Vefatının 51. yılında Sadullah Nutku’yu hatıralarıyla yâd ederek onun ne kıymetli bir şahsiyet olduğunu anlamak için bu yazıyı vefatının sene-yi devriyesinde okuyucularımıza sunuyoruz.
1908 doğumlu, aslen Trabzon’lu olan Sadullah Nutku deniz subayı olan babasının sürgün olduğu Preveze’de doğmuştur. İhtisas yaptığı yıllarda kendi çabası ile Almanca’yı öğrenmiş ve ‘Dahilî Hastalıkların Genel Teşhisi’ isimli eseri derleyerek neşretmiştir. 30 yaşında iken de “Hazım Cihazı Hastalıkları ve Tedavileri” adlı kitabını neşretmiştir.1
Sadullah Nutku’nun Konya’da Dahiliye doktoru olarak görev yaptığını, hastalarını sarık ve cübbesiyle muayene ettiğini, muayeneden sonra reçeteye “Bismillah” ile başladığını ve sonra ilâçları yazdığını, ardından hastalara ‘Hastalar Risalesi’ verdiğini ve onlarla olan sohbetinde onlara Şafi-i Hakikî’nin Allah olduğunu hatırlattığını hatıralarından öğreniyoruz.2
Kendi hastalığını teşhis edebilen bahtiyar bir doktor olan Sadullah Ağabey Konya’da çalıştığı süreçte Risale-i Nur’ları okuyarak yaralarını tedavi etmeye çalışmış ancak içindeki şüpheler ve toplumdaki manevi hastalıklar onun hayatını zorlaştırdığı için Bediüzzaman Hazretleri’ni Emirdağ’da ziyaret etmiştir. Bediüzzaman, Sadullah Nutku’nun sıkıntılarını hisseder ve ona, “Kardeşim, sen gül bahçesindesin, gübrelere fazla bakma; çiçeklere, güllere bak, iyiliklere, güzelliklere bak” demiş ve bu ziyaretten sonra onun hayata bakış açısı tamamen değişerek her zeminde İslam’ı yaşayıp yaşatmaya gayret etmiştir.
Sadullah Nutku 1960 ihtilâlinden sonra Risale-i Nur propagandası yapmaktan tutuklanır ancak hapishanenin ağır şartlarına rağmen Risale-i Nur hizmetine devam eder. O süreçte Kur’ân’ı hıfzeder ve 55 yaşında hafız olur. Konya milletvekili adayı Osman Yüksel Serdengeçti onun hakkında, “Allah’ım ne adamdı o! Nasıl imandı ondaki! Adam hapishanede idi, fakat sanki gül bahçesinin içerisindeydi. Her şeyi unutuyordum onun yanında” demiştir.
Arapça, Farsça, Fransızca, Almanca, Boşnakça gibi tam 12 tane dil bildiğini yine hatıralardan öğreniyoruz.3 Sadullah Nutku ‘Ne kadar çok lisan bilirsem o kadar çok yabancı insana Risaleleri anlatırım’ düşüncesiyle bu dilleri öğrenir.
Sadullah Ağabey İstanbul Yüksek İslâm Enstitüsü’nün revir doktoru da olmuştur. Orada cüzi bir ücret karşılığında bu görevi yapmış ve “Niçin 5.000 TL’lik iş teklifi dururken sen 175 TL’lik işi kabul ettin?” diye sorulduğunda, “Ben muayeneye gelen her öğrenciye bol bol Risale-i Nur anlatıyorum. Benim en büyük kazancım budur” diye cevap vermiştir.
Sadullah Ağabey Bediüzzaman Hazretlerinin de doktorudur aynı zamanda. Hükümet tabibi olarak görev yapmış ve bu dönemde Adliye’ye, “Bediüzzaman Said Nursî sarığı çıkaramaz, çıkarırsa hasta olur” şeklinde yazılı rapor vermiştir. Ona göre hayatında yaptığı en önemli vazife bu raporu yazmak imiş.
Namaz konusundaki hassasiyetini de yine hatıralardan öğreniyoruz. Şapka kanununun uygulandığı zamanlarda Sadullah Ağabey camide namaza duran cemaatin başlarındaki şapkaları tek tek çıkarıp bir köşeye atıyor ve şapkasını aldıklarının kiminin başına takke koyuyormuş. Ayrıca namaz kılmaya başlamadan önce üzerinde resim olduğu için paralarını, cami girişinde çıkarttığı ayakkabılarının içine koyuyor ve ibadetini en güzel şekilde yapmaya gayret ediyormuş.
Vefatı da namaz yolunda olmuş Sadullah Ağabey’in. Muayenelerinin arasında namaz vaktinin yakın olduğunu görünce hemen hazırlanmış ve cemaati kaçırmamak için hızlı adımlarla yola çıkmış. Karşı kaldırıma geçmeye çalışırken hızla gelen bir araba ona çarpmış. Beş gün komada kaldıktan sonra 23 Ağustos 1972 tarihinde vefat etmiş ve Eyüp Sultan Mezarlığı’na defnedilmiştir.4 Allah rahmet eylesin.
1 https://www.yeniasya.com.tr/feyzullah-ergun/doktor-sadullah-nutku-dan-sindirim-sistemi-tavsiyeleri-1_544298
2 https://www.yeniasya.com.tr/misbah-eratilla/korkmadan-inandigi-gibi-yasadi-dr-sadullah-nutku_543336
3 https://www.yeniasya.com.tr/omer-ortlek/agabeyim-dr-sadullah-nutku-ile-hatiralarimiz_441761
4 https://www.yeniasya.com.tr/misbah-eratilla/korkmadan-inandigi-gibi-yasadi-dr-sadullah-nutku_543336