Ekonomik ambargo uygulaması Hudeybiye harbinden miras bu beldeye. Değişen tek şey hastanelerinin bombalanması ile yüzlerce çocuğun şehit edilmesidir. Soykırım uygulanırken dünyanın sessiz kalması ve bir avuç Gazze’nin haçlı seferiyle mücadelesidir.

Gazze’de çocuk olmak hıçkıra hıçkıra ağlamak, ölüyoruz diye haykırmaktır. Çanakkale Savaşının kınalı kuzuları gibi şehit olduklarında tanınmaları için kollarına isimlerini yazdırmaktır. Yalınayak şehit olan annenin sedyesinde tutup meçhule gitmektir. Bombalar altındaki her çocuk Burak ile Miraca çıkan efendisinin (sav) mekânında Rahmet-i Rahman’a bir yolcudur aslında. Kanayan bedeni ile kanatlanan bir melek gibidir. Bombadan yaralanıp hastanede sekerat halindeki kız kardeşine son nefesinde kelime-i şehadet getirten yedili yaşlardaki çocuğun metaneti yok bende. Ünlü bir mankenin “O modern zamanların Hitler’i” haykırışı kadar çıkmıyor sesim. Bir parlamentoda barış gelene kadar eylem amaçlı oturamadım.

Mücadele önce fikirde başlamalı sonra madden ve en son mücadele bedenen olmalı. Benimsemediğin hiçbir şeye fedakârlık yapamazsın. Boykot yani madden mücadele fikirden sonra gelir. İradeye sahip olmayan birine boykot malayanidir. Filistin halkına yapılan zulüm konuşulunca maalesef Arap halkın Yahudilere toprak satışı anlatılır. Kaç kuşak önceki dedenin hatası çocuklara bomba yağdırmada bir bahane olarak gösterilemez. Oysa Yahudileri diri diri yakan Alman Nazileri ile İsrail arasında dostluk pekişmiş durumda. İsrail katliamına şuan Almanya destek veriyor. Efendimiz (sav) Hudeybiye’deki taktiği de ticari boyutludur. Mahadma Gandi’nin Hindistan’daki Britanya’nın sömürgeciliğine keçi ile mağarada yaşaması ve akabinde halka anlatarak İngiliz sömürgesindeki Hintlileri boykota daveti işe yarıyor. Şuan ki İngiltere başbakanı Hint kökenli. Kutladığımız yerli malı haftasının doğuşu Dünya Savaşındaki ambargolar.

Şuan Gazze halkına yapılan soykırım videoları imanlı ve vicdanlı her bireyi duygusal boykota sürüklüyor. Duygusal boykotu akıllı üretim ile desteklemediğimiz müddetçe tam anlamıyla başarıya ulaşamayacaktır. Yabancı sermayenin ülkemizde satışa sunduğu gıda maddelerini ikame eden ürünlerimiz mevcut olsa da teknoloji ve sağlık alanındaki ürünleri ikame edemiyoruz. Yabancı sermaye elinde tutulan bu ürünlerin tespiti ve yerli üretimi hükümet politikası olmalı, ticaret ve sanayi odaları, koopertiflerce desteklenmeli ve takibi yapılmalıdır. Aksi halde Ortadoğu’yu şekillendirme hevesi içinde bulunan İsrail tarafında Ortadoğu ülkeleri ve nihayetinde ülkemiz bu sorunla er veya geç karşılaşacaktır. Duygusal boykotu devam ettirerek aile bireylerimizden başlayarak çevremize anlatmamız bu bilinçle yetişen bir nesil inşa etmemiz gerekmektedir.