"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İfrat ve tefrit

Raşit YÜCEL
26 Haziran 2013, Çarşamba
Hayatımız akıp giderken önümüze hayatın halleri çıkar.

Yüksek hız,
Kontrolsüz güç,
Aşırı heyecan,
Yersiz endişeler,
Hayale vücut rengi vermek gibi hallerimiz olur.
Bir çok insan bunlardan çeker.
İfrat ve tefrit bizleri daima hasarete sürüklemiştir.
İfrat ayrı bir derttir.
Tefrit ise onun ikiz kardeşi gibidir.
Hatta, Bediüzzaman’ın ifadesi ile:
“İfrat tefrite sebep olduğu için daha muzırdır”
Beklentiler hep istikameti gösterir.
Eskiler buna:
“Hadd-i vasat” demiştir. İşi velveleye vermemektir.
Fakat bu haller Nur Talebelerinin arasında bazı istisnalar getirmiştir.
“İhlâsta ve irtibatta azamî” kaydı konulmuştur. Yani “müfritane (ifrat derecede) irtibat”.
Bunu Üstad bizzat mektubunda dile getirir.
Bu garip zaman,
Bu dehşetli asır,
Bu bedbaht hayatta bu oldukça önemlidir.
Sahip olduğumuz ve uğruna her şeyimizi feda edeceğimiz hakikatler bunu gerektiriyor.
Buna bir yerde; “akd-i uhuvvet” denir.
Kardeşliği ve dâvâ birlikteliğini kuvvetleştirmektir.
“Siz birbirinize nesebî kardeşten daha ziyade yakınsınız” ifadeleri buna en büyük delildir.
Bazı yanlışlıklar olur.
Onu çözmekte güçlükler çekeriz.
Mihenk noktası budur:
“Yanlışlık, tatbik-i nazariyat ve mukteza-i hâli düşünmemekten çıkar. ”
Nedir anlamı?
Meseleyi nazarımızla ölçüp biçmeden, delil ve akıbete bakmadan hüküm vermektir.
Veya yersiz itimattan kaynaklanır.
Bunlar bizim imtihanlarımızdır.
Şeytanın işi mükemmel insanlar ile uğraşmaktır.
Yoldan çıkarıncaya kadar, akla hayale gelmeyen şeyler üretir.
Medar-ı niza olan meseleler ancak istişare ile aşılabilir.
Alınan kararlara muhalefet ise işi çığırından çıkarır.
Moralimiz bozulabilir.
Bizce istemediğimiz şeyler vücuda çıkar.
Bu hallerde küskünlük ve kenara çekilmek tefrittir.
Bu haller karşısında ateşe körük ile gitmek de ifrattır.
Akl-ı selimlik ise meseleyi tahkik ve alınan kararlara hoşuna gitmese de uymaktır.
İşte takılma noktalarımız budur.
Geçmişte hep bunları yaşadık.
Nice hamiyetli ve cevvâl insanlar kalabalığa karıştı ya da kenarda kaldı.
Bizi biz yapacak şey azamî ihlâs, azamî sadakat ve azamî irtibattır.
Bunların tersi ise ifrat ve tefrittir.

Okunma Sayısı: 1146
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı