Bunun çaresi: numune-i imtisal ve sebeb-i teşvik ve
tergip olmak için, kürdistan’ın nukat-i muhtelifesinden
biri ertuş aşairi merkezi olan Beytüşşebap cihetinde, di-
ğeri Mutkan, Belkan, sason vasatında, biri de sipkan ve
Hayderan vasatında olan nefs-i Van’da medrese nam-ı
me’lûfu ile ulûm-i diniye ve fünun-i lâzıme ile beraber,
hiç olmazsa ellişer talebe bulunmak ve oraca medar-ı
maişetleri hükûmet-i seniyece tesvit edilmek üzere üç dâ-
rüttalim tesis edilmelidir.
Bazı medarisin dahi ihyası, maddî ve manevî kürdis-
tan’ın hayat-ı istikbaliyesini temin eden esbab-ı mühim-
mesindendir. Bununla maarifin temeli teessüs eder. Ve
bu mebde-i teessüsten ittihat takarrür edecek. İhtilâf-ı
dâhilîden dolayı mahvolan kuvve-i cesimeyi hükûmetin
eline vermekle, harice sarf ettirmek için hakkıyla müsta-
hak-ı adalet ve kabil-i medeniyet oldukları gibi, cevher-i
fıtriyelerini göstereceklerdir.
Said Nursî
zå
bi.
takarrür:
yerleşme, kararlı hale
gelme.
talebe:
öğrenci.
teessüs:
kurulma, oluşma.
tesis:
kurma, meydana getirme.
tesvit:
kanun tasarısı; tasarı olarak
kaleme alma.
ulûm-i diniye:
dinî ilimler.
vasat:
merkez, orta, iç.
aşair:
aşiretler.
cevher-i fıtriye:
fıtrî, yaratılış-
tan gelen öz cevher.
cihet:
taraf, yön.
dârüttalim:
eğitim, öğretim
yuvası; okul.
esbab-ı mühimme:
önemli
sebepler.
fünun-i lâzıme:
okutulması
gerekli olan fenler.
hayat-ı istikbaliye:
ilerideki
hayat.
hükümet-i seniye:
yüce hü-
kümet.
ihtilâf-ı dâhilî:
dâhilî ihtilâflar,
iç ayrılıklar.
ihya:
canlandırma, yeniden
hayat verme, kuvvetlendirme.
ittihat:
birleşme, fikir birliği et-
me.
kabil-i medeniyet:
medenî-
leşmeye kabiliyetli olan, me-
denîleşebilir.
kuvve-i cesime:
büyük kuv-
vet.
maarif:
eğitim, öğretim siste-
mi, bilgiler, ilimler.
mebde-i teessüs:
kuruluşun
başlangıcı.
medar-ı maişet:
geçim kay-
nağı, geçim vasıtası.
medaris:
medreseler.
medrese:
eğitim ve öğretim
kurumu.
müstahak-ı adalet:
adaleti
hak etmiş.
nam-ı me’lûf:
alışılmış olan
nam, ünvan.
nefs-i Van:
Van’ın merkezi.
nukat-i muhtelife:
değişik
noktalar, farklı merkezler.
numune-i imtisal:
uyulması
gereken örnek.
sebeb-i teşvik ve tergip:
şevk
verme ve isteklendirme sebe-
Eski said dönEmi EsErlEri
| 23 |
m
akalâT