110.
en bedbaht, en muztarip, en sıkıntılı, işsiz adam-
dır. zira, atalet ademin biraderzadesidir. sa’y, vücu-
dun hayatı ve hayatın yakazasıdır.
111.
ribanın kap ve kapıları olan bankaların nef’i, be-
şerin fenası olan gâvurlara ve onların en zalimlerine
ve bunların en sefihlerinedir. Âlem-i İslâma zarar-ı
mutlaktır; mutlak beşerin refahı nazara alınmaz. zi-
ra, gâvur harbî ve mütecaviz ise, hürmetsiz ve ismet-
sizdir.
112.
Cuma’da hutbe, zaruriyat ve müsellematı tezkirdir;
nazariyatı talim değildir. İbare-i Arabiye daha ulvî ih-
tar eder. Hadis ile ayet muvazene edilse görünür ki,
beşerin en beliği dahi, ayetin belâgatine yetişemez,
ona benzemez.
Sa i d Nu r s î
®
sefih:
zevk ve eğlenceye aşırı düş-
kün olan.
talim:
öğretme, yetiştirme, eğit-
me.
tezkir:
hatırlatma, hatıra getirme.
vücut:
varlık; var oluş.
yakaza:
uyanış; uyanıklık.
zalim:
zulmeden, haksızlık eden.
zarar-ı mutlak:
kesin zarar.
zaruriyat:
zorunlu işler.
adem:
yokluk.
âlem-i islâm:
İslâm âlemi, İs-
lâm dünyası.
atalet:
tembellik.
ayet:
Kur’ân-ı Kerîm’in her bir
cümlesi.
bedbaht:
tâli’siz.
belâgat:
iyi, güzel, düzgün ve
pürüzsüz söz söyleme.
beliğ:
düzgün ve sanatlı.
beşer:
insan, insanlık.
biraderzade:
kardeş çocuğu,
yeğen.
fena:
kötü, çirkef.
gâvur:
dinsiz, acımasız.
hadis:
Hz. Muhammed’e ait
söz, fiil veya onayladığı başka-
sına ait söz, veya davranış.
harbî:
savaşçı, savaş düşkün.
hutbe:
Cuma veya bayram
namazlarında hatip tarafından
minbere çıkılarak yapılan İlâhî
emirleri hatırlatan konuşma
ve dualar.
hürmet:
saygı.
ibare-i arabiye:
Arapça me-
tin, cümle.
ihtar:
hatırlatma, bir konuda
hatırlatma yapma.
ismet:
günahsızlık, masumluk.
mutlak:
ço€unluk, ekser; ka-
yıtsız, şartsız.
muvazene:
ölçü.
muztarip:
ıztıraplı, acı çeken.
mütecaviz:
tecavüz eden, sa-
taşan, saldıran.
müsellemat:
herkesçe kabul
ve tasdik edilen bilgiler.
nazar:
dikkat; bakma, bakış.
nazariyat:
teoriler, doğruluğu
ispat edilmemiş görüşler.
nef’:
menfaat, fayda.
refah:
bolluk, rahatlık.
riba:
faiz.
sa’y:
çalışma, çabalama.
Eski said dönEmi EsErlEri
| 621 |
H
akikaT
ç
ekirdekleri
-ı