Emirdağ Lâhikası - page 594

Ali ekber Şah’ı, said ramazan’ı, Abdurrahim zapsu
görmüş; pakistan’da çok hürmet etmişler. üstadımız ye-
rine ellerini öptüler, duanızı rica etmişler.
SeyyidSalih
ì®í
Œ
2 8 2
œ
Ev ve l â :
İstifsar-ı hatır ile el ve ayaklarınızdan öper,
sıhhat ve afiyetinizi Cenab-ı Haktan dilerim ve ziyade
muhtaç olduğum duanızı beklerim efendim.
San i yen:
Bura için merak edecek hiçbir şey kalma-
dı. 5 marttaki merak 18 nisanda ferah buldu. polis daire-
si, nur dairesi oldu. tarsus savcısı tetkik edip, “Bu kitap-
ları geriye verin” o vakit demişti. komiser Bey bana “git,
Mersin’dekilerini de al, gel, hepsini bir verelim” diye be-
ni Mersin’e gönderdi. Mersin emniyeti “Biz senin kitap-
larını Ankara’ya gönderdik; gelirse veririz, gelmezse bu-
rada kitabın yok” dedi. döndüm, tekrar tarsus komise-
rine geldim. komiser Bey boynunu bükerek, “Hoca, biz
emir kuluyuz. gücenme, kusura bakma. Biz senin kitap-
larını emirsiz veremeyiz” cevabında bulundu. 18 nisanda
“kitapların gelmiş. git, al da gel” dediler. Hemen gittim.
Zülfikar,Sikke-iTasdik,Tılsım,
Afyon Müdafaanızı, hü-
lâsa bu beş kitaplarımızın Ankara’ya varıp geldiğini, dı-
şındaki sarılı kâğıttan anladım.
netice, kitapların içinde “satılmaması için bir şey yok-
tur” diyerek bir vesika ile beraber kitaplarımızı elime
afiyet:
hastalık veya sakatlığı ol-
mama hâli.
Cenab-ı hak:
hakkın ta kendisi
olan şeref ve azamet sahibi yüce
Allah.
evvelâ:
öncelikle.
ferah:
gönül açıklığı, sevinç,
sevinme.
hülâsa:
kısaca, özet.
hürmet:
saygı.
istifsar-ı hatır:
hâl hatır
sorma.
merak:
endişe.
muhtaç:
gerek duyan.
müdafaa:
savunma, koruma.
Nur:
Risale-i Nur, Risale-i Nur
hizmeti.
saniyen:
ikinci olarak.
sıhhat:
sağlık, esenlik.
tetkik:
dikkatle araştırma, in-
celeme.
vesika:
dayanılacak, güveni-
lecek sağlam delil, belge.
ziyade:
çok, fazla.
| 594 | Emirdağ Lâhikası – ıı
1...,584,585,586,587,588,589,590,591,592,593 595,596,597,598,599,600,601,602,603,604,...1032
Powered by FlippingBook