Sözler - page 1174

Eğer taayyün edip, perde altından çıksan, mükerrem
iken altında, üstünde zalim olursun. Güneş iken orada,
burada gölge edersin,
İhvanını düşürttürüp hem nazar-ı hürmetten. Demek
taayyün ve teşahhus, zalim birer emirdir. Sahih doğru
böyle ise, hem de böyle görürsün.
Nerede kaldı yalancı tasannu ve riya ile kisb-i teşah-
hus, şöhret? İşte bir sırr-ı azîm ki hikmet-i İlâhî, hem o
nizam-ı ahsen.
Bir ferd-i fevkalâde, kendi nev’i içinde setr ile perde çe-
ker, bununla kıymet verdirir, hem de eder müstahsen.
İşte sana misali: İnsan içinde velî, ömür içinde ecel, ol-
muş meçhul ve mühmel. Cuma’da müstetirdir bir saat,
kabul olur dua edersen.
Ramazan’da münteşir bir leyle-i zûkadir. Esmaü’l-Hüs-
nada muzmer iksir-i İsm-i Azam. Bu misallerin haşmeti,
hem de o sırr-ı hasen,
İphamda izhar eder, ihfada ispat eder. Meselâ, ecelin
iphamında bir muvazene vardır; her dakikada tutar ne va-
ziyet alırsan.
Kefeteyn-i havfüreca, hizmet-i ukba-dünya tevehhüm-i
bekaî, lezzet-i ömrü verir. Yirmi sene müphem bir ömür
olsa ahsen.
Nihayeti muayyen bin senelik bir ömre. Zira nısfı ge-
çerse, her saati geldikçe güya adım atarak darağacına gi-
dersin.
ahsen:
en güzel.
dua:
Allah’a yalvarma.
ecel:
ölüm zamanı.
emir:
iş.
Esma-i Hüsna:
Allah’ın güzel
isimleri.
ferd-i fevkalâde:
olağanüstü
özelliklere sahip kişi.
güya:
sanki.
haşmet:
heybet, görkem.
hikmet-i İlâhî:
Allah’ın bir fayda-
yı, maslahatı gözetmesi.
hizmet-i ukba-dünya:
dünya ve
ahirete ait işlerin yapılması.
ihfa:
gizlilik.
ihvan:
kardeş.
iksir-i İsm-i Azam:
kendisi ile
dua edilince reddedilmeyen en
yüce ve değerli isim.
ipham:
gizleme, saklama.
ispat:
ortaya koyma.
izhar:
açıklama, gösterme.
kefeteyn-i havf-i reca:
ümit ve
korkunun dengelenmesi.
kisb-i teşahhus-i şöhret:
şöhretle kendine değer ka-
zandırma.
leyle-i zûkadir:
Kadir Gecesi.
lezzet-i ömür:
hayatın tadı.
meçhul:
gizli, bilinmeyen.
misal:
örnek.
muayyen:
belli.
muvazene:
dengeleme, ölçü-
lü yapmak.
muzmer:
saklı.
mühmel:
bırakılmış, tayin
edilmemiş.
mükerrem:
şerefli.
münteşir:
yayılmış.
müphem:
belirsizlik.
müstahsen:
beğenilen.
müstetir:
gizlenmiş, örtül-
müş.
nazar-ı hürmet:
saygı ve
saygılı duruş.
nevi:
tür.
nihayet:
sonuç.
nizam-ı ahsen:
en güzel dü-
zen.
nısf:
yarı.
riya:
gösteriş.
sahih:
gerçek.
setr:
örtme.
sırr-ı azîm:
büyük sır.
sırr-ı hasen:
güzel ve önemli
sır.
taayyün:
görünme, ortaya
çıkma, belirlenme.
tasannu:
yapmacık davranış.
teşahhus:
belirlenme, şahıs
olarak ortaya çıkma.
tevehhüm-i bekaî:
sonsuza
kadar yaşama hayali.
vaziyet alma:
durum tespiti
yapma.
velî:
Allah dostu.
zalim:
haksızlık, adaletsizlik
yapan.
zira:
çünkü.
L
EMAAT
| 1174 | SÖZLER
1...,1164,1165,1166,1167,1168,1169,1170,1171,1172,1173 1175,1176,1177,1178,1179,1180,1181,1182,1183,1184,...1482
Powered by FlippingBook