Amerika ülkelerinden hayli ileridedir. Yaklaşık 43 milyon kilometrekare büyüklüğünde ve üzerinde
700 milyon insanın yaşadığı kıtada Hıristiyanlık (özellikle Katolik mezhebi) ve Müslümanlık en büyük
dinlerdir.
aNaDolu:
Türkiye topraklarının genel adıdır. Topraklarımızın en büyük kısmı Asya’dadır ve
“Anadolu” olarak isimlendirilir. Diğer parçası Trakya’dadır. Büyük medeniyetlerin yaşadığı dünyanın en
eski yerleşim yerlerinden olan Anadolu’nun üç tarafı denizle çevrilidir. Toprakları üç kıt’aya yayılan
Osmanlı imparatorluğunun yıkılışı ile İstiklâl Savaşı sonrası yeni Türkiye Cumhuriyeti Anadolu
üzerinde kurulmuştur.
aNKara:
Orta Anadolu’nun merkezinde eski bir yerleşim yeridir. Eski ismiyle Engürü, şimdiki
adıyla Ankara, 1923’te kurulan Türkiye Cumhuriyetinin de başşehridir. Yakın tarihimizde çok önemli
bir yere sahiptir. Kurtuluş Savaşı esnasında bütün vatanperverlerin toplandığı ve millet meclisinin
kurularak yeni devletin temellerinin atıldığı bu Anadolu kenti yapılan imar hareketleri ile son derece
modern bir başkent hüviyetini kazanmıştır. Kurtuluş Savaşı sırasında Bediüzzaman Said Nursî’nin de
davet edildiği Ankara, sonraki yıllarda da Nurculuk hareketi için önemli bir yere sahip olmuştur.
aNKara KalESİ:
Yapılış tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte Hititlere uzanan tarihi boyunca
birçok kez tamirden geçirildiği tahmin edilmektedir. Kale yapısında rastlanan heykel, lahit, sütun
başlıkları kalenin yapımı ve onarımında etrafta bulunan malzemelerden yararlanıldığını
göstermektedir. Roma ve Bizans hakimiyetinde kalan kale, 1073 yılında Selçukluların eline geçti. 1101
yılında Haçlılarca ele geçirilen kale 1227 yılında tekrar Selçukluların hakimiyetine girdi. Selçuklular
döneminde onarılan ve eklemeler yapılan kale Osmanlı döneminde 1832’de Kavalalı Mehmet Ali
Paşa’nın oğlu İbrahim Paşa tarafından bir onarımdan geçirilmiştir. Ankara kalesi, tepenin yüksek
bölümünü kaplayan iç kale ve çevresini kuşatan 20 kulesi bulunan dış kaleden oluşur. Dış kale eski
Ankara şehrini çevirir. İç kale yaklaşık 43.000 km2’lik bir yer kaplar. 14-16 m yüksekliğindeki duvarların
üstünde çoğu 5 köşeli 42 kule vardır.
araBİSTaN:
Ceziretülarap, El-Cezire, Arap Yarımadası gibi isimlerle de anılan Arabistan, coğrafî
konum itibarıyla Asya ve Afrika kıtalarının kesiştiği noktada yer almaktadır. Doğusunda Basra Körfezi,
batısında Kızıldeniz, güneyinde ise Arap Denizi bulunmaktadır. Günümüz Arap Yarımadasında yer alan
ülkeler ise şunlardır: Suudi Arabistan, Yemen Cumhuriyeti, Bahreyn, Kuveyt, Umman, Birleşik Arap
Emirlikleri ve Katar. Arap Yarımadası 3.000.000 km2 den büyük topraklarıyla dünyanın en büyük
yarımadalarından biri olarak kabul edilmektedir. Yarımadanın nüfusu ise, 1989 yılı rakamlarına göre,
yaklaşık 33 milyonu bulmaktadır. Arabistan Yarımadasının bir bölümü geniş çöl alanlarından ibarettir.
Kuzeydeki yeşil alanlar, batıda kalan Hicaz ve güneybatıdaki Yemen toprakları ise sulak ve verimli
alanlardır. Bölgede yaşayanların en önemli gıda ve geçim maddesi hurma olup kahve, muz, narenciye
ve hububat gibi ürünler de yetişmektedir. Arabistan ekonomisinin en önemli gelir kaynaklarından
birisi petroldür. Yarımadada zengin petrol rezervleri vardır. İlk defa 1930’lu yıllarda Bahreyn’de
bulunan petrol daha sonra yarımadadaki diğer ülkelerde de bulunmuş ve en önemli gelir kaynakları
arasına girmiştir.
Arap Yarımadası insanlık tarihi açısından da önemli bir yerdir. Hz. Adem, Hz. Hud, Hz. Salih, Hz.
Şuayb, Hz. İbrahim ve Hz. İsmail gibi peygamberler Arap Yarımadasında yaşamıştır. Kur’an’da
bahsedilen kıssaların ve hadiselerin çoğu Arap Yarımadasında geçmiştir. Ayrıca son din olan İslamiyet
de bu topraklarda zuhur etmiş, son peygamber olan Hazret-i Muhammed (
ASM
), bu topraklarda
yaşamıştır. İslam âlemi için çok önemli olan Mekke, Medine, Kâbe, Mescid-i Nebevî, Arafat Dağı, Uhud
Dağı, Müzdelife, Mina gibi mekânlar yine Arabistan topraklarında bulunmaktadır.
Y
er
B
ilgileri
| 1294 | Şualar