Asâ-yı Mûsa - page 141

beraber olsa bin on iki (1012), eğer beraber olmazsa
dokuz yüz kırk beş (945) (bir şedde sayılmaz);
(1)
p
Qƒt
ædG n
‹p
G p
äÉn
ªo
?t
¶dG n
øp
e r
ºo
¡o
Lp
ôr
îo
j
bin üç yüz yetmiş iki (1372)
(şeddesiz);
(2)
o
äƒo
ZÉ s
£dG o
ºo
go
D
hBÉ n
«p
dr
hn
G Gho
ôn
Ø`n
c
n
øj/
òs
dGn
h
bin dört yüz
on yedi (1417);
(3)
p
äÉn
ªo
?t
¶dG n
‹p
G p
Qƒt
ædG n
øp
e r
ºo
¡n
fƒo
Lp
ôr
îo
j
bin üç yüz otuz sekiz (1338) (şedde sayılmaz);
(4)
n
¿ho
óp
dÉn
N Én
¡«/
a r
ºo
g p
QÉs
ædG o
ÜÉn
ër
°Un
G n
?p
Ä = '
dho
G
bin iki yüz doksan
beş (1295) (şedde sayılır) eder.
Risaletü’n-Nur’
un hem iki
kere ismine, hem suret-i mücahedesine, hem
tahakkukuna ve telif ve tekemmül zamanına tam tamına
tevafukuyla beraber ehl-i küfrün bin iki yüz doksan üç
(1293) harbiyle âlem-i İslâmın nurunu söndürmeye
çalışması tarihine ve Birinci Harb-i Umumîden istifade ile
bin üç yüz otuz sekizde (1338) bilfiil nurdan zulümata
atmak için yapılan dehşetli muahedeler tarihine tam
tamına tevafuku ve içinde mükerreren nur ve zulümat
karşılaştırılması ve bu mücahede-i maneviyede kur’ân’ın
nurundan gelen bir nur, ehl-i imana bir nokta-i istinat
olacağını mana-i işarî ile haber veriyor, diye kalbime ihtar
edildi. Ben de mecbur oldum, yazdım. sonra baktım ki,
manasının münasebeti bu asrımıza o kadar kuvvetlidir ki,
hiç tevafuk emaresi olmasa da, yine bu ayetler, her asra
baktığı gibi mana-i işarî ile bizimle de konuşuyor kanaatim
geldi.
AsA-yı MûsA
M
eYve
R
isalesi
| 141 |
on BirinCi mesele
ihtar:
dikkatini çekme, hatırlatma,
uyarı.
iman:
inanma, itikat.
inkâr:
Allah’ın varlığına, birliğine
inanmama, kabul etmeme.
inkâr:
reddetme, inanmama, ka-
bul ve tasdik etmeme.
istifade:
faydalanma, yararlanma.
isyan:
başkaldırma, itaatsizlik,
emre karşı gelme.
kanaat:
inanma, görüş, fikir.
kıymet:
değer.
kulp:
bazı eşya veya kapların hal-
ka şeklinde olan sapı.
Kur’ân:
Allah tarafından vahiy yo-
luyla Hz. Muhammed’e indirilmiş,
semavî kitapların sonuncusu.
küfür:
Allah’ın varlığına, birliğine
inanmama, müşriklik, imansızlık.
mabut:
kendisine ibadet edilen,
tapınılan, kulluk edilen Allah.
mahrum:
bir şeye sahip olama-
yan, yoksun.
mana-yı işarî:
yazı ve işaretlerle
ifade edilen mana.
mecbur:
zorunda kalma.
muahede:
iki veya daha çok dev-
let arasında akdedilen anlaşma,
antlaşma.
mücahede-i maneviye:
manevî
olarak yapılan cihat.
mükerreren:
mükerrer olarak,
tekrar olarak, tekrar be tekrar.
münasebet:
ilgi, alâka, yakınlık.
nokta-i istinat:
dayanak noktası,
güvenme ve itimat noktası.
nur:
aydınlık, parıltı, ışık.
Rahîm:
merhamet eden, çok mer-
hametli olan, esirgeyen, koruyan,
acıyan Allah.
Rahman:
sonsuz merhamet sahi-
bi ve şefkatle bütün varlıkları rızık-
landıran Allah.
Risaletü’n-Nur:
Nur Risalesi, Bedi-
üzzaman Said Nursî’nin eserlerinin
adı.
sure:
Kur’ân-ı Kerîm’in ayrıldığı
114 bölümden her biri.
suret-i mücahede:
cihad şekli.
şedde:
Arabca ve Farsçada harfin
üzerine konulan ve o harfi iki defa
okutan işaret.
tağut:
insanları Allah’a karşı isya-
na sevk eden , isyankâr; her batıl
ma’but, şeytan.
tahakkuk:
gerçekleşme, meyda-
na gelme, olma.
tekemmül:
olgunlaşma, kemale
erme, mükemmelleşme.
telif:
kitap yazma, eser ortaya
koyma.
tevafuk:
uyma, uygunluk, birbiri-
ne denk gelme.
zulümat:
karanlıklar, dinsizlik, zu-
lüm ve külür
âlem-i İslâm:
İslâm âlemi, İs-
lâm dünyası.
asr:
yüzyıl.
ayet:
Kur’an’ın her bir cümlesi.
bilfiil:
bizzat kendi çalışması
ile, kendi yaparak.
dehşetli:
ürkütücü, korkunç.
ebediyen:
ebedî olarak, son-
suza kadar.
ehil:
bir yerde oturan.
ehl-i iman:
inananlar, iman
sahipleri.
ehl-i küfür:
Allah’ın varlığına
ve birliğine inanmayanlar, din-
sizler, imansızlar.
emare:
alâmet, belirti, nişan.
Harb-i Umumî:
genel harp,
1914-1918 yılları arasında olan
Birinci Dünya Savaşı.
harp:
savaş, cenk, devletler
arasında meydana gelen kanlı
ve silahlı kavga.
hidayet:
doğru inanç ve yaşa-
yış üzere olmak.
1.
Onları inkâr karanlıklarından kurtarıp hidayet nuruna kavuşturur. (Bakara Suresi: 257.)
2.
İnkâr edenlerin dostu ise tağutlardır. (Bakara Suresi: 257.)
3.
Onları iman nurundan mahrum bırakıp inkâr karanlıklarına sürükler. (Bakara Suresi: 257.)
4.
İşte onlar cehennem ateşinin ehlidir, orada ebediyen kalacaklardır. (Bakara Suresi: 257.)
1...,131,132,133,134,135,136,137,138,139,140 142,143,144,145,146,147,148,149,150,151,...570
Powered by FlippingBook