MADDİYYUNLUK BİR TAUN-İ MANEVÎDİR
Maddiyyunluk bir taun-i manevî; beşere de tutturdu
şu, müthiş bir sıtmayı.
(HAŞİYE)
Hem de ani çarptırdı bir
gazab-ı İlâhî. Telkin, hem de taklit,
Tenkide kabiliyet-i tevessüü nispeten, o taun da ediyor
tevessü’ ve intişar. Telkini fenden almış, medeniyetten
taklit.
Hürriyet, tenkit vermiş; gururundan dalâlet çıkmış.
• • •
VÜCUTTA ATALET YOK; İŞSİZ ADAM,
VÜCUTTA ADEM HESABINA İŞLER
En bedbaht, sıkıntılı, muztarip, işsiz olan adamdır. Zi-
ra ki atalet, vücut içinde adem, hayat içinde mevttir.
Sa’y ise, vücudun hayatı, hem hayatın yakazasıdır el-
bet.
• • •
RİBA İSLÂMA ZARAR-I MUTLAKTIR
Riba atalet verir, şevk-i sa’yi söndürür. Ribanın kapıla-
rı, hem de onun kapları olan bu bankaların her
Dem nef’i ise, beşerin en fena kısmınadır. Onlar da gâ-
vurlardır. Gâvurlardaki nef’i, en fena kısmınadır; onlar da
zâlimler. Her
HAŞİYE:
Eski Harb-i Umumîye işaret eder.
adem:
yokluk, hareketsizlik.
anî:
birden bire.
atalet:
tembellik, hareketsizlik.
bedbaht:
tâli’siz, bahtı kötü; akıl-
sız.
beşer:
insanlık.
dalâlet:
yanlış fikir ve kanaate
kapılma.
dem:
an, vakit, zaman.
fen:
tabiat ilimleri.
fenâ:
kötü.
gâvur:
imansız, dinsiz.
gazab-ı İlâhî:
Allah’ın öfkesi.
gurur:
kendini övme.
harb-i umumî:
birinci dünya
savaşı.
haşiye:
dipnot.
hayat:
canlılık.
hesabına:
adına, namına.
hürriyet:
özgürlük.
intişar:
yayılma.
kabiliyet-i tevessü:
genişle-
me, yayılma kabiliyeti.
maddiyyunluk:
maddecilik.
medeniyet:
şehir kültürü.
mevt:
ölüm.
muztarip:
sıkıntılı.
müthiş:
dehşetli, şaşırtıcı.
nef’i:
fayda.
nispeten:
kıyasla, oranla.
riba:
faiz.
sa’y :
çalışma.
sıtma:
titreme hastalığı.
şevk-i sa’y:
çalışma isteği,
gayreti.
taklit:
başkasına benzemeye
çalışma.
taun:
bulaşıcı olan ve kitle
ölümüne neden olan veba
hastalığı.
taun-i manevî:
manevî taun
hastalığı.
telkin:
fikir verme, akıl ver-
me.
tenkit:
eleştiri, iyiyi kötüden
ayırmak amacı ile eleştirmek.
tevessü’:
genişleme.
vücut:
varlık.
yakaza:
uyanıklık.
zalim:
insanların hakkını yi-
yen, haksızlık yapan.
zarar-ı mutlak:
kesin zarar.
zira:
çünkü.
L
EMAAT
| 1188 | SÖZLER