- Y -
YE’CÜC-ME’CÜC:
Kur’ân ve hadislerde kıyamete yakın zamanda çıkacağı belirtilen, ortalığı fitne, fe-
sat ve anarşiye boğacak olan kısa boylu çapulcu iki kavmin adıdır.
YEŞİl ŞEMSİ:
Bakınız ŞEMSEDDİN YEŞİL.
YuSuF (aS):
Hz. Yusuf, Hz. Yakup’un en küçük oğludur. Hz. Yakup’un (as) on iki oğlu vardı. En kü-
çükleri ve en güzelleri Hz. Yusuf olması nedeniyle, babasının ona karşı daha fazla bir şefkati ve sevgisi
vardı. Kardeşleri babalarının ona karşı aşırı şefkati ve sevgisini kıskanarak, bir yolunu bulup onu Ke-
nan bölgesinde bir kuyuya attılar. O civardan geçen bir kervan tarafından kuyudan çıkartılan Hz. Yusuf
(as) Mısır’a götürüldü ve Mısır Azizine satıldı. Yaşının ilerlemesiyle güzelliği artan ve bütün dikkatleri
üzerine toplayan Hz. Yusuf (as), Mısır Azizinin eşi Züleyha’nın iftirasına uğrayarak hapse atıldı. Bir müd-
det hapiste kaldı ve orada iken kendisine peygamberlik verildi. Hapiste kaldığı esnada gece gündüzün
birbirinden fark edilememesi nedeniyle namaz vakitlerinin tayininde güçlük çekiyordu. İlk saat onun
tarafından Mısır zindanlarında icat edilmişti. Mısır hükümdarının bir rüyasını güzel bir şekilde tabir et-
tiği için zindandan çıkarılmasına emir verildi. Hz. Yusuf ise suçsuzluğunun ispat edilmesinden sonra bu
davete icabet edeceğini bildirdi. Suçsuz olduğu 12 sene zindan hayatı sonunda böylece anlaşılmış ol-
du. Mısır Azizinin ölümü sebebiyle iyice çıkmaza giren maliye işlerine, hükümdar tarafından
görevlendirildi ve Züleyha ile nikâhı yapıldı. Mısır Azizliği sırasında Kenan’da bulunan babası Hz. Yakup
ve kardeşlerini Mısır’a getirtti ve oraya yerleşmelerini sağladı. Hz. Yusuf (as) 120 yaşında iken vefat et-
ti. Hz. Yusuf (as) dünya saltanatına erişmiş; anne, baba ve kardeşlerine tekrar kavuşmuş olduğu saadetli
bir durumda iken ölümünü istemesi sebebiyle, Kur’ân-ı Kerîm’de övgüyle ve sıddıkıyet ünvanıyla yad
edilmiştir.
YuSuF ZİYa:
(Prof. Yusuf Ziya Yörükhan) 1940’lı yılların başında Ankara Diyanet İşleri Müşavere He-
yeti üyesi olan Yörükhan 1943 yılında Üstat Bediüzzaman ve talebelerinin aleyhine Risale-i Nur’ların
incelenmesi için teşkil edilen “bilirkişi heyeti”nde Diyanet adına görevlendirildi. Raporunu Risale-i Nur
lehine hazırladı.
- Z -
ZÜlEYHa:
Farsça bir isim olan Züleyhanın Arapça şekli Zeliha’dır. Milâttan önce 1700 ile 1600 yılları
arasında hüküm süren Hiksoslar dönemindeki maliye bakanının hanımıdır. Güzelliği ve Yusuf Aleyhis-
selam’a olan aşkı ile bilinen Züleyha ile ilgili bilgiler, önemli ölçüde Kur’ân-ı Kerim’in Yusuf Suresi’nde
geçen kıssaya dayanmaktadır. Sözü edilen surede ismi zikredilmemekle birlikte kendisinden söz edil-
mektedir. Yusuf Aleyhisselam’ı çocuk yaşta yanlarına alıp büyütmeleri, daha sonra kendisine aşık
olması, yakınlaşma teklifinin Yusuf Aleyhisselam tarafından zindana atılma pahasına da olsa reddedil-
mesi, nihayetinde evlenmelerine kadar geçen hadiseler ibret verecek şekilde tafsil edilmektedir.
ZEMaHŞErî:
Harezm kasabalarından Zemahşer’de 1075 yılında dünyaya geldi. Adı, Ebu’l-Kasım Mah-
mud b. Ömer ez Zemahşeri el-Harizmî’dir. Büyük bir müfessir, dilci ve kelâm âlimidir. İlk tahsilini
doğduğu yerde yaptıktan sonra ilim ve medeniyet merkezi olan Buhara’ya gitmiştir. Burada muhtelif
hocalardan fıkıh, tefsir, hadis, kelâm, mantık, felsefe ve Arapça dersleri aldı. Bu dönemde Harezm ve
Horasan’ın bir çok şehrine giderek bilgilerini artırdı. 1124 yılında Mekke’ye gelerek uzun bir süre kaldı.
Eserlerinin bir çoğunu burada yazmıştır. Kendisine Mekke’de uzun süre kaldığından Carullah lâkabı ve-
rilerek “Carullah Zemahşerî” adıyla meşhur olmuş, ayrıca “Fahr-ı Harezm” ünvanı da verilmiştir.
Mekke’de uzun müddet kaldıktan sonra Harezm’e dönmüş ve burada 1143 senesinde vefat etmiştir.
Şualar | 1289 |
Ş
ahıS
B
ilgileri