camide diğer kardeşlerimle birlikte cemaatle… Aynı mescidde aynı safta durduğumuz, sağımdaki solumdaki kişilerle aynı duyguları paylaşıyorum. Ve Koredekilerle ve dünyadakilerle… 

Milyarlarca insan benimle aynı duyguyu paylaşıyor. Bu harika bir duygu. Bütün dünya, her yer… Kardeşler aynı Kıbleye yönelerek hep birlikte aynı duyguyu hissediyor.

Peki ilk orucunuz hakkında neler söylemek istersiniz? Neler hissetmiştiniz? Zor muydu?

Hatırlıyorum. Çok zordu. Çünkü susayabileceğimi bilmiyordum. Çünkü, şöyle düşünmüştüm: “Oh oruç mu? Sadece saatlerce yemek yemeyeceksin. Yani büyük bir mesele değil.” Fakat ölecek gibi hissettim. Onların yaptığını yaparak Müslümanların neler hissettiğini tecrübe ettim. Oruçtan sonra su içtim. Dünya sanki benim olmuş gibi hissettim. O an benim için gerçekten çok önemliydi. Çünkü o an inanç sahibi olmaya başlamıştım ve bu beni güçlendirmişti. Herbir gün ve bütün bir ay… Çünkü bir ay boyunca oruç tuttum. Oruçtan sonra bir şey içtiğinizde ya da yediğinizde su için minnettarlık hissediyorsunuz. Sonra “Bunu kim yarattı? bu suyu kim yarattı? Bu yiyecekleri kim yarattı? Bu tabiatı kim yarattı?” diyorsunuz ve sonunda şunu soruyorsunuz “Beni kim yarattı?”

Ve sonunda bütün şeylerin sahibinin kim olduğunu anlıyorsunuz.

Evet, Ramazandaki oruçta öğrendiğim şey buydu. Gerçekten şunu söylemek isterim: “Eğer İslâm’ı anlamak istiyorsanız ve Müslümanların neden inandığını, sadece oruç tutmayı deneyin.”

Peki İslâm dinindeki ibadetlerin zor olduğunu düşünüyor musunuz?

Diğer dinlerle kıyaslandığında sanırım kolay değil. Çünkü ibadetler için zaman ayırmanız gerekiyor. Beş vakit namaz için… Bazı şeyleri yiyip içemiyorsunuz, domuz ve alkol gibi… Başta bunlar kolay değil. Özellikle Koreliler için hiç kolay değil. Fakat hikmetini anlarsanız… Neden Allah domuz yemeyin diyor? Neden alkol içmeyin diyor? Neden beş vakit namaz kılın diyor? Neden bir ay boyunca oruç tutun diyor? Eğer bunların sebeplerini öğrenirseniz, sizin için faydalı olduklarını anlayabilirsiniz. Sonunda ahirette size sağlayacağı faydaları tabiki… Fakat aynı zamanda dünya hayatında da size faydalı olduğunu… Evet, bu ibadetler zor, fakat zorlukların üstesinden gelirseniz pek çok kazancınız olur.

Evet, bu çok mantıklı geliyor, değil mi? Çünkü hayal edin. Bir olan Allah size 24 saat veriyor ve sadece bunun bir saatini sizden geri istiyor, biliyorsunuz, 5 vakit namaz yaklaşık 1 saat sürüyor.

Evet.

Ve O (cc) sizi hayatınız boyunca sürekli nimetlerle besliyor ve sizden sadece bir ay oruç tutmanızı istiyor. Yani bu çok bir şey değil, değil mi?

Evet, bu çok az bir zorluk, Allah gerçekten çok merhametli.

 Bir çok insan için bir örnektiniz. Bir çok kişi sizin videolarınızı izledikten sonra İslâm hakkında bilgi sahibi oldular. Korelilerden videolarınızı izleyenler ve İslâm hakkında araştırmaya yönelenler oldu mu?

Korelilerin videolarımı izleyeceklerini hiç düşünmedim. Çünkü Koreliler sanırım İslâm hakkında biraz negatif düşünüyorlar. İslâmla pek ilgili değiller. Fakat instagram vasıtasıyla bazı mesajlar geldi. “İslâmla ilgilenen bir Koreliydim. Fakat aynı zamanda biraz korkuyordum. Fakat videolarınızı gördüm ve pek çok bilgi edindim. Ve aynı zamanda diğer insanlara öğrendiklerimi anlatma konusunda cesaretlendim” gibi mesajlar aldığım zaman çok seviniyorum ve memnun oluyorum.

Bu harika bir şey! Beni de çok mutlu etti. Gerçekten çok iyi!

Bu tamamen Allah’ın yardımı ve inayeti ile…

Güney Koreliler İslâm hakkında ne düşünüyorlar? 11 Eylül saldırılarından sonra hâlâ korkuyorlar mı?

Koreliler İslâmofobinin yüksek olduğu ülkelerdeki gibi İslâm’a karşı saldırgan bir tutum sergilemiyorlar. Çünkü İslâm hakkında yeterince bilgimiz yok. Sadece biraz korkuyoruz. Merak var… Bir şey hakkında bilginiz yoksa elbette korkarsınız. Eğer İslâm hakkında yeterince bilgileri olsaydı -medyada bahsedildiği şekliyle değil tabiki- bakış açılarının değişeceğinden eminim.

Türk insanı hakkında ne düşünüyorsunuz?

Evet, bu güzel bir soru. Aslında Korelilerin çoğunda Türkiye hakkında güzel bir kanaat var. Çünkü bazı noktalar var: 2002’de Kore’de yapılan ilk dünya kupasını hatırlıyoruz [Türkiye 48 yıl aradan sonra ilk kez katılmıştı ve Dünya 3. sü olmuştu.] Pek çok kişi Türkiye’yi kardeş ülke olarak görüyor. İkinci olarak Kore savaşı yıllarında, o zor zamanlarımızda, Türkiye Güney Kore’ye yardım etti. Biliyorsunuz… Türkler Kore’ye geldiler ve bizim için savaştılar ve yetimlerimize baktılar. Koreliler bunu biliyorlar. Ve bunun için gerçekten müteşekkiriz. Bu yüzden Türkiye’yi kardeş ülke olarak görüyoruz. Ve ben de öyle görüyorum. Bir kişi benim İslâm’a girmeme çok yardımcı oldu.

Gerçekten mi?

Evet, aslında Türkiye’nin benim için gerçekten çok büyük bir anlamı var.

Neler hissettiğini anlayabiliyorum. Gerçekten harika. O kişi, Risale-i Nur Külliyatı olan birisi miydi?

Evet, öyleydi. Ve bana bir kitap verdi. Bediüzzaman hakkındaydı. Teorilerinden ve fikirlerinden bahsetti ki gerçekten son derece ilgi çekiciydi. O arkadaşım kâinattan, Allah’tan, Kur’ân’dan, Muhammed Peygamberden (asm) bahsetti… Anlattıkları gerçekten enteresan şeylerdi, beni çok etkilemişti.

 Biliyorsun, Risale-i Nur Külliyatı bir tefsirdir ve biz Kur’ân ayetlerinin yorumlarını okuyoruz.

Risaleler Türkiyede çok yaygın değil mi?

Türkiyede çok yaygındır, keza dünyada da… Yaklaşık 50 farklı dünya diline tercüme edilmiştir.

Hımm. Evet, doğru, duymuştum bunu. Evet, beni gerçekten etkilemişti.

Bu harika! Seninle tanıştığım ve konuştuğum için gerçekten çok mutlu oldu.

Ben de memnun oldum.

*

Şimdi O’nunlayım. O’na ibadet ediyorum

Bu çok cesurca ve çok iyi. İlk ibadetinde / namazında neler hissettin?

Oh evet. İlk ibadetimi bir mescidde yaptım. Endonezyalı bir imam bana yardım etti. Bir şeyle bağlantı kurduğumu hissettim. O’nun Allah olduğunu bilmiyorum, fakat birşeyle bağlantı kurduğumu hissettim. Ve bu bana çok huzur verdi. Şimdi O’nunlayım. O’na (cc) ibadet ediyorum. Hem de günde beş vakit.

*

İnsanlar İslâm’ı neden seçmeli?

Sadece şunu söylemek isterim. Bakın, Müslüman insanlar da sadece diğer insanlar gibi birer insandır. İslâm tehlikeli bir din değildir. Bu ilk adımdır. Sonra benim yaptığım gibi yaparlarsa yani “İslâm tehlikeli bir din değildir. Öyleyse farkı nedir? Müslümanlar kimlerdir? Neler yaparlar? Onların dininde neler vardır? İslâm’da neler vardır? Kur’ân’da neler vardır?” gibi soruları sorar ve cevaplarını ararlarsa pek çok şey öğreneceklerdir.

*

İslâmiyete girmenize vesile olan bir Türktü öyle mi?

Evet, onunla Ramazan ayında evinde bir video yaptık. Ve bir Müslüman aileyi görme imkânım oldu. Benim için bu bir ilkti. İftarda bir Müslüman aileyi görmek çok etkileyici ve çok güzeldi. “Oh Müslüman bir aile, gerçekten çok harikaydı.” Kalbime dokunmuştu… İşte o an Müslüman olmayı istediğim bir dönüm noktasıydı.

Tercüme: Erhan Akkaya

Etiketler: ihtida
Okunma Sayısı: 9086
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı