Yedinci Mesele
Denizli Hapsinde Bir Cuma Gününün Meyvesidir.
W
r
ºo
µ
o
? r
?n
N Én
e
(1)
@ o
Ün
ôr
bn
G n
ƒo
g r
hn
G p
ôn
°ün
Ñ r
dG p
ír
ªn
?`n
c
s
’p
G p
án
YÉ°s
ùdG o
ôr
en
G Én
en
h
n
?r
«n
c $G p
án
ªr
Mn
Q p
QÉ n
K'
G '
‹p
G r
ôo
¶r
fÉn
a
(2)
@ m
In
óp
MGn
h ¢m
ùr
Øn
æn
c s
’p
G r
ºo
µo
ãr
©n
H n
’n
h
'
?Jr
ƒn
Ÿr
G »p
«r
ëo
ªn
d n
?p
d'
P s
¿p
G Én
¡p
Jr
ƒn
e n
ór
©n
H ¢n
Vr
Qn
’r
G »p
«r
ëo
j
(3)
@ l
ôj/
ón
b m
Ar
Àn
T u
?o
c
'
¤n
Y n
ƒo
gn
h
B
İR ZAMAN
kastamonu’da, “Hâlık’ımızı bize tanıt-
tır” diyen lise talebelerine, sabık Altıncı Meselede, mek-
tep fünununun dilleriyle verdiğim dersi denizli Hapisha-
nesinde benimle temas edebilen mahpuslar okudular.
tam bir kanaat-ı imaniye aldıklarından, ahirete bir işti-
yak hissedip, “Bize ahiretimizi de tam bildir; tâ ki nefsi-
miz ve zamanın şeytanları bizi yoldan çıkarmasın, daha
böyle hapislere sokmasın” dediler. Ve denizli hapsinde-
ki risale-i nur Şakirtlerinin ve sabıkan Altıncı Meseleyi
okuyanların arzuları ile, ahiret rüknünün dahi bir hülâsa-
sının beyanı lâzım geldi. Ben de,
Risale-i Nur’
dan bir kı-
sacık hülâsa ile derim:
AsA-yı MûsA
M
eYve
R
isalesi
| 47 |
yedinCi mesele
kanaat-i imaniye:
imanî kanaat,
imana ait düşünce, fikir; imanî me-
selelerde tam ikna olma, imanın
vermiş olduğu kanaat.
mesele:
önemli konu.
nefis:
kötü vasıfları kendisinde
toplayan, hayırlı işlerden alıkoyan
güç.
Risale-i Nur:
Nur Risalesi, Bediüz-
zaman Said Nursî’nin eserlerinin
adı.
rükün:
esas, kaide, prensip.
sabık:
geçen, önceki.
sabıkan:
evvelce, bundan önce.
şakirt:
talebe, öğrenci.
şeytan:
zeki, kurnaz olan, bu zeki-
liğini kötülük yapmakta kullanan
kimse.
talebe:
talep eden, öğrenci.
1.
Rahman ve Rahîm olan Allah’ın adıyla.
Kıyametin gerçekleşmesi ise göz açıp kapayıncaya kadar, yahut ondan da yakındır. (Nahl
Suresi: 77.)
2.
Sizin yaratılmanız da diriltilmeniz de, tek bir kişinin yaratılıp diriltilmesi gibidir. (Lokman
Suresi: 28.)
3.
Şimdi bak Allah'ın rahmet eserlerine: Yeryüzünü ölümünün ardından nasıl diriltiyor. Bunu
yapan, elbette ölüleri de öylece diriltecektir; O herşeye hakkıyla kadirdir. (Rum Suresi: 50.)
ahiret:
dünya hayatından
sonra başlayıp ebediyen de-
vam edecek olan ikinci hayat.
arzu:
bir şeye karşı duyulan is-
tek, heves.
Bakara:
Kur’ân-ı Kerîm’in 2.
suresi. Medine-i Münevvere’de
nazil olmuştur. 286 ayettir.
fünun:
fenler.
Hâlık:
yoktan yaratan, her şe-
yi yoktan var eden, yaratıcı;
Allah.
hülâsa:
bir şeyin özü, esası,
özeti.
ilâh:
kendisine ibadet edinilen
tapınılan Mab’ud, Allah.
iştiyak:
aşırı isteme, çok fazla
arzu etme.