"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Misafirlik ve dostluğun hayata müsbet katkısı

Nejat EREN
11 Haziran 2019, Salı
Misafirlik, dostluk ve ahbaplık insan hayatının ve toplumun önemli gerçeği ve dinamiği.

Bu toplum ve kültürde, misafirliğe gitmek, İslâmın en önemli şeairlerindendir. Her kul bu fani dünyada; “Allah’ın misafiri!” Hakkıyla yerine getirene ne mutlu! Kâinatın en büyük misafiri, dostu ve efendisi; Hz. Muhammed (asm). O’na ümmet olmak ne büyük bahtiyarlık. O en güzel bir misafir ve emsalsiz bir hane sahibi ve misafir ağırlayıcısıydı. O’nun varisi Hz. Bediüzzaman da bu ülke ve insanlar için harika bir misafir ve muhteşem bir misafir ağırlayıcısıydı. Muhteşem örnekleri hadisi şeriflerde ve Risalei Nur Külliyatında mevcut. Bu topraklar, bu tarih, bu gelenek bu kültürün şeref madalyalarından birisi de; dostluk ve misafirliktir.

“Misafir olmak veya ağırlamak” dostluğun bir gereğidir. Hayat için bir mutluluk ve en önemli enerji kaynağıdır. Dünyevileşmenin tavan yapıp, maddiyatın öne çıktığı, yalnızlaşma ve yabancılaşmanın artarak devam ettiği bir devirde en başta akrabalar arasındaki; “Sıla-i Rahim” olarak bilinen İslâmi şeair; dostluk ve misafirliğin en önde gelen hayati örneklerindendir.

Dini bayramlar, geçen hafta yaşadığımız mübarek Ramazan Bayramı bunun en güzel örneğidir. Birinci derecedeki aile fertlerinin, farklı mekânlardan gelerek aynı çatı altında yeniden bir araya gelmesi. Aynı sülaleden gelen akrabaların bir mekân ve sofrada buluşması. Mutluluğu paylaşmanın unutulmaz tablolarını oluşturur. Materyalist anlayışla, hissi ve dünyevi zevklere kurban edilen; dostluk ve misafirliğin toplum hayatında meydana getirdiği olumsuzluk maalesef çok büyük bir kayıptır. Sıcak dost ortamlarını, beton otel odalarına tercih etmek manevi yıkımın habercisi bir boşvermişliktir.

Gelişen dünya ve ekonomik şartlarla yükselen standart çıta güzel adetleri törpülerken, sağlıklı hayatı menfi yönde etkilediği tehlikesine işaret ediyor.

Sosyal hayatın gereği fertler arasındaki bağ ve irtibatın psikolojik faydası asla inkâr edilemez. İnanç, kültür ve tarihimize geçen muhteşem medeniyetimizin; dostluk, misafirlik ve ziyaret kültürü hem önemli bir gelenek, hem de bir ibadettir. Sevinç, hüzün, evlilik, askerlik, cenaze, hastalık gibi çok çeşitli sebebleri olan ziyaretlerde; bazen sevinç, bazen hüzün paylaşılır.İkisinin sonucu da mutluluktur.

Akraba, komşu ve can dostlara yapılan ziyaretlerde; sohbet, muhabbet, hatıra, tazelenen anılar, vefa, saygı, samimi bağlantılar vardır. Bu tür ortamlar; bereket, beraberlik, sevgi, hürmet, tebessüm ve muhabbettin coşku ve eşref saatleridir.

Konuşma, dertleşme, halleşme, şakalaşma, takılma, çevreyle olan bir ‘hukuk’ bağının da temelidir. O hukuk, dünya ve ahiret kardeşliğinin tescili ve devamıdır. Dostlar arasında misafirlik ve ziyaretler, bazen sırları paylaşılmanın vesilesidir. Hane sahibinin nazik ve içten olan her türlü ikramı; tasa ve kederleri giderici bir manevi ilaçtır aynı zamanda.

Bazı çaresizlikler, sıcak ortam ve atmosferin o manevî havasıyla çözüm bulur. Modernleşme tutkusunun ağır karabasanlarının tedavisi; samimî ortamların tebessüm ve sevgisiyle dağılabilir. Gönül rahatlığı ve kalp huzurunun devası, sükûnet ve samimiyettir.

Zaman içersinde gelen her türlü zorluk, meşakkat, karamsarlık, olumsuzluk, ümitsizlik, dert ve problemlerin en büyük devalarından birisi dostlara misafir olmak veya onları ağırlamaktır. Ruh sıkıntısını atacak, kalp karamsarlığını silecek, zihin kirliliği temizleyecek; yapılan bir ziyaret ve misafirlik olabilir.

Akıl, zihin, kalp ve ahlâkî sağlığı dengesi bozulan fertler, bu tür ortamlarda faydalı ve hayırlı bir kişi haline dönüşebilir. Karamsar, ümitsiz, içe kapanık bir fert yerine, dışa dönük, aktif, neşeli, pozitif enerjiye sahip sosyal fert olabilir. Çevresi için ümit ve neşe kaynağı haline dönüşebilir.

Misafirliğe gitmek ve misafir ağırlamak cömertliğin de önemli bir göstergesidir. Ziyaretler, hayrın kaynağı, buluşmanın samimiyetin göstergesidir. Misafirlik, hane sahipleri için; rızkın, bereketin, rahmetin kaynağı, günah ve negatifliğin panzehiridir. Misafirlik, samimi dostluk; köhneliği öteler, yalnızlığı hayata ve enerjiye çevirir. Evlerin zekâtı, misafir kabul etmekle olur.

Külfetsiz misafirlikler, meşakkatsiz ziyaretler, duası göklere çıkacak irtibatların artarak devam etmesi, “gönül bayramlarının” devam etmesi ümit ve temennisiyle.

Okunma Sayısı: 3460
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı