Emirdağ Lâhikası - page 530

Ali’ye, hem Şam’daki risale-i nur’la alâkadar olanlara
pek çok selâm ediyorum. Ve dualarını ve o mevki-i mü-
barekede bana dua etmelerini rica ediyorum” dedi.
evet, kahraman kardeşimiz Hacı Ali, Hazret-i üstad
daima sizin fedakârlığınızı izhar buyuruyorlar. Biz de sizi
tahsinlerle tebrik ediyoruz.
(1)
»/
bÉn
Ñr
dGn
ƒo
g »/
bÉn
Ñr
dn
G
Üstadınhizmetindebulunankusurlu
Sungur,Zübeyir,Ziya
ì®í
Œ
2 4 1
œ
AzizKardeşim!
Ev ve l â :
Bin maşaallah;
Sözler
mecmuasında yanlış-
lar yok gibidir. Birkaç kelime var ki, leffen gönderildi.
San i yen:
eğer münasip görseniz gönderdiğim bu elli
lirayı benim hesabıma mahkemedeki mecmuaların bede-
line benim için alınız, gönderiniz. eğer münasip görmez-
seniz, bu defaki gönderdiğiniz mecmuaların bana mah-
sus olacak kısmının fiyatına alınız.
Sa l i sen:
Şimdilik
Tarihçe-iHayat
’ı mebuslara para-
sız vermemek münasiptir. parasıyla isteyenlere verilsin.
Fakat on-yirmi nüsha Ankara’da bulunsa münasiptir.
SaidNursî
ì®í
alâkadar:
ilgili, ilişkili, münasebetli,
bağlı.
aziz:
izzetli, muhterem, saygın.
bedel:
yerine, adına, namına.
defa:
kere, kez, yol.
dua:
Allah’a yalvarma, niyaz.
evvelâ:
öncelikle.
fedakâr:
kendini veya şahsî
menfaatlerini hiçe sayan, feda
eden.
hazret-i Üstad:
Üstad Hazret-
leri, Bediüzzaman Said Nursî.
hizmet:
görev, vazife.
izhar:
gösterme, belirtme.
leffen:
zarf ve mektup içine
koyarak.
maşaallah:
Allah nazardan
saklasın, ne güzel, Allah koru-
sun.
mebus:
milletvekili.
mecmua:
kitap, eser.
mevki-i mübareke:
mübarek
mevki, yer, makam.
münasip:
uygun.
nüsha:
kitap.
risale-i Nur:
Nur Risalesi, Be-
diüzzaman Said Nursî’nin eser-
lerinin adı.
salisen:
üçüncü olarak.
saniyen:
ikinci olarak.
selâm:
barış, rahatlık, selamet
ve esenlik dileme.
tahsin:
aferin deme, alkış-
lama.
1.
Bâkî olan ancak Allah'tır.
| 530 | Emirdağ Lâhikası – ıı
1...,520,521,522,523,524,525,526,527,528,529 531,532,533,534,535,536,537,538,539,540,...1032
Powered by FlippingBook